Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Tarih dersinden sosyal bilgilere Türkiye'de ortaokul düzeyinde tarih öğretiminde değişim ve süreklilik(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Badıllı, SüleymanTarih derslerinin yerine Sosyal Bilgiler derslerinin okutulmaya başlanmasından günümüze kadar geçen süreçte ortaokul düzeyinde tarih öğretiminde meydana gelen değişimin ortaya konulmasını amaçlayan bu araştırmada 1970 Ortaokul Tarih Programı, 1969 Sosyal Bilgiler Programı, 1985 Milli Tarih Programı ve 1998, 2005 ve 2017 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programları incelenmiştir. Ülkemizde Sosyal Bilgiler dersinin verilmesinden önce ortaokullarda uygulanan son Tarih dersi olan 1970 Ortaokul Tarih Programı, hümanist eğitim yaklaşımının izlerini taşımaktadır. 1973-1974 öğretim yılında ülke çapında uygulanmaya başlanan ilk Sosyal Bilgiler müfredatındaki tarih öğretimi, tarih kültürü oluşturma, vatandaşlık eğitimi verme, ulusal bilinci geliştirme, küresel vatandaşlığı ve barış eğitimini teşvik etme gibi kavramlar etrafında yapılandırılmıştır. 1985 yılında Sosyal Bilgiler dersi kaldırılmış, Milli Tarih, Milli Coğrafya ve Vatandaşlık Bilgisi dersleri getirilmiştir. Türk-İslam Sentezi ideolojisinden etkilenen Milli Tarih dersi, öğrencilere milliyet duygusu, Türk kimliği ve resmi ideolojiye bağlılık aşılamayı amaçlamıştır. 1998 yılında Milli Tarih dersinin yerini alan Sosyal Bilgiler dersi, tarih öğretimi yoluyla vatandaşlık bilinci, tarihsel değişim ve süreklilik anlayışı ve tarih yazım becerileri geliştirmeyi amaçlamıştır. 2005 yılında yapılandırmacı eğitim yaklaşımıyla birlikte güncellenen Sosyal Bilgiler programında tarih konularına daha az yer ayrılmış ancak tarih yazım becerilerini geliştirmeye odaklanan hedefler artırılmıştır. 2017 Sosyal Bilgiler programında tarih konularına daha az vurgu yapılmıştır. Ancak yapılandırmacı yaklaşımla tarih öğretimiyle ilgili değerler, beceriler, sözlü tarih ve yerel tarih gibi kavramların programa dâhil edilmesi, programda çok katmanlı tarih eğitimi yaklaşımın benimsendiğini göstermektedir. Bu çalışma ile tarih konularının, kültürel aktarım, vatandaşlık eğitimi ve üst düzey düşünme becerilerinin gelişimi amacıyla Sosyal Bilgiler müfredatına dâhil edildiği, farklı dönemlerde tarih konularına programlarda verilen ağırlığın değişmesinin politik ve toplumsal dönüşümler ve eğitim politikalarından etkilendiği sonucuna varılmıştır.Öğe Türkiye'de sosyal bilgiler öğretmeni yetiştirme programları üzerine karşılaştırmalı bir inceleme(1998-2018)(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Battal, SahreYükseköğretim Kurulu (YÖK) 1998 yılında öğretmen yetiştirme sistemini yeniden yapılandırılma çerçevesinde eğitim fakültelerinde ilköğretim okullarının II. kademeleri için branş öğretmeni yetiştirecek programlar açılmasına karar vermiş ve bu programlar için ders çizelgeleri ve içeriklerinden oluşan programlar hazırlamıştır. Bu araştırmanın amacı YÖK tarafından sosyal bilgiler öğretmenliği lisans programları için 1998, 2006 ve 2018 yıllarında hazırlanan programları karşılaştırmalı olarak incelemektir. Araştırmada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre 1998 programında yer verilen 63 dersten 28'i alan bilgisi; 8'i Türkçe yan alan, 11'i meslek bilgisi 10'u ise genel kültür derslerinden oluşmaktadır. Programda alan bilgisi dersleri %41, Türkçe yan alan dersleri %14, meslek bilgisi dersleri %29, genel kültür dersleri ise %16 ağırlığa sahiptir. YÖK'ün 2006 yılında hazırladığı programda 66 ders bulunmaktadır. Bu derslere 142 teorik, 28 uygulamalı olmak üzere 170 saat ayrılmıştır. Bu düzenlemeyle yan alan uygulaması da kaldırılmıştır. Bu programda alan eğitimi kategorisinde 34, meslek bilgisi kategorisinde 15, genel kültür kategorisinde ise 14 derse yer verilmiştir. Programda alan eğitimi dersleri %51, meslek bilgisi dersleri %29, genel kültür dersleri ise %20 ağırlığa sahiptir. 2018 yılında hazırlanan programda 65 derse yer verilmiştir. Bu derslere 154 saat ayrılmıştır. Bu programda ders saati yaklaşık %10 düzeyinde azaltılmıştır. Programda alan eğitimi kategorisinde 34, öğretmenlik meslek bilgisi kategorisinde 22, genel kültür kategorisinde ise 11 derse yer verilmiştir. Alan eğitimi derslerinin program içindeki ağırlığı yaklaşık %46, öğretmenlik meslek bilgisi derslerinin %36, genel kültür derslerinin ise %18 düzeyindedir. Programa sosyal bilgilerin disipliner yapısını yansıtacak şekilde yeni dersler eklenmesi, derslere uygulama saati eklenmesi ve öğretmenlik uygulamasının daha erken başlatılması önerilmiştir.