Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 31
  • Öğe
    Türkiye korolar şenliği’nde seslendirilen çoksesli türk müziği eserlerinin besteci, yöre, makam ve ölçü yapısı bakımından analizi
    (Cengiz Alyılmaz, 2021) Yadigaroğlu, Zeynep; Şahin, Pınar
    Bu araştırma, 2010-2018 yılları arasında Türkiye Korolar Şenliği’ne katılan koroların seslendirdikleri Çok Sesli Türk Müziği eserlerini ve genel özelliklerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmadaki veriler belge tarama yöntemi kullanılarak, belirtilen yıllar arasında sahneye çıkan koroların konser programlarının incelenmesiyle elde edilmiştir. Elde edilen veriler sonucunda koroların; yıllara göre hangi eserleri ne sıklıkla seslendirdikleri, seslendirilen eserleri besteleyen ya da düzenleyenler, eserlerin yöre ve makamları ile ölçü yapıları saptanmıştır. Veri toplama araçları ile elde edilen bulgular öncelikle gruplandırılmış ve sayısal verilere dönüştürülerek frekans ve yüzde hesaplama gibi temel istatistiki yöntemlerle analiz edilmiştir. Bu bulgulara göre, 2010-2018 yılları arasında Türkiye Korolar Şenliği’nde seslendirilen 68 eser adı belirlenmiş olup; bu eserlerin besteci/düzenlemecilerinin ağırlıklı olarak V. Kuşak besteciler olduğu, Türk Halk Müziği eserlerinin ağırlıklı olarak İç Anadolu Bölgesi’ne ait olduğu, eserlerin büyük ölçüde hicaz makamı olduğu, ritmik yapı bakımından ise ağırlıklı olarak 4/4’lük ölçü rakamının kullanıldığı görülmüştür. Elde edilen bulgular doğrultusunda sonuç ve önerilere yer verilmiştir.
  • Öğe
    COVİD-19 pandemi sürecinde video tabanlı öz-düzenlemelikoro yönetimi dersine yönelik öğrenci görüşleri
    (Red & River Publications, 2021) Yadigaroğlu, Zeynep
    Bu çalışma, Covid-19 kaynaklı pandemi sürecinde Türkiye’deki Eğitim Fakülteleri’ne bağlı müziköğretmeni yetiştiren kurumların müfredatındaki “Koro Yönetimi” dersine yönelik öğrencigörüşlerini belirlemeyi amaçlayan nitel bir araştırmadır. Çalışma 2020-2021 Eğitim-ÖğretimYılı’nda İç Anadolu’daki bir üniversitede müzik öğretmenliği eğitimi alan öğrenciler ile (N=40)yürütülmüştür. Bir müzik öğretmeni, meslek hayatı boyunca sınıf korolarını yönetmektedir. Bunedenle koro yönetimi dersinde öğrenilenler ve edinilen tecrübe, bir müzik öğretmeni adayı içinoldukça önemlidir. Koro yönetimi dersinin pandemi sürecinde, uzaktan sağlıklı bir şekildeyürütülebilmesi için araştırmacı video tabanlı öz düzenlemeli öğrenme stratejilerindenfaydalanarak bir ders planı oluşturmuştur Öncelikle araştırmacı, koro yönetimine yönelikhazırladığı teorik ve pratik uygulama videolarını uzaktan eğitim sistemine yüklemiştir. Ardındanözel gün ve haftalar için belirlediği başta İstiklal Marşı olmak üzere, çok sayıda marş ve şarkıyısınıftaki öğrencilere eşit olarak dağıtmıştır. Aynı zamanda teorik altyapıyı güçlendirmek için deders kitabındaki bazı bölümleri öğrenciler arasında eşit olarak paylaştırmıştır. Öğrenciler dönemboyunca kendi öğrenme süreçlerini yönetmişler ve üç video ödevi üzerindendeğerlendirilmişlerdir. Pandemi sürecinde video tabanlı ve öz düzenlemeli öğrenmestratejilerinden faydalanılarak uzaktan yürütülen koro yönetimi dersine yönelik öğrenci görüşleri;elde edilen deneyimler, sürecin avantaj ve dezavantajları ile karşılaşılan problemler olmak üzere 4ana başlık üzerinden yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla değerlendirilmiştir. Eldeedilen veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırma bulgularından elde edilen verilerdoğrultusunda, öğrenciler; daha fazla sorumluluk sahibi olduklarını, teknolojik ve teorik alanbirikimlerinin güçlendiğini, özgüven kazandıklarını, mikro öğretim tecrübesi elde ettiklerini, sözlüiletişim becerilerinin geliştiğini ifade etmişlerdir. Kendi öğrenme süreçlerini yönetebilmeyi, öz veakran değerlendirmeyi, sanal gözlem yapabilmeyi, dersi tekrar izleyebilme ve videoyu tekrarçekebilmeyi avantaj olarak görürken; toplulukla çalışamamalarını, iletişim eksikliğini, derssorumlusunun hataları anında düzeltememesini, eğitimde fırsat eşitsizliğine neden olmasınıdezavantaj olarak nitelendirmişlerdir. Video çekme stresini, teknik aksaklıkları, korosuz videoçekmeyi, göz teması sağlanamamasını, arkadaşlarının ilgisizliğini ise karşılaştıkları problemlerolarak ifade etmişlerdir. Çalışma sonunda çözüm önerilerine yer verilmiştir.
  • Öğe
    Göstergebilimsel çözümlemelerle realist sanat eserlerinin sosyolojik anlatıları üzerine incelemeler
    (Ordu Üniversitesi, 2021) Yılmaz, Uğur
    Bu araştırmanın amacı, realist sanat eserlerindeki görsel anlatıların toplumsal olay ve olgularla ilişkilerini göstergebilimsel olarak incelemektir. Sanat eleştirisi incelemesi özelliği gösteren bu araştırmada realizm sanat akımının önde gelen temsilcileri arasında yer alan Gustave Courbet, Jean-François Millet ve Adolph Von Menzel’in eserleri üzerine odaklanılmıştır. Bu kapsamda araştırmada Gustave Courbet’nin Taş Kırıcılar, Jean-François Millet’nin Hasatçılar ve Adolph Von Menzel’in Demir Haddehanesi adlı eserleri incelemeye alınmış, söz konusu eserlerin görsel anlam katmanlarında yer alan iletilerin sosyolojik anlatılarla ilişkileri değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmaya konu olan eserlerin görsel anlam katmanlarını inceleyebilmek için göstergebilimsel çözümlemeden yararlanılmıştır. Araştırmada göstergebilim anlam çözümleme çalışmaları betimsel, anlatımsal ve izleksel düzeylerde gerçekleştirilmiştir. Göstergebilimsel çözümlemeler sonucunda, resimlerin üretildikleri dönemin toplumsal olay ve olgularına yönelik derin anlam iletileri içerdikleri görülmüştür. Resimlerin görsel anlam katmanlarında yer alan ve yorumlamaya konu olan başlıca sosyolojik söylemler arasında; toplumsal sınıf tabakaları (alt ve üst sınıf), toplum tipleri (tarım ve yeni sanayileşmekte olan toplumlar), sosyalizm, sanayi (endüstri) devrimi, inanç sistemi, işçi sınıfı (proletarya) vb. iletilerle karşılaşılmıştır. Realist sanatçıların yansıtmacı (mimesis) prensiplerinin, sadece formların görüntüsel gerçekliğini tasvir etme yönünde değil aynı zamanda toplumsal olay ve olguların dünyevi karşılıklarını en açık şekilde işleme konusunda da belirginlik gösteren bir tasvir anlayışı özeliğine sahip olduğu görülmüştür. Bu özelliğin, realist anlatımın eleştirel nitelikli sosyolojik bir özelik kazanması noktasında önemli rollere sahip olduğu anlaşılmıştır. Realist sanat eserlerinin enformel eserlere göre öznel yorumlara daha kapalı bir özellik göstermesinin, söz konusu eserlerin görsel iletilerinden sosyoloji ve tarih araştırmalarında bir tür tarihsel belge ve görsel veri olarak yararlanılabileceği konusunu karşımıza çıkarmıştır.
  • Öğe
    The study of primary school visual arts and science curricula in turkey in the context of ınterdisciplinary approaches: 1923-2020
    (Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2021) Kayalıoğlu, Sevgi; Tunç, Tuncay
    This study aims to identify any associated subjects in the primary school Visual Arts and Science courses in Turkey from 1923 when the Republic was declared till 2020, and reveal the historical dimension of such associations between the two courses. In this context, primary school curricula of 1924, 1926, 1936, 1948, 1968, and 1992 implemented in primary schools of our country; 2005 Science and Technology and 2006 Visual Arts course curricula; 2013 and 2018 primary school curricula have been reviewed. Since the scope of this research covers the primary school level, Grades 4-5 until 2012 when the Law No. 6287 was adopted and Grades 3-4 after the adoption of this law are discussed. The data were evaluated by content analysis in the research which was carried out by the document review method. As a result of the analyses, it is recognized that the association between the two courses has been made since the 1924 Curriculum, the first program of the Republic although it was disrupted in certain periods. In addition, it has been found that in the interdisciplinary approach adopted between 1926 and 1992, the Art-Craft course was primarily seen as the field of application of the Science courses and assumed a role of an auxiliary course in teaching the Science courses. Thus, despite the increase in the number of learning outcomes in the current programs, the learning outcomes to be associated with the two courses are still quite limited.
  • Öğe
    Enstalasyon sanatında doğu izleri üzerine göstergebilimsel bir inceleme: Heike Weber, Rudolf Stingel ve Martin Roth örnekleri
    (Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, 2021) Yılmaz, Uğur; Demir Yılmaz, Ece Nur; Yılmaz, Meliha
    Bu araştırmanın amacı, postmodern sanat ortamında yer alan halı-kilim enstalasyon çalışmaları üzerinden Doğu ve Batı kültürleri arasındaki sanatsal etkileşimi incelemektir. Araştırma, postmodern sanat ortamında karşımıza çıkan Heike Weber, Rudolf Stingel ve Martin Roth’un halı-kilimler üzerine kurguladıkları enstalasyon çalışmaları üzerine odaklanmaktadır. Araştırmada veriler, incelemeye konu olan Batılı sanatçıların halı-kilim enstalasyon çalışmaları üzerinden gösterge bilimsel çözümleme ve literatür taraması yoluyla toplanmıştır. Göstergebilim çözümlemeleri betimsel, anlatımsal ve izleksel düzeyde gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, Doğu halı-kilimlerinin geçmişten günümüze Batılı sanatçılar için esin kaynağı olageldiği; Doğu halı-kilimlerinden Batılı sanatçılar tarafından postmodern enstalasyon uygulamalarda kavramsal ve teknik açıdan yararlanıldığı; enstalasyonlarda Doğu halı-kilimlerinden yararlanmanın Batılı sanatçılar için kültürel göstergeler üzerine yeni, özgün ve çağdaş bir söylem inşa etmeye yardımcı olduğu; söz konusu enstalasyonlarda Doğu halı-kilimlerinin sanatsal yeniden üretim yoluyla ve hazır nesne özelliğinde sanatsal formlar olarak tekrar karşımıza çıktığı görülmüştür.