Öğe Türkiye'de COVİD-19 pandemi sürecinin sosyal bilgiler eğitime etkisini konu alan yüksek lisans tezlerinin farklı değişkenler açısından incelenmesi(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Özdoğan, Resul2019 yılı içerisinde Çin Halk Cumhuriyetinden dünya geneline yayılan Covid-19 salgınında toplumlar sağlık, gıda ve temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamada birçok problemle karşılaşmışlardır. Ülkeler bu denli kitlesel ve küresel çapta salgın problemine hazırlıksız yakalanmış ve birçok problem süreç içinde çözüme kavuşturulmuştur. Bu küresel salgından en çok etkilenen alanlardan biri de şüphesiz öğrenci, okullar ve eğitim-öğretim faaliyetleridir. Kısa ve uzun vadede bu etkinin olumsuzluklarını en aza indirebilmek ve eğitim çağındaki genç nesillerin çağa uygun koşullarda yetişmesini sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı, eğitim-öğretim faaliyetlerinin Eğitim Bilişim Ağı (EBA) Platformu ile TRT EBA TV üzerinden uzaktan eğitim şeklinde yürütülmesi kararını almıştır. Uygulanan uzaktan eğitim modelinin bu denli büyük bir kitlesel nüfusu ilgilendirmesi ve etkilemesi, bizleri alınan bu kararın uygulandığı dönem içerisinde Sosyal Bilgiler eğitimi üzerinde avantajları ve sınırlılıklarını tespit etmeye yöneltmiştir. Bu çalışma sonucunda, uzaktan eğitim modelinin sosyal bilgiler eğitimine avantajları olmakla birlikte dezavantajlarının daha fazla olduğu görülmüş, elde edilen bulgular ve önerilerin gelecekteki benzer durumlar için örnek teşkil etmesi amaçlanmıştır.Öğe Ortaokul Türkçe ders kitaplarındaki masalların öğrenci eğitimine katkıları(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Sözalan, CemilBu çalışmada, 2023-2024 eğitim öğretim yılında devlet okullarında ortaokul düzeyinde okutulan Türkçe ders kitaplarında yer alan masal metinleri incelenmiştir. Araştırmanın temel amacı, bu masalların öğrencilerin akademik ve dil becerilerine katkılarını değerlendirmektir. Çalışmada doküman analizi yöntemi kullanılmış ve öğretmen görüşlerine de başvurulmuştur. Araştırma kapsamında beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf Türkçe ders kitaplarında yer alan toplam altı masal metni ele alınmıştır. İncelenen metinler içerik, dil ve anlatım özellikleri, öğrencilerin anlama ve anlatma becerilerine etkisi ve değerler eğitimi bağlamında değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, mevcut ders kitaplarında yer alan masal sayısının yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, bazı masalların öğrencilerin yaş ve bilişsel gelişim seviyelerine tam olarak uygun olmadığı görülmüştür. Öğretmenlerin görüşlerine göre, masal metinlerinin okuma, anlama ve anlatım becerilerini desteklediği, ancak metinlerin seçiminde daha dikkatli olunması gerektiği belirtilmiştir. Araştırma bulguları, masalların öğrencilerin sözcük dağarcığını geliştirme, eleştirel düşünme becerilerini artırma ve kültürel değerleri aktarma açısından önemli olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak, ders kitaplarında masal sayısının artırılması, içeriklerin daha pedagojik ve nitelikli hâle getirilmesi, öğrenci seviyesine uygun etkinliklerin eklenmesi önerilmektedir.Öğe Ortaokul Türkçe ders kitaplarındaki konuşma etkinliklerinin Türkçe Dersi Öğretim Programı çerçevesinde incelenmesi(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Deniz, Gamze KaderBu araştırmanın temel amacı, Türkçe ders kitaplarında yer alan konuşma etkinliklerini Türkçe Dersi Öğretim Programı çerçevesinde inceleyerek etkinliklerin öğretim programındaki konuşma kazanımlarıyla ne derece örtüştüğünü ve belirlenen ölçütlerle ne ölçüde uyumlu olduğunu tespit edebilmektir. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi kullanılmıştır. Araştırmanın materyallerini, 2024-2025 eğitim öğretim yılı için önerilen farklı yayınevleri ve MEB Yayınlarına ait 5, 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitapları oluşturmaktadır. Bu kitaplarda yer alan konuşma etkinlikleri, sayı ve tema, bulunduğu yer, etkinlik türleri, kazanım, yöntem, bilişsel beceri ve atölye çalışmaları açısından incelenmiştir. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi yönteminden yararlanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, konuşma etkinliklerinin çoğu ders içi uygulamalarda yer alırken değerlendirme odaklı etkinlikler daha azdır. Tema dağılımları, sınıf düzeyine ve program hedeflerine göre farklılıklar göstermektedir. Etkinlik türlerinde duygu ve düşünce paylaşımı öne çıkarken ilerleyen sınıflarda daha karmaşık akademik konuşma becerileri artış göstermektedir. Oyun tabanlı etkinliklere daha sınırlı düzeyde yer verildiği belirlenmiştir. Serbest konuşma yönteminin yaygın olarak kullanıldığı, eleştirel, ikna edici ve yaratıcı konuşma gibi yöntemlerin ise daha az kullanıldığı görülmüştür. Kazanım dağılımlarında tüm sınıflarda konuşma stratejilerini uygulama becerisine odaklanılmıştır. Bilişsel becerilerde alt düzey beceriler (anlama, hatırlama, uygulama) ağırlıktadır. Ancak sınıf seviyesi ilerledikçe uygulama becerisine vurgu artmaktadır. 2024 Türkçe Dersi Öğretim Programı'ndaki konuşma atölyelerinde akran değerlendirmesi ortak bir yaklaşım olup temalar arasında çeşitli öğrenme deneyimleri sunulduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Çocuk edebiyatı eserlerinde engellilik temi(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Altuner, ÖzlemBu çalışmanın amacı, çocuk kitaplarındaki engellilik durumunu betimlemektir. Çalışmanın materyalini, çeşitli kitabevleri ve dijital platformlar aracılığıyla taranarak belirlenen, engelli karakterleri içeren 40 çocuk kitabı oluşturmuştur. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ile elde edilen veriler içerik analiziyle değerlendirilmiştir. Sonuçlar engellilik teması ile ilgili olarak son dönemlerde ortaokul düzeyine yönelik kitaplarda önemli gelişmeler yaşandığını göstermektedir. Çocuk kitaplarında yer alan bibliyoterapik mesajların sayıca fazla olduğu ve genellikle olumlu nitelikler taşıdığı tespit edilmiştir. Kahramanların gelişim özellikleri incelendiğinde, karakterlerin çoğunlukla somut işlemler dönemi ve sonrasına uygun şekilde seçildiği belirlenmiştir. Kitaplarda en sık karşılaşılan engel türü bedensel engelliliktir. Engelliliğin yanı sıra kitaplarda arkadaşlık ve dayanışma, doğa ve hayvan sevgisi, topluma fayda, bilime merak, özgürlük gibi çeşitli temaların işlendiği dikkat çekmiştir. Kahramanların yaş aralığının geniş bir yelpazeye yayıldığı ve bu durumun karakter çeşitliliğini artırdığı belirlenmiştir. Engelli karakterlerin açık ve devingen karakter yapısına sahip olmaları, kitaplardaki gelişim süreçlerini görünür kılmıştır. Eserlerde, engellilikle ilgili kavramlara, tıbbi terimlere ve tedavi süreçlerine yer verildiği; kahramanların kendilerine yönelik tutumlarında ise genellikle olumlu yönde bir dönüşüm yaşadıkları tespit edilmiştir. Kitapların büyük çoğunluğu mutlu sonla bitmektedir.Öğe Aksaray efsanelerinin Türkçe dersi öğretim programı'nda yer alan kök değerler açısından incelenmesi(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Sucu, Hatice ŞevvalBu araştırmada, Aksaray'a ait efsanelerin "2019 Türkçe Dersi Öğretim Programı"nda (TDÖP) yer alan kök değerler (adalet, dostluk, doğruluk, öz denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik ve yardımseverlik) açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Türkçe derslerinde dil becerilerinin geliştirilmesinin yanı sıra değer aktarımının da önemli bir hedef olduğu vurgulanmaktadır. Bu doğrultuda, Aksaray'ın kültürel mirasını yansıtan efsanelerin ilgili değerleri ne ölçüde barındırdığı ve eğitim süreçlerinde nasıl kullanılabileceği değerlendirilmiştir. Çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analiziyle yürütülmüş olup, değerlendirme kapsamında Aydoğan'ın (2019) "Aksaray Efsaneleri" adlı eserinde yer alan anlatılar incelenmiştir. Efsaneler analiz edilerek içeriklerindeki değerler belirlenmiş ve bu değerler, TDÖP'de tanımlanan temel değerlerle karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Araştırma, yerel kültürel unsurların eğitim sürecine nasıl entegre edilebileceğine dair bütüncül bir perspektif sunarken, Türkçe derslerinde kullanılabilecek özgün ve kültürel materyallerin geliştirilmesine katkı sağlamayı hedeflemektedir. Yapılan çözümlemeler sonucunda, efsanelerde kök değerlerin farklı yoğunluklarda işlendiği belirlenmiştir. Özellikle "saygı" ve "yardımseverlik" değerlerinin diğerlerine kıyasla daha sık vurgulandığı dikkat çekmektedir. Bu bulgular, Aksaray efsanelerinin değer eğitimi açısından zengin bir içerik sunduğunu ve Türkçe derslerinde öğretim materyali olarak kullanılmaya elverişli olabileceğini göstermektedir.Öğe PIKTES + projesi kapsamındaki Türkçe öğretmenlerinin hikâyeleri: Bir anlatı çalışması(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Aköz, BilalBu çalışmada, PIKTES + projesi kapsamında Türkçe öğretimi yapan Türkçe öğretmenlerinin anlatıları aracılığıyla Suriyeli öğrencilere dil öğretim sürecinde yaşananların incelenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma desenlerinden biri olan anlatı araştırmasının yaşam öyküsü türünün kullanıldığı çalışmada on Türkçe öğretmeni çalışma grubunu oluşturmuştur. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme kılavuzu aracılığıyla toplanmış, içerik analizi yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Türkçe öğretmenlerinin PIKTES + projesine dâhil olma sürecinde medya araçlarının katılımcıların projeden haberdar olmasında, mülakat sürecinin işe başlama aşamasında, düzenlenen seminerlerin eğitim aşamasında mesleki gelişimlerine katkı sağladığı ortaya çıkmıştır. Öğretmenler göreve başladıkları ilk günlerinde yöneticilerin projeden habersiz olmasının deneyimlerini olumsuz yönde etkilediğini, Suriyeli yardımcı öğretmenlerin desteğini, başvuru sürecindeki belirsizlik ve bekleme döneminin zorlu bir aşama olduğunu dile getirmişlerdir. Türkçe öğretmenleri Suriyelilerin kültürü hakkında özellikle çocukların eğitimine ve kadınlara yeteri kadar değer verilmediğini belirtmektedirler. Türkçe öğretmeni olmak hakkındaki düşüncelerinde katılımcılar Türkçe öğretimini sadece bir iş olarak değil, aynı zamanda bir kimlik ve anlam kaynağı olarak benimsediklerini ifade etmişlerdir. Öğretmenler materyal eksikliği, öğrenciler arasındaki düzey farkı, ailelerin ilgisizliği, ana dilin Arapça olması, disiplin sağlayamama gibi sorunlar yaşamaktadırlar. Çözüm önerisi olarak bireysel materyal hazırlama, aile iletişimi, Türklerle iletişim kurma, farklı teknikler kullanma durumlarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin Türkçeyi öğrenme süreçleri hakkında, isteksiz bir tutum sergilediklerini, öğrenmeye karşı direncin genellikle aile ortamı ve çevresel faktörlerle ilişkili olduğunu Türkçeye maruz kalmadıklarını ve ihtiyaç duymadıklarını dile getirmişlerdir. Türkçe öğretmenleri okulda geçirdikleri bir günlerinde dil öğretimi sürecinde iletişim kurma ve okumaya önem vererek ders içeriğini zenginleştirmeye çalıştıklarını belirtmişlerdir. Öğretmenler Suriyeli öğrencileriyle ilişkilerinde sevildiklerini hissettiklerini, mutlu hissettiklerini ve merhamet hissettiklerini dile getirmişlerdir. Türkçe öğretmenlerinin edindikleri deneyimler neticesinde Suriyelilere bakış açılarında zaman içinde değişimler olduğu ve olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Türkçe öğretmenleri unutamadıkları anılarında, yaşadıkları anlamlı deneyimlerle eğitim süreçlerine olan katkılarını ifade etmişlerdir.Öğe Eleştirel dil becerilerini geliştirme bağlamında ortaokul türkçe ders kitaplarının incelenmesi(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Arı, Sultan Büşraİnsan yaşamı için vazgeçilmez bir beceri olan düşünme becerisi teknolojinin gelişmesi ve bireylerin yoğun bir şekilde çeşitli bilgilere maruz kalmasıyla birlikte eleştirel bir biçim kazanmak zorunda kalmıştır. Günümüzde eleştirel düşünme doğru bilgiyi ayırt edebilmek, yeni bilgi üretebilmek ve var olan bilgiyi doğru anlamlandırabilmek için ön koşul konumundadır. Ülkemizde eğitim programlarında 2006 yılından bu yana kabul gören yapılandırmacılık yaklaşımının da etkisiyle ders kitaplarında öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri geliştirilmeye çalışılmaktadır. Düşünme becerisini geliştirmek ancak dil becerilerine hakimiyet ile mümkün olduğu gibi eleştirel düşünme becerisine sahip olmanın da yolu eleştirel dil becerilerinden geçmektedir. Bu çalışmada 6, 7 ve 8. sınıflar için hazırlanmış Türkçe ders kitapları karşılaştırmalı olarak eleştirel okuma ve eleştirel dinleme becerilerini geliştirme yeterlikleri yönünden incelenmiştir. Çalışma sırasında doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın veri toplama aracı 6 adet ölçüt listesinden oluşmaktadır. Elde edilen bulgular sayı ve yüzdelik oran olarak iki şekilde yorumlanmıştır. Yapılan inceleme sonucunda ders kitaplarının eleştirel okuma becerisinde genel olarak öyküleyici metinler için yeterli olduğu ancak bilgilendirici metinler ve şiir türünde metinler için yetersiz olduğu görülmektedir. Eleştirel dinleme becerisi için ise öyküleyici, bilgilendirici ve şiir türünde ise incelenen tüm ders kitaplarının tamamının yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Özellikle MEB yayınlarından basılan Türkçe ders kitaplarının üç sınıf düzeyinde de hiç şiir türünde dinleme metnine yer vermemiş olması ciddi bir eksiklik olarak göze çarpmaktadır. Çalışmanın sonunda elde edilen bulgulardan ve alanyazından hareketle eleştirel dil becerilerinin geliştirilmesine yönelik birtakım önerilerde bulunulmuştur.Öğe Yabancılara türkçe öğretiminde kullanılan ders kitaplarının sözcük öğretimi bağlamında karşılaştırmalı olarak incelenmesi(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Şıhanlıoğlu, Mustafa SefaDil öğreniminde en temel unsur olan kelime, temel dil becerilerinin kazanılmasında ve tüm öğrenmelerin merkezinde bulunmaktadır, bu nedenle yabancı dil öğretim sürecinde de öncelik göstermektedir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde bireyin dört temel dil becerilerini (dinleme, okuma, konuşma, yazma) etkili bir şekilde kullanabilmesi, kendini en iyi biçimde ifade edebilmesi sözcük hazinesinin gelişimine bağlıdır. Sözcük hazinesi zengin bir birey gerek anadil gerek yabancı dili çok daha hızlı bir biçimde öğrenmekte, okuduklarını veya dinlediklerini daha iyi anlamakta ve kendini çok rahat ifade etmektedir. Bu nedenle yabancılara Türkçe öğretiminde sözcük hazinesi ile ilgili yapılan çalışmalar, güzel Türkçemizin sözcük varlığının bireylere kazandırılmasında büyük bir önem arz etmektedir. Yabancılara Türkçe öğretiminde en sık kullanılan materyal ders kitaplarıdır. Ders kitaplarındaki sözcük öğretim stratejileri, sözcük öğretim yöntem-teknikleri ve etkinlikleri sözcük hazinesinin geliştirilmesinde, Türkçenin doğru, anlaşılır biçimde kullanılmasında büyük bir öneme sahiptir. Bu araştırma yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan ders kitaplarının sözcük öğretimi stratejileri bağlamında karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlayan nitel bir araştırmadır. "Nitel araştırma, gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda, gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırmadır" (Yıldırım ve Şimşek, 2013: 45). Araştırmada doküman analizi tekniği kullanılacaktır. "Doküman inceleme, araştırma konusuna ait bilgi içeren materyallerin analizidir. Doküman incelemesinde hem yazılı hem de görsel (resim, video vb.) materyaller kullanılabilir" (Metin, 2015: 363). Çalışmada yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan ders kitapları evren olarak kabul edilmiştir. Yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan ''Yeni İstanbul A1,A2'' , ''Yeni Hitit A1,A2'' , '' İzmir A1, A2'' Öğretim Setleri araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmada elde edilen verilerin çözümlenmesinde içerik analizi tekniği kullanılacaktır. "İçerik analizinde temelde yapılan işlem, birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları okuyucunun