  • Öğe
    Evliya Çelebi’nin diliyle yaşadığı dönemdeki padişahların tasvirleri
    (Mehmet Dursun Erdem, 2020) Küçük Ak, Fatma; Dündar, Abdulkadir
    Evliya Çelebi (1611-1684?) Osmanlı Devleti’nin 17. yüzyılına tanıklık ederek gözlem yapmış ve bu gözlemlerini Seyahatnâme adlı on ciltlik eserinde toplamıştır. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi sadece bir gezginin notlarından ibaret değildir. Halk kültüründen müziğe, mimariden tıp alanına, yemeklerden coğrafi anlatılara kadar sayısız konuların yanı sıra dönemin padişahlarıyla görüşme imkânı bulduğu için onların tasvirlerine de eserinde yer vermiştir. Günümüzde de merak konusu olan Osmanlı padişahlarının fiziksel görünüşlerine dair bilgilere, kaside ve şehnâme gibi edebi tasvirlerden, görsel tasvirlerine ise dönemin minyatürleri ve portrelerinden ulaşırız. Saray sanatçılarının Ehl-i Hiref teşkilatı nakkaşhanesinde çalışarak minyatür geleneğinde yaptığı portreler, padişahların fiziksel özelliklerini oldukça gerçekçi bir biçimde yansıtmıştır. Araştırma konumuzun temelini oluşturan Seyahatnâme’de Evliya Çelebi ise, Osman Gazi'den(1281-1326) başlayarak IV. Mehmed'e (1642-1693) kadar hüküm sürmüş on dokuz padişah ve onların şehzadelerinin biyografilerine yer vermiştir. Döneminin padişah tasvirlerinin anlatıldığı kaside, şehname vb. edebi eserlerinin yanı sıra, minyatür ve portre gibi görsellerin de var olmasına rağmen Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sindeki tasvirler diğer kaynaklardan farklıdır. Çünkü Evliya Çelebi, yaşadığı dönemin hükümdarlarıyla -I. Ahmed (1603-1617), I. Mustafa (1617-1623), II. Osman (1618-1622), IV. Murad (1623-1640), I. İbrahim (1640-1648), IV. Mehmed (1648-1687)- ile sık sık yüz yüze görüşme fırsatı bulmuş hattaI V. Murad’ın musahibi olarak onu yakından tanımıştır. Dönem padişahlarının günlük yaşantılarına ve fizyonomisine dair bilgileri, birinci el kaynak olarak Seyahatnâme’de irdelemeye çalışacağız. Araştırmada, Evliya Çelebi Seyahatnâmesi’nde adı geçen padişahların edebi tasvirleri, mevcut minyatür ve portreleri yani tariften tasvire karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır
  • Öğe
    Kilis ili yemeni sanatı
    (Atatürk Üniversitesi, 2020) Kılıç Karatay, Semra
    El sanatlarımızın her alanında her biri ayrı ayrı el emeği göz nuru isteyen ve zahmetli olup her ürünün göz ardı edilemeyecek bir değere sahiptir. Yemeni sanatı el sanatlarımızdan olup tamamen el emeği isteyen uzun ve zahmetli sanatlarımızdan biridir. Ülkemizin kültürel ögelerinden olan yemeni sanatı günümüzde bazı yörelerimizde devam etmektedir. Tarihi bir geçmişi olan ve büyük öneme sahip olan yemeni sanattı Kilis’in kültür belgelerinden biridir. Yemeni sanatı ile uğraşan ustaların sayısı günümüzde azalsa yemeni yapımına son yıllarda ilginin arttığı görülmektedir. Yemeni sanatı da diğer sanatlarımızda olduğu gibi usta çırak ilişkisiyle öğrenilen bir sanattır. Yıllarca verilen emek sonrasında alanında uzman ustalar ve sanatçılar yetişmektedir. Yemeni sanatçısı olabilmek için bu sanatın özelliklerinin en ince ayrıntısına kadar bilinmesi gerekmektedir. Yapılan bu alan araştırmasında sesli ve görüntülü kayıtların yanı sıra sorulu cevaplı sözlü görüşmeler yapılar-ak Kilis yemeni sanatı, yapımı, yemeni çeşitleri ve günümüzdeki durumu hakkında bilgi toplanarak elde edilen bilginin paylaşımı amaç edinilmiştir.
  • Öğe
    An intercultural study on flute instruction in music teacher training programs (The German and Turkish examples)
    (Kalem Vakfı Okulları, 2019) Aksoy, Raziye Nil; Akkaş, Salih
    The main objective of the present study was to determine the similarities and differences between flute instruction in music teacher training programs in Turkish and German universities, which possess significant qualities in flute instruction, and thus, to provide different perspectives for flute instructors and contribute to flute instruction in Turkey. Relational screening method, which is a general screening model based on the determination of correlations by comparison, was used in the present descriptive study. The study group included 26 flute instructors employed in music teacher training institutions in Turkey and Germany. Analysis of the quantitative data collected with the survey method was conducted with IBM SPSS 20.0software and frequency and percentage tables were generated, Mann-Whitney U-Test was used to compare the two groups and analysis results were interpreted at0.05 significance level. In conclusion, both similarities and differences were identified between the flute instruction structures of the countries.