anlayabileceği bir biçimde organize ederek yorumlamaktır" (Yıldırım ve Şimşek, 2006). Araştırma kapsamında verilerin toplanmasında ''Yeni İstanbul A1,A2'' , ''Yeni Hitit A1,A2'' , '' İzmir A1, A2'' Öğretim Setlerinde yer alan sözcük öğretim stratejileri, yöntem, teknik ve etkinlikleri aracılığıyla toplanacaktır. Çalışmada elde edilen verilerin çözümlenmesinde içerik analizi tekniği kullanılacaktır.. "İçerik analizinde temelde yapılan işlem, birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları okuyucunun anlayabileceği bir biçimde organize ederek yorumlamaktır" (Yıldırım ve Şimşek, 2006). İçerik analizinde temel amaç, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşabilmektir. Araştırmanın amacı çerçevesinde belirlenen problem cümlesi: - Yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan A1 ve A2 ders kitaplarındaki sözcük öğretim stratejilerinin kullanım durumu ve sıklığı nasıldır? - Yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan A1 ve A2 ders kitaplarında sözcük öğretim stratejileri bakımından farklıklar var mıdır?Öğe Masalların Türkçe Öğretim Programı'ndaki kök değerler bakımından incelenmesi: Bilecik ili Söğüt ilçesi örneği(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Gocen, NeslihanBu çalışmada Bilecik ili Söğüt ilçesinde anlatılan masallar Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda yer alan kök değerler açısından incelenmiştir. Çalışmada araştırmacı tarafından derleme yoluyla elde edilen 11 masal ve kaynaklarda yer alan 17 masal; adalet, dostluk, dürüstlük, öz denetim, sabır, saygı, sorumluluk, vatanseverlik ve yardımseverlik kök değerleri çerçevesinde ele alınmıştır. Verilerin toplanmasında nitel araştırma yöntemlerinden mülakat(görüşme) yapılarak kaynak kişilerden yararlanma ve doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. İncelenen masallarda Türkçe Öğretim Programı'nda yer alan kök değerlerin ne sıklıkta ve nasıl kullanıldığı belirlenmiştir. Masallarda en çok yardımseverlik kök değerinin, en az ise saygı ve vatanseverlik kök değerlerinin yer aldığı tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda Bilecik ili Söğüt ilçesinde sözlü gelenekte yer alan 28 masal tespit edilmiştir. Bu masalların kök değerler açısından zengin olduğu görülmüştür.Öğe Türkçenin söz varlığı ve öğretimi açısından Abbas Cılga'nın çocuk kitaplarının incelenmesi(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Karaman, Zehra Aslı"Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlensin." Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sözünde de belirtildiği üzere Türk dili üzerinde bilinçli çalışmaların yürütülmesi önem teşkil etmektedir. Bu çalışmaların en önemlilerinden biri de dilimizin sahip olduğu zengin söz varlıklarının tespitidir. Söz varlığı, içinde bulunduğu toplumun kültürünü, yaşayış biçimini yansıtan en önemli araçlardandır. Bulunduğu dile ait atasözler, deyimler, ikilemeler, terimler, yabancı sözcükler, kalıp sözler, doldurma sözler, kalıplaşmış sözler ve argo sözleri barındıran geniş bir kültür hazinesini yansıtır. Bu çalışmada Abbas Cılga'ya ait Atmacalar Ağladı, Çiftlikteki Yabancı, Dedemin Öyküleri, Dokunduğum Altın Olsun, Gülümseyen Sokak, Herodot Dede, Kim Sevmez Uğurböceklerini?, Masa Üstündeki Kavga, Müjdeci Hüsnü, Sesini İsteyen Kurbağa, Sıpanın Dört Yıllığı, Şaşar Ali, Yaramazlar Kuyusu, Yavru Yunuslar Ekibi, Yusufcuk isimli çocuk kitaplarının sahip olduğu söz varlığı öğelerini incelemek amaçlanmıştır. Araştırma konusu olan çocuk kitaplarında bulunan atasözleri, terimler, ikilemeler, deyimler, kalıp sözler, argo sözler, Anadolu ağızları, yabancı sözcükler, kalıplaşmış sözler ve doldurma sözler şeklinde söz varlığı öğeleri tespit edilmiştir. Tespiti yapılan söz varlığı öğelerinin tekrar sayıları ortaya konmuştur. Tablolarda yer alan bazı söz varlığı unsurları, tanıklı ifadeler şeklinde tablo sonunda verilmiştir. Tespit edilen söz varlığı unsurlarına yönelik sözcük öğretimi etkinlikleri tasarlanmıştır. Araştırmaya konu olan çalışma, betimsel bir çalışmadır. Betimsel çalışmada doküman incelemesi yöntemi kullanılarak hâlihazırda olan bir durum betimlenmeye çalışılmıştır. Elde edilen veriler ışığında; atasözü sayısı ve tekrar sayısı, deyim sayısı ve tekrar sayısı; ikileme sayısı, tekrar sayısı ve oluşum şekli; terim sözcük sayısı tekrar sayısı ve ilgili olduğu bilim dalı; kalıp (ilişki) sözleri sayısı tekrar sayısı ve kullanıldığı bağlam; yabancı sözcük sayısı tekrar sayısı ve ait olduğu dili; doldurma sözler tekrar sayısı; argo sözler tekrar sayısı; Anadolu ağızları tekrar sayısı, kalıplaşmış sözler sayfa sayısı ve sözün kime ait olduğu mevcut çalışmada ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada, 9706 tane söz varlığı unsuru tespit edilmiştir. Yapılan incelemeler ışığında; eserlerin içeriğinde 37 tane atasözü, 1703 tane deyim, 808 tane ikileme, 816 kalıp söz, 2707 tane yabancı sözcük, 7 tane argo söz, 284 tane doldurma söz, 3233 tane terim sözcük, 118 tane Anadolu ağzı, 3 tane kalıplaşmış söz varlığı tespit edilmiştir.