  • Öğe
    Türkiye'de ulusal nota yayıncılığı ve müzik kitapları: 2016 başlarında genel durum, sorunlar ve çözüm önerileri
    (Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2017) Tarman, Süleyman
    Bu bildiri, Türkiye'de 2016 yılı başlarında halen dağıtımı/satışı yapılan notalar ve müzik kitapları araştırılarak hazırlanmıştır. 2016 yılı başında ülkemizde müzikle ilgili 528 adet kültür (düz metin) kitabı ve 400 adet de nota kitabı olmak üzere toplam 928 yayının dağıtımının yapıldığı, en az üç kitabı bulunan 66 yayınevinin olduğu, bu kitapların sayısının son 5 yıl içinde %60 oranında arttığı görülmüştür. Ayrıca en çok (nota içermeyen) kültür kitabı yayınlayan ilk 5 yayınevi arasında Pan, Boyut, Yapı Kredi, Müzik Eğitimi ve Alfa Yayınları'nın olduğu, en çok nota yayınlayan ilk 5 yayınevi arasında ise Bemol, Pan, Portemem, Müzik Eğitimi ve Senfoni Müzik Yayınları'nın olduğu saptanmıştır. Türk bestecilerine ilişkin (metot dışı) repertuvar nitelikli başlıca yayınlar ele alındığında ise piyano için 10, ses için 19, gitar için 12 yayın olduğu saptanmıştır. Sektörün en önemli sorunları arasında telif hakları konusu, dağıtım ve notaların fotokopi yapılıyor olması gelmektedir.
  • Öğe
    Aksaray yöresi örneğinde el halısı dokumacılığında kullanılan halı bıçakları üzerine bir inceleme
    (İsmail Abalı, 2024) Kılıç Karatay, Semra
    Halı dokuma çok eski tarihlerden beri yapılan geleneksel el sanatları arasında yer almaktadır. Aksaray ve çevresi tarih olarak eski dönemlerden beri kirkitli dokuma yapan yerleşim alanlarından biridir. Teknoloji ve iş olanaklarının az olduğu dönemlerde önemli geçim kaynaklarından olup, kadın, erkek ayırt etmeksizin halı ve düz dokumasının yapıldığı yörelerdendir. 21. yüzyılın başlarına kadar halı veya kilim gibi kirkitli dokuma örneklerinin yapılabilmesi için yer veya mekânın bir önemi yoktu. Köy, kasaba ve ilçelerde dokuma yapılabildiği gibi merkeze bağlı yerleşim bölgelerinde ev veya atölyelerde dokuma yapılabilmekteydi. İş olanaklarının, okur- yazar seviyesinin yükselmesi ve sanayileşmenin gelişmesi, maddi getiri amaçlı dokunanın, el emeği dokuma örneklerinin alım değerinin düşmesi gibi nedenlerden dolayı kültürel değerlerimizden olan kirkitli dokuma sanatı önemini giderek yitirmektedir. Halı dokumalarının yapılabilmesi için belli başlı araç ve gereçlere ihtiyaç duyulmaktadır. Halı bıçağı, havlı dokumaların yapılabilmesi için gerekli olan malzemelerden biridir. Halı bıçağı, halı dokumalarında atılan düğüm iplerinin yüksekliklerinin istenilen yükseklikte kesilebilmesi için kullanılmaktadır. Halı dokuma örneklerinde kullanılan halı bıçaklarının ilk örneklerine dair kesin bilgi bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Aksaray yöresinde el halısı dokumacılığında kullanılan halı bıçaklarının tarihçesi, çeşitleri, özellikleri, yapım aşamaları araştırılmıştır. Alan araştırması ve literatür taraması yöntemleri kullanılan bu çalışma, Aksaray yöresi ile sınırlandırılmıştır. Yörede yapılan alan araştırmasında gerçekleştirilen sözlü görüşmeler sonucunda 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Aksaray yöresinde halı dokumalarında kullanılan halı bıçak örneklerine dair sözlü verilere ulaşılabilmiştir. Aksaray ve çevresinde halı bıçağının tarihçesi incelendiğinde ulaşılabilen verilerden 20. yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar el yapımı halı bıçaklarının kullanıldığı görülmektedir. Alan araştırması kapsamında halı bıçağı yapan ustalarla gerçekleştirilen sözlü görüşmeler sonucunda halı bıçağının yapılışını babalarından veya dedelerinden öğrendikleri saptanmıştır. Buna göre, halı dokumalarında kullanılan el yapımı bıçaklar iki çeşittir. Tarihçesi açısından bakıldığında ilk kullanılan halı bıçağı, yapıldığı dönemlerde atık malzemelerden elde edilen bıçak örneğidir. Bıçağın baş bölümü olarak yapılan kısmında atık yağ tenekelerinin kullanıldığı, baş kısmının tahta sap gövdesi içine yerleştirilerek monte edildiği ve daha sonra düğüm uçlarının kesilmesi için baş kısımların içerisine tıraş jiletinin yerleştirilmesi ile elde edilen halı bıçağı örneğidir. İkinci halı bıçağı ise teknolojinin gelişmesi ile elektronik araçlardan yararlanılarak tahta sap kısmına monte edilmiş metal levhaların uç kısımlarının keskin hale getirilmesi ile kullanılan halı bıçaklarıdır. Halı dokumalarında kullanılan el yapımı halı bıçakları aynı zamanda, yapıldıkları yörenin refah durumu veya sosyal yaşamlarının değerlendirilmesinde bilgi veren birer belge niteliğindedir. Günümüzde, halı dokuması yapan yörelerde dokuma yapan kişilerin çoğunlukla hazır fabrikasyon ürünü halı bıçakları kullandıkları görülmektedir.