Öğe Şermin Yaşar'ın çocuk kitaplarındaki söz varlığının incelenmesi(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Kavukoğlu, Muratİnsanlar arasında iletişim kurmayı sağlayan en önemli araç dildir. Dile yüklenen niteliklerden birisi de söz varlığıdır. Bir dilin söz varlığı; atasözleri, deyimler, ikilemeler, ilişki ifadeleri, yansıma sözcükler gibi ögelerden oluşur. Söz varlığı çalışmaları bir dilin yapısını, anlatım güzelliklerini ortaya çıkarma yönünden önemlidir. Her yazar, kendine özgü üslubu ve söz evreni ile eserlerini oluşturur. Bu çalışmada, Şermin Yaşar'ın çocuk kitaplarının söz varlığı unsurları açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırma, doküman incelemesi modelinin kullanıldığı nitel bir araştırmadır. Şermin Yaşar'ın eserleri evreni, yazara ait incelenen çocuk kitapları da çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmanın örneklem seçiminde amaçsal örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Söz konusu eserler incelenerek tüm eserlerin söz varlığına ulaşılmıştır. Ulaşılan söz varlığı ögeleri (atasözü, deyim, ikileme, ilişki sözleri ve yansıma) listelenip kendi içerisinde abece sırasına göre gösterilmiştir. İlgili verilerin sayısal değer ve yüzdelik olarak karşılıkları çeşitli grafiklerle gösterilmiştir. Çalışmanın sonucunda, en çok tespit edilen söz varlığı ögesinin deyimler olduğu görülmüştür. Atasözleri ise en az tespit edilen söz varlığı ögesi olmuştur. İncelenen eserlerin dilimizin söz varlığını ve anlatım olanaklarını yansıttığı ve okurların söz dünyasını zenginleştirebilecek nitelikte olduğu görülmüştür.Öğe Türkçe öğretiminde dijital okuryazarlık(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Kaplan, MürüvvetBu araştırmada, Türkçe Dersi Öğretim Programı ve bu programa uygun olarak hazırlanan Türkçe ders kitaplarının (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8) dijital okuryazarlık açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda dijital okuryazarlık bağlamında Türkçe Dersi Öğretim Programı içerik ve kazanım boyutlarıyla, Türkçe ders kitapları ise içerik ve Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda yer alan kazanımlarla uyumu bakımından ele alınmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkçe Dersi Öğretim Programı (2019) ve MEB izni ile kullanıma uygun bulunan sekiz tane Türkçe ders kitabı (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8) oluşturmaktadır. Nitel araştırma yöntemi kullanılan çalışmada veri toplama tekniği olarak doküman analizi tercih edilmiştir. Bu araştırmada elde edilen veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak çözümlenmiştir. Türkçe Dersi Öğretim Programı dijital okuryazarlık bağlamında içerik, eğitim durumları ve kazanım boyutuyla incelenmiştir. Türkçe ders kitapları programda dijital okuryazarlıkla ilişkisi tespit edilen kazanımları okuma metinleri, derse hazırlık çalışmaları ve etkinlik boyutunda içerme düzeyleri açısından ele alınmıştır. Elde edilen bulgular görüntülerle desteklenerek sunulmuş ve sayısal veriler tablolar hâlinde düzenlenmiştir. Çalışma sonucunda Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda (2019) dijital okuryazarlık kavramının "dijital yetkinlik" olarak ele alındığı, programdaki kazanımların dijital okuryazarlıkla ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ders kitaplarının dijital okuryazarlığa yer verme oranları sınıf seviyesiyle doğru orantılı bir şekilde gittikçe artmaktadır. Türkçe ders kitaplarındaki dijital okuryazarlıkla ilişkili etkinliklerin azımsanamayacak boyutta olduğu fakat Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda yer alan dijital okuryazarlıkla bağlantısı saptanan bazı kazanımların kitapta ihmal edildiği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Ortaokul öğrencilerinin "Deprem" ve "Sel" kavramına yönelik metaforik algılarının incelenmesi(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Karakülahlı, MineBu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin "Deprem" ve "Sel" kavramlarına yönelik metaforik algılarının belirlenmesidir. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden olan "durum" deseni kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini, 2022-2023 Eğitim-Öğretim yılının bahar döneminde Yozgat Saraykent Sarayözü Ortaokulu'na devam eden 42 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerden 37'si çalışmaya gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada, veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından oluşturulan öğrencilerin sel ve deprem kavramlarına ilişkin metaforik algılarını belirlemeye yönelik form kullanılmıştır. İlgili formda, deprem ve sel kavramlarına ilişkin öğrencilerin metaforik algılarını belirlemek amacıyla 16 soruya ve ilgili açıklamalara yer verilmiştir. Veri toplama işlemi bitirildikten sonra toplanan 37 metafor oluşturma kağıdından 276 metafor elde edilmiş, bu metaforlar sel ve deprem kavramına yönelik metaforlar diye ikiye ayrılmıştır. Sel metaforları kendi içinde 9 farklı kategoriye, deprem metaforları kendi içinde 8 farklı kategoriye ayrılmıştır. Kategorilere ayrılıp incelenen metaforlar Microsoft Word programına yazıldıktan sonra düzenlemeler yapılmış ve incelenmiştir. Toplanan veriler, içerik analizi tekniği kullanılarak çözümlenmiştir. Deprem kavramına yönelik 37 öğrencinin 152 farklı metafor ürettikleri tespit edilmiş ve metaforlar 8 kategoriye ayrılmıştır. Bu kategoriler şunlardır: Sallanma, Ölüm, Kesici delici, Kırılma, Yıkım, Doğal afet, Ulaşım aracı ve Aykırıdır. Yine form kağıtlarında sel kavramına yönelik 124 farklı metafor üretilmiş ve metaforlar 9 değişik kategoride toplanmıştır. Bu kategoriler şunlardır: Su barındıran, Ölüm, Doğal kaynak, Doğal afet, Zaman, Ders materyali, Oyun, Taşıtlar ve Farklı olmak üzere 9 farklı kategoriye ayrıldığı görülmüştür.Öğe Eleştirel dinleme etkinliklerinin ortaokul öğrencilerinin dinlediğini anlama becerileri üzerine etkisinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Abur, MerveDinleme en temel dil becerilerinden biri olup okumayla birlikte anlama alanında yer almaktadır. Erken dönemde kazanılan bu beceri eğitim süreçleri vasıtasıyla geliştirilebilmektedir. Bu yolla öğrencilere duruma uygun dinleme yöntem ve stratejilerini öğretebilmek dinleme alanının temel hedefleri arasında gösterilebilir. Bu yöntemlerden biri olan eleştirel dinleme, dinleme becerisinin etkin kullanımında ön plana çıkmaktadır. Bu araştırmanın amacı, eleştirel dinleme etkinliklerinin ortaokul öğrencilerinin dinlediğini anlama becerileri üzerine etkisini çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırmada, ön test-son test, kontrol gruplu deneysel yöntem kullanılmıştır. Çalışma grubu, 2023-2024 eğitim öğretim yılında Aksaray ili, Gülağaç ilçesinde Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bir ortaokulda 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda eğitim gören öğrenciler arasından seçilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak eleştirel dinleme etkinliklerinin ortaokul öğrencilerinin dinlediğini anlama becerisi üzerine etkisinin değerlendirilmesi konusuna yönelik ön test, son test ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Deneysel uygulama öncesinde, uygulamanın yapılacağı sekiz sınıfa bir hafta önce ön testler uygulanmıştır. Toplam beş hafta süren uygulamanın ardından, aynı testler gruplara son test olarak yeniden uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS programı aracılığıyla analiz edilerek yorumlanmıştır. Araştırmanın sonuçlarını yorumlamak için aritmetik ortalama, frekans, yüzde ve t testi gibi istatistiksel analizlerden faydalanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre eleştirel dinleme stratejisinin dinleme etkinliklerinde kullanılması deney ve kontrol grupları arasında çeşitli alanlarda anlamlı farklılık oluşturmuştur. Bu farklılık deney grubunun lehine olduğu tespit edilmiştir. Araştırma, eleştirel dinleme stratejisinin sınıf düzeyi, cinsiyet ve ebeveyn eğitim durumu gibi değişkenlerden bağımsız olarak tüm öğrenci gruplarında dinlediğini anlama başarısını artıran etkili bir yöntem olduğunu göstermektedir.Öğe Ortaokul öğrencilerinin iklim okuryazarlık düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre incelenmesi(Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Erdem, Kader; Gedik, Haticeİnsanlığın yerleşik düzene geçişinden sonra meydana gelen değişmeler ve gelişmelerde dünya iklimleri değişmiyor gibi görünse de elde edilen bulgular durumun böyle olmadığını kanıtlamaktadır. Bununla birlikte insanın doğaya hâkim olması başta kontrol edilebilir bir durum olarak düşünülürken zamanla bu durum kontrolden çıkarak çevre problemleri meydana getirmiştir. Küresel iklim değişikliği doğal faktörlerden kaynaklı değişim gösterse de aslında beşerî faktörlerden kaynaklı etmenler iklimdeki değişmelere yol açmıştır. Küresel iklim değişikliği konusunda bireyleri bilinçlendirmek ve bireylerde kalıcı davranış değişikliği yapmak ancak eğitimle mümkündür. Okullarda verilecek çevre eğitimi için sosyal bilgiler dersi içerik bakımından önemlidir. İnsanların karşılaştıkları çevre sorunlarından biri olan iklim değişikliği için iklim okuryazarlığı ortaya çıkmıştır. İklim okuryazarlığı amaç ve konu bakımından sosyal bilgiler dersi için büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin iklim okuryazarlık düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre incelenmesidir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır ve çalışma grubunu Aksaray ilinde öğrenim gören 381 ortaokul öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Aslı Görgülü Arı ve Kevser Arslan (2020) tarafından geliştirilen 5'li likert tipi 24 maddeden oluşan ''İklim Okuryazarlık Ölçeği'' ve araştırmacı tarafından hazırlanan 10 maddeden oluşan ''Kişisel Bilgilendirme Formu'' kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS.27. 0.1.0 paket programı ile analiz edilmiştir. Verilerin analizinde betimsel istatistikler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda ortaokul öğrencilerinin iklim okuryazarlık düzeyleri çeşitli değişkenlere göre incelendiğinde iklim okuryazarlık düzeylerinin iklim kavramı alt boyutunda ve iklimsel farkındalık alt boyutunda yüksek düzeyde olduğu ve iklimsel bilinç alt boyutunda orta düzeyde oldukları belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre ortaokullarda iklim değişikliği gibi diğer çevre sorunları hakkında konferans, toplantı, münazara tarzı bilimsel etkinlikler düzenlenebilir.