  • Öğe
    Türkiye’de Müzik Eğitimi Alanında Yapılmış Teknoloji İçerikli Lisansüstü Çalışmaların İncelenmesi
    (Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, 2024) Aras, Ayda; Göksel, Remziye Ezgi
    Geçmişten günümüze insan yaşamında önemli etkileri olan teknoloji; sürekli değişim ve gelişim içerisindedir. Hayatımızın hemen her alanına etki eden teknolojinin iç içe olduğu alanlardan birisi de eğitimdir. Günümüzde ve gelecekte teknolojinin eğitim üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, müzik eğitimi ve teknoloji ile ilgili yapılan lisansüstü çalışmaların literatürde önemli bir yeri olduğu düşünülmektedir. Müzik eğitimi ve teknoloji ile ilgili çalışmalara ilgili araştırmacılara kaynak sunması ayrıca müzik eğitimi ve teknolojiye ilişkin yapılacak çalışmalara fikir sunmayı amaçlayan bu çalışmada Nitel araştırma yöntemi ve durum çalışması benimsenmiştir. 1996-2023 yılları arasında tamamlanmış olan 140 tez incelenmiştir. Verilerin frekans (f) ve yüzde (%) dağılımları tablolar halinde sunulmuştur. Araştırma sonucunda müzik eğitiminde teknoloji içerikli tezlerin çoğunluğunun yüksek lisan tezi olduğu, en çok tezin Gazi Üniversitesi’nde yapıldığı, en çok tezin 2022 yılında yapıldığı, enstitüler arasında tezlerin en çok Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde yürütüldüğü, konu eğilimlerine göre en çok çalışmanın müzik eğitimi ve öğretiminde teknolojinin kullanılma durumu ile ilgili olduğu ve yöntemler arasında en çok nicel yöntemlerin tercih edildiği bulgularına ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Osmaniye Yahya Mazlum Halk Eğitim Merkezi’nde bulunan dokuma atölyesinde dokunan düz dokuma örnekleri
    (Atatürk Üniversitesi, 2024) Kılıç Karatay, Semra
    Düz dokuma örnekleri desenli veya desensiz dokunabilmektedir. Desenler genellikle dokuma yapılırken farklı atkı ipliklerinin kullanılması ile elde edilmektedir. Düz dokumalarda desen farklı renkteki atkı ipliklerinin cicim veya zili tekniğinde olduğu gibi çözgü üzerine sarılması ile oluşturulduğu gibi atkıların ilikli veya diğer kilim dokuma tekniklerinde olduğu gibi motifin bitiş yerinden dönmesi veya birbiri ile geçiş yapması ile de elde edilebilmektedir. Dokumalar eski zamanlarda genel olarak evlerde yapılmaktaydı. Son yıllarda il ve ilçelerde daha çok meslek edindirme adı altında resmi kurumlarca açılan kurslarda dokuma sanatı devam ettirilerek hem canlılığını korumakta hem de gelecek nesillere aktarılmaktadır. Çalışmada konu olarak Osmaniye Yahya Mazlum Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünde dokunan düz dokuma örnekleri olan kilim ve cicim gibi örnekleri ele alınmış olup kullanılan malzemeler, kaliteleri ve dokunma amaçlarına dair bilgiler toplanmıştır. Alan çalışması olarak belirlenen araştırma da ses kaydı, video çekimi ve sözlü görüşmeler yapılarak elde edilen dokumalar görselleri ile birlikte çalışma içerisinde verilerek elde edilen bilgilerin literatüre geçmesi amaçlanmaktadır.
  • Öğe
    Samples of flat weaving woven in the kilim weaving workshop at Osmaniye Yahya Mazlum public education center
    (Ataturk Universitesi, 2024) Kılıç Karatay, Semra
    Plain weaving samples can be woven with or without patterns. Patterns are generally obtained by using different weft threads while weaving. In plain weaving, the pattern can be obtained by wrapping weft threads of different colors on the warp, as in the cicim or zili technique, as well as by turning the wefts from the end of the motif or interlacing with each other, as in buttonhole or other kilim weaving techniques. In ancient times, weaving was generally made at home. In recent years, the art of weaving is continued in the courses opened by official institutions under the name of providing more professions in provinces and districts, and it both preserves its vitality and is transferred to future generations. In the study, plain weaving samples such as kilim and cicim, which are woven in Osmaniye Yahya Mazlum Public Education Center Directorate, were discussed and information about the materials used, their quality and weaving purposes were collected. In the research, which is determined as a field study, it is aimed to transfer the information obtained in the study together with the visuals of the weavings obtained by audio recording, video shooting and oral interviews.
  • Öğe
    Okul öncesi dönem için yazılmış keman eğitimi kitaplarının genel, görsel özellikleri ile müziksel gelişim basamakları bakımından incelenmesi
    (Kalem Vakfı Okulları, 2024) Bülbül, Sezin; Sever, Gülşah
    Bu araştırmanın amacı Türkiye’de okul öncesi dönem keman eğitimi için yazılmış kitapların genel ve görsel özellikleri ile içerdiği etkinliklerin müziksel gelişim dönemlerine uygunluğu bağlamında incelenmesidir. Araştırmada nitel araştırma yön-temlerinden doküman analizi kullanılmıştır. Veri kaynağı olarak Türkiye’de okul öncesi dönem için yazılmış keman eğitimi kitapları alınmıştır. Amaçlı örneklem yöntemlerinden ölçüt örnekleme ile Türk yazarlar tarafından okul öncesi keman eğitimine yönelik olarak yazılmış 11 adet başlangıç keman kitabı incelenmiştir. Veri toplamada araştırmacılar tarafından hazırlanmış “Okul öncesi dönem için yazılmış keman eğitimi kitaplarını inceleme formu” kullanılmıştır. Görsel incelemede kitap içinde resim ve metinlerin yer alışı, resim özellikleri alt başlıkları yer almaktadır. İçerik incelemede sayfa içeriğinde yer alan öğeler, bitiriş sertifikası olma durumu, kitaptaki uygulamaların içerdiği sınıf modelleri yer almaktadır. Kitapların okul öncesi dönem müziksel gelişim dönemleri bakımından incelenmesinde ise duyma/işitme, sesleme/şarkı söyleme, hareket/dans ve keşif/oyun boyutlarına yer verilmiştir. Sonuç olarak kitaplarda yer alan etkinliklerin en çok duyma/işitme boyutunda olduğu, bu etkinlikler içerisinde en çok tiz ve pes kavramları, tanıdık ezgilere yer verme ve tempo çalış-malarına yer verildiği ortaya çıkmıştır. Sesleme/şarkı söyleme boyutunda tanıdık şarkıların ritim ve ezgilerini söyleyerek farklı duygularla ilişkilendirme etkinliklerinin yer aldığı ancak kendi şarkısını seçme, besteleme, mırıldanma ve farklı dinamiklerle söyleme gibi etkinliklerin kitaplarda hiç yer almadığı tespit edilmiştir. Hareket/dans boyutunda da kitaplarda yer alan görseller ve öğretmenin keman tutuşunu gözlemleme etkinlikleriyle çoğunlukla duruş tutuş çalışmalarına yer verildiği ancak hareket şarkıları ve parmak oyunlarına yeterli seviyede olmadığı ortaya çıkmıştır. Keşif/oyun boyutunda ise öğrencilerin farklı müzik türlerini, tempoları, dinamikleri keşfetmeye yönlendirecek etkinliklerin kitaplarda hiç yer almadığı ortaya çıkmıştır.
  • Öğe
    Günümüzde Haliliye Belediyesi geleneksel el sanatları merkezinde icra edilen el sanatları
    (Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Derneği, 2023) Badıllı, Süleyman; Kılıç Karatay, Semra
    Toplumların gelenek ve göreneklerini, el sanatlarını ve yaşam tarzlarını yeni kuşaklara aktarması milletlerin kültürünün devamlılığını sağlama amacı taşımaktadır. Kültür aktarımının araçlarından biri olan geleneksel el sanatlarının yaşatılması günümüzde birçok kurum ve kuruluş tarafından bir görev olarak görülmektedir. Anadolu’nun birçok şehrinde geleneksel el sanatlarını yaşatmaya yönelik projeler yürütülmektedir. Bu projelerden biri olan Haliliye Belediyesi Geleneksel El Sanatları Merkezi Şanlıurfa’nın turizmine ve tanıtımına değer katmaktadır. Mezopotamya ve Anadolu medeniyetlerine ev sahipliği yapan Şanlıurfa binlerce yıllık tarihi geçmişi olan bir kenttir. Dünyanın ilk tapınağı olan Göbeklitepe bu şehrin önemini artırmakta ve turizm potansiyelini geliştirmektedir. Şanlıurfa’nın kadim tarihinde yaşamış medeniyetlerin bıraktığı izler sadece maddi eserlerle sınırlı değildir. Somut olmayan kültürel miras yönünden de zengin olan kentte geleneksel el sanatları yaşatılmaya çalışılmaktadır. Şanlıurfa kadim geçmişi ile birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması nedeniyle el sanatları yönüyle zengin bir geçmişe sahiptir. Bu zenginliğin temsilcileri olan ustalar tarihin her döneminde mesleklerini icra etmek ve çırak eğitmek suretiyle geleneksel el sanatlarının günümüze kadar ulaşmasını sağlamışlardır. Geleneksel el sanatlarının temsilcilerinin azaldığı, bazı el sanatlarının unutulmaya yüz tuttuğu günümüzde söz konusu mesleklerin yaşatılması için bazı çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalardan biri olan Haliliye Belediyesi Geleneksel El Sanatları Merkezi, geleneksel el sanatlarının yaşatılması ve geleceğe aktarılması için çaba göstermektedir. Haliliye Belediyesi himayesinde çalışmaların devam ettirildiği merkez sayesinde geleneksel el sanatları konusunda duyarlılık oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu konuda girişimlerde bulunan Haliliye Belediyesi, 2005 yılında Şanlıurfa İli Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı tarafından kurulan Geleneksel El Sanatları Merkezi’ni 01.06.2019 tarihinde devralmıştır. Geleneksel el sanatları alanında faaliyetlerine devam eden merkezde ahşap oymacılığı, bakırcılık, cülhacılık ve tespihçilik dallarında çalışmalar yürütülmektedir. Haliliye Belediyesi Geleneksel El Sanatları Merkezinde üretilen eserler Haliliye Belediyesi tarafından Şanlıurfa’nın tanıtımında kullanılmaktadır. Geleneksel El Sanatları Merkezinde üretimin yanı sıra kursiyerlere eğitimler verilmekte ve böylece söz konusu el sanatlarının gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanmaktadır. GESEM, yerel ve ulusal basında ilgi görmekte ve Şanlıurfa’nın tanıtımı yönüyle bir değer taşımaktadır.
  • Öğe
    Geleneksel Keçe Sanatını Yaşatan Ustalara Bir Örnek ‘’Gülenay Yalçınkaya’’
    (Aksaray Üniversitesi, 2023) Özdemir, Şerife; Kılıç Karatay, Semra
    Keçe tarih boyunca bilinen en eski tekstil ürünüdür. İlk olarak nasıl, ne zaman ve nerede yapıldığına dair kesin kaynaklar olmamasına rağmen insanlık tarihi boyunca var olmuş bir sanat ürünüdür. Kullanımına dair en eski yazılı kaynak Homeros’un İlyada adlı eserinde olduğu söylenilmektedir. Keçecilikte zamanla kullanılan teknikler ve ortaya konulan üründe farklılıklar görülmüştür. Keçe zaman içerisinde varlığını sürdürmeye devam ederken kullanım alanları çeşitlilik göstermiştir. Eskiden keçenin en yaygın kullanım alanı kepenek adı verilen çobanların soğuktan korunmak amacıyla kullandıkları parçanın ham maddesini oluşturmaktadır. Örneğin çok öncelerden keçeden daha çok kepenek, yer yaygısı, kapı keçesi, vs. yapılırken günümüzde modernleşmeye gidilmektedir. Zamanla süs eşyalarında kullanılmasının yanı sıra takı, giysi yapımında da tercih edilen ürüne dönüşmektedir. Günümüzde keçenin kullanım alanı daha çok tekstil ürünlerine yönelik çalışmalar yer almaktadır. Örneğin keçeden şal, hırka, yelek, ceket, şapka vs. yapılmaktadır. Yüzyıllar boyu etkisini göstermiş olan keçe günümüzde hak ettiği değeri görememektedir. Bunun nedeni insanların keçeye olan ilgilerinin azalmasıdır artık keçe ürünleri pazar yeri bulamamaktadır. Geleneksel el sanatlarımız içerisinde varlığını hala sürdürmekte olan Keçecilik Afyonkarahisar’ da icra edilen meslekler arasındadır. Yaşayan insan hazineleri listesinde Afyonkarahisar’ lı keçe ustası Ahmet Yaşar Kocataş yer almaktadır. Ancak bu işle uğraşan usta sayısı zamanla giderek azalmaktadır. Meslekte çırak bulmakta güçlük çekilmesinin yanı sıra artık usta çocuklarının da bu sanatla uğraşmak istemedikleri söylenilmektedir. Somut Olmayan Kültürel Miras Öğelerinden keçecilik zamanla etkisini kaybetmektedir. Buna kanıt olarak geçmişten bugüne kadar keçe sanatıyla uğraşan ustalarda azalma meydana gelmektedir. Usta-çırak ilişkisine dayanan bu meslekte artık usta çocuklarının bile bu sanatla meşgul olmak istemedikleri bilinmektedir. Keçeye verilen önem zamanla azalmaktadır.
  • Öğe
    Eros ‘Aşk’ ile Psykhe ‘Ruh’ anlatısının arkeolojik veriler ışığında ikonografik ve sanat eleştirel yöntemle çözümlenmesi
    (M. Nezih Başgelen, 2023) Davun, Banu
    Yunan ve Roma mitolojisi, aşk, kıskançlık, dostluk, mücadele ve öfke gibi pek çok insani özelliği ve duyguyu tanrılara, yarı tanrılara ve kahramanlara yükleyerek sayısız hikaye sunmaktadır. Antik Yunan mitolojisinde kültürler Eros’a, bazı özel yeteneklere sahip olan, tanrısal anlamlar yüklediler. Örneğin sevgi ve aşk tanrısı gibi. Mitolojik temalı birçok sanat eserinde karşımıza çıkan Eros, sembolik bir figür olmasıyla birlikte, aynı zamanda yüksek derecede zeka sergileyen, hileye başvuran ve kahraman olan tanrısal bir karakterdir. Doğa üstü kehanetlere sahip olup, geçmişi ve geleceği görebilir. Eros kelimesi etimolojik olarak aşk, sevgi ve arzu anlamları taşır. Aynı zamanda tutku ile karşısındakini sevmeyi, bağlılığı ve ona aşık olmayı temsil eder. Türkçeye ruh olarak çevirdiğimiz kelime, Yunanca metinlerde- ki psykhe kelimesidir. Ruh kelimesine karşılık olarak kabul edilen kavramlar, her dilde farklı bir etimo- lojik, tarihsel, dinî, felsefi ve kültürel bir kökene dayanmakta ve çok geniş ve derin bir sanat alanının izlerini taşımaktadır. Çoğu zaman ruh olarak bildiğimiz psykhe’nin kimi zaman hayalet anlamında da kullanıldığı görülür. Antik Çağ boyunca Eros ile ilişkilendirilen pek çok mitolojik olay bilinmektedir. Eros’a ait bilinen en önemli ve en ünlü olan mitos Psykhe ile yaşadığı aşkı anlatan ve sonradan Roma Dönemi'nde de süregelen mitostur. “Eros ‘Aşk” ile Psykhe ‘Ruh’ mitosu, çağlar boyunca anlatısal bir metin olduğundan yüzlerce yıldır mozaik sanatı, heykel sanatı, seramik sanatı, tiyatro, sinema, medya, moda, müzik, popüler kültür gibi pek çok alanda yaşatılmıştır. Arkeolojik veriler ışığında Eros ve Psykhe çifti tasvirleri, ölümden çok aşkın, birlikte olmanın ve evliliğin birer sembolüdür. Eros ve Psykhe’nin anlatıldığı sanat eserleri tasvirlerinde aşk teması birbirinin aynısı olarak sürekli işlenmiştir. Bu temadaki eserler ortaya konulurken estetik de gözardı edilmemiştir. Özellikle aşkın estetiği ön plandadır. Eros ve Psykhe tasvirlerinde aşkı temsil eden öpücük teması birçok sanat eserinde özellikle vurgulanmıştır. Bu izleyene aşk ve sevginin yanında bağlılığı da çağrıştırır.
  • Öğe
    Çevrimiçi Öğrenme Ortamında Müzik Öğretmeni Adaylarının Öz Düzenleme Becerilerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi
    (AVES Yayıncılık, 2023) Aksoy, Raziye Nil; Mıhcı Türker, Pınar
    Bu çalışmada öğretmen adaylarının öz düzenleme becerilerini geliştirmeye yönelik bir uygulama süreci yürütülmüş ve bu bağlamda öğretmen adaylarının çevrimiçi öğrenme ortamında öz düzenleme becerileri, flüt çalabilme becerileri ve sürece yönelik görüşleri incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda karma araştırma yöntemi içerisinde yer alan zenginleştirilmiş desen tercih edilmiştir. Çalışma 2020–2021 öğretim yılı güz döneminde Bireysel Çalgı Eğitimi (Flüt) dersinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubu İç Anadolu’da bir üniversitede öğrenim gören 9 öğretmen adayından oluşmaktadır. Çalışmada öğretmen adaylarının; öz düzenleme beceri düzeylerini belirlemek amacıyla Yavuzalp ve Özdemir (2020) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Öz-Düzenlemeli Çevrimiçi Öğrenme Ölçeği kullanılmıştır. Ayrıca öğretmen adaylarının sürece yönelik gelişimlerinin izlenebilmesi amacıyla değerlendirme ölçütleri belirlenmiş ve görüşlerinin belirlenmesi amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen anketten yararlanılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda uygulamanın öğretmen adaylarının öz düzenleme becerilerine herhangi bir etkisinin olmadığını göstermiştir. Ancak öğretmen adaylarının flüt çalma becerilerinde teknik ve müzikal açıdan anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte tüm öğretmen adayları süreçten memnun kaldığını ve pek çok kazanım elde ettiğini belirtmiştir.
  • Öğe
    Aesthetic and sociological imagination in contemporary visual culture
    (Okur Yazar Derneği, 2022) Yılmaz, Uğur; Demir Yılmaz, Ece Nur
    This study aims to examine the relationship between aesthetic and sociological imagination within the framework of the characteristics of visual forms (art/media images) in the environment of contemporary visual culture and to make a theoretical assessment of the importance of these imagery structures in art and art education. These assessments were carried out from a perspective based on the relationship between art and society. As a result of these assessments, it was found that the relationship between aesthetic and sociological imagination is intertwined within the scope of the production, distribution, and consumption processes of visual forms in the postmodern process, and in parallel with this situation, the importance of teaching activities and curriculum arrangements for the integration of both imagination structures in art education has been encountered. It has been understood that pedagogical activities focused on developing sociological imagination will provide a sociological perspective to the aesthetic imagination of individuals; thus, it will help to provide a conscious way of thinking about the cultural and social characteristics of visual forms.
  • Öğe
    Türkiye’de müzik eğitimi ve psikoloji ortak alanında yazılan lisansüstü tezlerin incelenmesi: bir içerik analizi
    (Cahit AYDEMİR, 2022) Aksoy, Raziye Nil; Göklen, Ayşegül
    İnsanın zihinsel, duygusal ve davranışsal süreçlerini incelemeyi temel alan psikoloji, müzik eğitiminde bireyin müziksel gelişimi ve öğrenme süreçlerini inceleyerek bu doğrultuda öğretim yöntem ve materyallerini belirlemek üzere faydalanılması gereken en önemli alanlardan biridir ve bununla birlikte müzik eğitimi alan yazınında farklı psikolojik boyutları ele alan çalışmalara sıklıkla rastlanmaktadır. Araştırmanın amacı Türkiye’de müzik eğitimi ve psikoloji ortak alanındaki alanyazının önemli bir çoğunluğunu oluşturan lisansüstü tezlerin eğilimlerini belirleyerek bu alanla ilgili olan araştırmacılara fikir oluşturmak ve gelecekte yapılacak olan çalışmalara yön sağlamaktır. İçerik analizi yöntemi ile yapılandırılan araştırmada YÖK tez merkezinden ulaşılan 149 tez araştırmanın evrenini oluşturmuştur. Veriler tez sınıflama formu ile toplanarak betimsel analiz yöntemlerinden frekans ve yüzde hesaplamalarıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda lisansüstü tezlerin demografik özelliklerine, müzik eğitimi alt boyutlarına, psikoloji konu/uzmanlık alanlarına, psikoloji alt boyutlarına, araştırma desenine, tezlere dahil edilen grubun belirlenme şekline, araştırmaya dahil edilen grubun unvanına, veri toplama aracına ve veri analiz yöntemine göre dağılımlarına ilişkin sonuçlar tartışılmıştır.