Öğe 1968-2018 yılları arasında sosyal bilgiler öğretim programları ve ders kitaplarında tarih içeriğinin incelenmesi(Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Başbuğ, Kübra Esra; Sarı, MuhammedBu araştırmanın amacı, 1968-2018 yılları arasında yayınlanan sosyal bilgiler öğretim programlarında yer alan tarih içeriğinin değişim sürecinin incelenmesidir. Bir nitel araştırma yöntemi olan doküman incelemesine göre gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Talim ve Terbiye Kurulu kararları ile 1968-2018 yılları arasında yayınlanan Tebliğler Dergisi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda "Sosyal Bilgiler" ve "İnkılap Tarihi" içerisinde verilen tarih konu başlıkları yıllar içerisinde aynı kaldığı, konu başlıklarında bazı dönemler ekleme ve çıkarmalar yapıldığı, bu eklemlerin ve çıkarmaların daha çok milliyetçi bir çerçevede gerçekleştiği anlaşılmıştır. Amaç ve kazanımların ilk programdan son programa bir azalma eğiliminde olduğu, program ve ders kitapları son yayımlanan programlarda benzer bir çizgide olduğu, 2000'li yıllar öncesinde farklılaştığı zamanalar olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Sosyal bilgiler öğretiminde sanal gerçeklik kullanımının ortaokul 6.sınıf öğrencilerinin akademik başarılarına etkisi(Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Topal, Zehra; Arıbaş, KenanTeknolojik ilerlemeler dünya çapında hızla devam ederken eğitim ve öğretim alanı bu gelişmelere ayak uydurmaya çalışarak teknolojinin gerisinde kalmamıştır. Bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler toplumu dün, bugünü ve yarını ile inceleyen insanları hayata daha donanımlı hazırlayan Sosyal Bilgiler alanı ile yakından ilintilidir. Bu sebeple Sosyal Bilgiler alanında yeni ve sürekli gelişen teknolojinin kullanımı önem arz etmektedir. Bu çalışmanın gayesi Sanal Gerçeklik teknolojisi kullanarak planlanan Sosyal Bilgiler dersinde öğrencilerin akademik başarı düzeylerinin belirlenmesidir. Bu amacı gerçekleştirmek için Aksaray ili Sultanhanı ilçesinde MEB bağlı bir ortaokulda 6.sınıf öğrencilerine yönelik çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışma Nicel araştırma yöntemiyle yapılan Yarı Deneysel araştırmadır. Çalışmada akademik başarı testi kullanılmıştır. Çalışmaya Sultanhanında MEB bağlı bir ortaokulda 6.sınıfında okuyan 20 öğrenci katılmıştır. Araştırma 2022-2023 eğitim öğretim yılında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada VR gözlüğü kullanılarak uygulamalar yapılmış ve uygulama sonrasında Akademik başarı testi uygulanmış olup elde edilen veriler SPSS 22 programı kullanılarak istatistiksel analizlere tabi tutulmuştur. Yapılan analizler ışığında SG uygulaması yapılan deney grubu ve kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür. Araştırmanın sonuçları göz önüne alınarak öneriler geliştirilmiştir.Öğe Ters yüz sınıf modeline dayalı etkinlik temelli öğretimin Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin yazma becerilerine etkisi(Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Öncü Yiğit, Kübra; Türkben, TuncayBu araştırmada Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin yazma becerilerinin ve yazma öz yeterliliklerinin gelişmesinde ters yüz sınıf modeline dayalı etkinlik temelli yazma eğitiminin etkisi incelenmiştir. Araştırma nicel araştırma desenlerinden ön test son test kontrol gruplu yarı deneysel desen ile yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi KONDİL'de B2 düzeyinde eğitim gören 15 deney, 15 kontrol grubu öğrencisi olmak üzere toplam 30 öğrenci oluşturmaktadır. Deney ve kontrol grupları yansız atama yolu ile belirlenmiştir. Deney grubunda B2 kurs süreci boyunca ters yüz öğrenmeye dayalı etkinlik temelli öğretim ile yazma eğitimi yapılırken kontrol grubunda mevcut programa uygun olarak dersler yürütülmüştür. Araştırmanın nicel verileri yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilere yönelik hazırlanan "Yazılı Anlatım Dereceli Puanlama Anahtarı", "Yazma Becerisi Öz Yeterlilik Ölçeği" ve "Ön Test-Son Test Yazma Becerisi Sınavı" ile toplanmıştır. Araştırma verileri IBM SPSS Statistics Standard Concurrent User V 26 (IBM Corp., Armonk, New York, ABD) istatistik paket programında değerlendirilmiştir. Ölçümlerin karşılaştırılmasında ise Bağımlı Örneklerde t Testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre ters yüz edilmiş sınıf modeline dayalı etkinlik temelli yazma eğitimi uygulamalarının deney grubu öğrencilerinin yazma başarılarını ve yazma öz yeterliliklerini istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde arttırdığı belirlenmiştir. Araştırmada kullanılan "Yazılı Anlatım Dereceli Puanlama Anahtarı" alt boyutları olan sayfa düzeni, başlık, plan ve işleyiş, dil ve anlatım ve yazım ve noktalama boyutlarının da deney grubu öğrencilerinin lehine anlamlı düzeyde yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular neticesinde Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin yazma becerileri ve yazma öz yeterliliklerinin geliştirilmesinde ters yüz sınıf modeline dayalı etkinlik temelli yazma çalışmalarının etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »