Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

https://hdl.handle.net/20.500.12451/4

Listeleniyor 1 - 20 / 176

Bulanık Çıkarım Sistemleri Kullanılarak Sürdürülebilir Tedarikçi Seçim Probleminin İncelenmesi
(İstanbul Üniversitesi, 2023) Hacıvelioğulları, Turgut; Umarusman, Nurullah
Çevresel bozulma ve sosyal eşitsizlikle ilgili kaygılara karşı ortaya çıkan sürdürülebilirlik kavramı kamu ve özel sektörü sürdürülebilirlik politikalarını ve uygulamalarını takip etmeye yönlendirmiştir. Dolayısıyla bu sektörlerdeki işletmeler tedarikçi- lerini sürdürülebilirlik kriterlerine göre değerlendirerek seçimi gerçekleştirmeye başlamıştır. Bu seçim sürecinde piyasa şart- ları, devlet politikaları, işletmenin hedefleri ve coğrafi konumu farklı kriterler kullanılabilmektedir. Sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarının tedarik zinciri yönetimine entegrasyonuyla gelişen sürdürülebilir tedarik zinciri yöne- timinde tedarikçi seçimiyle bu boyutlar arasındaki denge oluşturularak muhtemel sorunları üstesinden gelinebilir. Bu çalışmada araç üstü ekipman sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin sürdürülebilir tedarikçi seçim problemi Bulanık Çıkarım Sistem- lerinin Mamdani-tipi Bulanık Çıkarım Sistem yaklaşımı kullanılarak yeni bir model önerilmiştir. Önerilen modelde tedarikçilerin sürdürülebilirlik düzeyi ve performans düzeyi aynı kurallara bağlı olarak eş zamanlı olarak hesaplanmıştır. Daha sonra tedarikçilerin sürdürülebilirlik ve performans düzeylerine göre işletme tedarikçiler sıralaması yapılmıştır. Ayrıca önerilen modeldeki kurallar kullanılarak sürdürülebilirlik ve performans düzeyleri için aynı kriterler arasında farklı öncelik sıralamasının olduğu belirlenmiştir.
Erkek Egemen Alanlarda Çalışan Kadınların Cinsiyetlendirilmiş Örgüt Deneyimleri: Kadın Güvenlik Görevlileri Örneği
(Nurşen Adak, 2024) Ulaşkın, Şükriye
Bu araştırma, toplumda erkek egemen bir meslek olarak bilinen güvenlik görevliliğinde çalışan kadınların cinsiyetlendirilmiş örgüt olgusuna yönelik deneyimlerini konu edinmektedir. Kadın güvenlik görevlilerinin cinsiyetlendirilmiş örgüt olgusunu hangi örgütsel süreçlerde ve nasıl deneyimlediklerini anlamak, anlamlandırmak ve yorumlamak bu araştırmanın temel amacıdır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden yorumlayıcı fenomenoloji desenine uygun bir araştırma süreci takip edilmiştir. Aksaray ilindeki çeşitli kamu kurumlarında çalışan 11 kadın güvenlik görevlisiyle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Tümdengelime dayalı tematik analiz yöntemiyle analiz edilen veriler, cinsiyetlendirilmiş örgüt teorisi kapsamında beş tema altında sınıflandırılmıştır. Bu temalar: cinsiyetlendirilmiş kimlikler, etkileşimler, toplumsal cinsiyete dayalı bölünmeler, cinsiyetçi kültür ve örgütsel mantıktır. Kadınların kültürel bakımdan erkeklerle özdeşleşmiş mesleklere erişebilmeleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin aşılması için önem taşısa da kadınların bu alanlara girdikten sonra yaşadıkları deneyimler eşitsizliklerin çeşitli örgütsel süreçler yoluyla üretilmeye devam ettiğini göstermektedir.
Kredili işlemlerin Firma Performansına Etkisine Kârlılık ve Verimlilik Üzerinden Karşılaştırmalı bir Bakış
(Seyfettin Erdoğan, 2024) Karakoç, Bahadır; İlbasmış, Metin
Bu çalışma, firmaların kredili işlemlerinin (ticari alacak ve ticari borçlar) performans üzerindeki etkisini kârlılık (satış birimi başına kâr) ve verimlilik (varlık birimi başına kâr) ayrımı yaparak incelemektedir. Türkiye, Rusya, Brezilya, Arjantin, Meksiko ve Ukrayna gibi gelişmekte olan altı ülkedeki halka açık firmaların verisi Sabit Etkilerle En Küçük Kareler (FE-OLS) yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Analizde brüt kâr ve FAVÖK bağımlı değişken olarak ele alınmıştır. Bulgular, kredili satışların satış kârlılığını ve verimliliğini anlamlı ve pozitif yönde etkilediğini, buna karşın kredili alışların kârlılığı istatistiksel olarak anlamlı ve olumsuz şekilde etkilediğini göstermektedir. Kredili işlemler birlikte analiz edildiğinde, ticari borçların varlık verimliliği üzerindeki olumlu etkisinin kısmen azaldığı, kârlılık üzerindeki etkinin ise tamamen negatif olduğu gözlenmiştir. Ek olarak, firma büyüklüğünün moderatör etkileri incelenmiş, küçük firmalarda bu etkilerin daha belirgin olduğu anlaşılmıştır.
Pazarlamacılık sözleşmesinde pazarlamacının borçları
(Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı, 2024) Koç, Derviş
Ticari işletme faaliyetlerini işletme merkezinin dışındaki bölgelere de ulaştırmak ve işletmesinin müşteri çevresini genişletmek isteyen tacir, bu bölgelerde şubeler açabileceği gibi tacir yardımcılarından da istifade edebilmektedir. Şube açmanın maliyetleri ve riskleri göz önüne alındığında, özellikle iş yoğunluğunun az olduğu bölgelerde tacir yardımcıları görevlendirmek tacir açısından her zaman daha elverişli bir seçenek olmuştur. İşletme dışındaki bölgelerde yürütülecek ticari faaliyetlerin özellikle ürün veya hizmetlerin pazarlanması ve satışı gibi sınırlı iş ve işlemlerden ibaret olması halinde ise bu yardımcılardan, tacire bağlı olarak ve onun emir ve talimatları doğrultusunda hareket eden pazarlamacılar görevlendirilmesi, uygulamada en sık görülen yöntemdir. Özellikle ilaç, kozmetik, küçük ev aletleri ve oto yedek parça gibi sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler, işletme merkezinin dışındaki farklı bölgelere bir veya birden fazla pazarlamacı göndererek ürün ve hizmetlerin satışını sağlamaktadır. Bu hususu dikkate alan Kanun koyucu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda pazarlamacının iş sözleşmesini teşkil eden pazarlamacılık sözleşmesini, bir hizmet sözleşmesi türü olarak ayrıca ve detaylı olarak düzenlememiştir. Söz konusu düzenleme kapsamında evvela pazarlamacılık sözleşmesinin tanımı yapılmış, sonraki hükümlerde ise işçi konumundaki pazarlamacının yükümlülükleri ve yetkileriyle işveren konumundaki tacirin bu sözleşme kapsamındaki özel yükümlülükleri hüküm altına alınmıştır. c Bu çalışmada, öncelikle ticaret hayatındaki yaygınlığı sebebiyle önemli gördüğümüz pazarlamacılık sözleşmesiyle ilgili genel hususlar, ardından da bu sözleşme kapsamında pazarlamacının üstlendiği borçlar incelenmektedir.
Psikolojik Sahiplenme ve Örgütsel Değişime Dönük Tutum Arasındaki İlişkiyi Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma
(Aksaray Üniversitesi, 2025) İçerli, Leyla; Akay, Dilek
Günümüzün rekabetçi iş dünyasında, örgütlerin sürdürülebilirliğini sağlamaları ve başarılı olabilmeleri, değişime uyum sağlama becerilerine bağlıdır. Örgütsel değişim, bir örgütün mevcut yapısında ve işleyişinde yapılan değişiklikleri ifade eder. Bu değişim sürecinin başarılı olabilmesi, çalışanların değişime yönelik tutumlarıyla doğrudan ilişkilidir. Değişime yönelik gösterilen tutum, bireylerin bu değişim sürecinde, nasıl bir yol izleyeceklerini belirleyen önemli bir unsurdur. Çalışanlar, örgütsel değişime yönelik olarak, değişime direnç gösterme veya değişime açık olma tutumu geliştirebilirler. Bu noktada, bireyin örgütüne duyduğu psikolojik bağlılık ve sahiplenme duygusu önemli bir rol oynar. Psikolojik sahiplenme, bireyin örgütü kendi benliğinin bir parçası olarak görmesiyle ortaya çıkar ve örgütün başarısına yönelik çaba göstermeyi beraberinde getirir. Dolayısıyla psikolojik sahiplenme çalışanların örgütsel değişime yönelik olumlu bir tutum ya da olumsuz bir tutum sergilemelerine yol açabilir. Bu görüşten yola çıkarak bu çalışmanın amacı, psikolojik sahiplenmenin çalışanların örgütsel değişime yönelik tutumları üzerindeki etkisini belirlemektir. Araştırmanın örneklemini Aksaray Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir tekstil firmasının 250 çalışanı oluşturmaktadır. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Veriler soru sorma tekniği olan anket aracılığıyla toplanmıştır. Çalışmada “Psikolojik Sahiplenme” ve “Değişime İlişkin Tutumlar” ölçeğinden yararlanılmıştır. Yapılan analiz bulguları değerlendirildiğinde, psikolojik sahiplenmenin, örgütsel değişime dönük tutum üzerinde etkisi olduğu tespit edilmiştir. Psikolojik sahiplenmenin boyutları açısından, bölgecilik, hesap verebilirlik, ait olma duygusu-öz kimliğin değişime ilişkin tutum üzerinde pozitif yönlü anlamlı etkisinin olduğu belirlenmiştir. Psikolojik sahiplenmenin öz yeterlilik boyutunun ise değişime dönük tutum üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.
Kendini Adamanın Afet Tutumlarının Kriz Sonrası Yönetim Faaliyetleri Üzerindeki Etkisinde Düzenleyici Rolü: Aksaray İli Örneği
(Ahmet Fidan, 2025) Bilen, Gül
Günümüzde afetler toplumları ve bireyleri derinden etkileyen karmaşık ve sık görülen olaylar haline gelmişlerdir. Afetlerin olumsuz etkilerinin azaltılması ve ortadan kaldırılması noktasında; afet ve acil durumlarda görev alan kişilerin afetlere ilişkin tutumları, kriz sonrası yönetim faaliyetleri ve bireylerin görevlerini yerine getirirken kendilerini adamalarının önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma afet ve acil durumlarda görev alan bireylerin afet tutumlarının, kriz sonrası yönetim faaliyetleri üzerindeki etkisinde kendini adamanın düzenleyici rolünü incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın örneklemini Aksaray ilinde afet ve acil durumlarda görev alan 228 kamu çalışanı oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen verilerin analizlerinde PROCESS Macro V4.1, AMOS 24 ve SPSS 26 programları kullanılmıştır. Afet tutumları ve kriz sonrası yönetim faaliyetleri arasındaki ilişki incelendiğinde; afet tutumu ve afet tutumunun alt boyutlarından bilişsel ve davranışsal tutum ile kriz sonrası yönetim faaliyetleri arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Duyuşsal tutum ve kriz sonrası yönetim faaliyetleri arasında ise anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Ayrıca afet tutumları ve kriz sonrası yönetim faaliyetleri arasındaki ilişkide kendini adamanın düzenleyici etkisinin olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Bu araştırma kapsamında değişkenlerle ile ilgili alan yazındaki çalışmalar incelenmiş ve bu bilgilerden yola çıkılarak uygulamalı bir çalışma planlanmış, konu ile ilgili literatüre katkıda bulunmak amaçlanmıştır.
Investigation of Online Purchasing Behavior According to Different Generations with Technology Acceptance Model
(Iğdır Üniversitesi, 2025) Çelik, Resul; Uslu Divanoğlu, Sevilay
The main aim of this study is to comparatively examine the intention to purchase online in the context of Generation X, Y and Z consumers within the framework of the Consumer Technology Acceptance Model. This study was studied in a quantitative pattern and was conducted for 661 consumers in Mersin province, determined by convenience sampling method. Normality and deviation analyses, validity and reliability analyses, and factor analyzes were conducted with the data obtained. Structural equation modeling was used to test the determined hypotheses, and all analyzes were carried out using SPSS 24.0 and AMOS 23.0 software packages. Individuals in the generations X, Y and Z discussed within the scope of the study may show different characteristics depending on the generations they belong to. The prediction that generations whose habits and perceptions regarding purchasing behavior may differ will differ in terms of adopting technological innovations has been confirmed according to the results obtained from the research. One of the main limitations of this study is that it was collected through convenience sampling. The other is to reach the target generation age groups in the study. The managerial contribution of this research is that internet purchasing tools should not be designed solely based on ease of use and usefulness and emotional dimensions should be evaluated together with the target market and target consumer groups (Generation X, Y and Z) during market research to more accurately assess the level of acceptance of the innovation. According to literature analysis, no study was found examining the relationship between the generations of the consumer technology acceptance model. The aim of this research is to add to the literature by examining the relationship between generations with the consumer technology acceptance model and to provide a more general conceptual basis in consumer behavior.
Kıtlık mesajlarının satın alma niyeti üzerindeki etkisi: ürün ilgileniminin düzenleyicilik rolü
(Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, 2025) Özçifçi, Vesile; Gamze Gürdil
Bu araştırma, kıtlık mesajı türlerinin (zaman ve miktar) tüketicilerin satın alma niyetinde olumlu bir etkisi olup olmadığını incelemeyi amaçlamaktadır. Aynı zamanda, bu çalışma, incelenen ilişkilerin ürün ilgilenimine bağlı olarak nasıl farklılık gösterdiğini belirlemeyi ve bu konuda araştırmacılara ve pazarlama yöneticilerine daha geniş bir perspektif sunmayı hedeflemektedir. Araştırma, kolayda örnekleme yöntemiyle yüz yüze ve çevrimiçi anket kullanılarak 417 katılımcıdan toplanan verilerle gerçekleştirilmiştir. Toplanan veriler için ölçeklerin güvenilirlik ve geçerlilik testleri yapıldıktan sonra, hipotezler regresyon analizi ile test edilmiştir. Ürün ilgileniminin düzenleyici rolü PROCESS Makro Model 1 kullanılarak test edilmiştir. Daha kapsamlı bilgiler sunmak için düzenleyicilik etkisi Johnson Neyman yöntemi ile incelenmiştir. Analiz sonuçlara göre, kıtlık mesajları (zaman ve miktar), tüketicilerin satın alma niyetini olumlu olarak etkilemektedir. Düzenleyicilik analizinden elde edilen bulgulara göre, ürün ilgileniminin, kıtlık mesajlarının satın alma niyeti üzerindeki etkisinde düzenleyici rolünün bulunmadığı belirlenmiştir. Johnson Neyman yönteminden bulunan sonuçlar, kıtlık mesajlarının satın alma niyetindeki pozitif etkisinin, ürün ilgileniminin tüm seviyelerinde istatistiksel olarak anlamlı çıkmadığını göstermiştir. Buna göre, tüketicilerin ürüne olan ilgilenimleri kıtlık mesajlarının (zaman, miktar) satın alma niyetindeki pozitif etkisini değiştirmemektedir.
Organization Dergisinin Bibliyometrik ve Tematik Analizi
(Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2025) Ulaşkın, Şükriye
Bu çalışma, yönetim ve organizasyon alanında teorik, eleştirel ve görgül çalışmaların yayımlandığı, uluslararası alanda saygın bir konuma sahip Organization dergisinin bibliyometrik ve tematik analizini sunmaktadır. Eleştirel ve yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çeken dergi, alandaki yeni araştırma perspektiflerinin ve metodolojilerinin gelişimine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda çalışma, Organization’ın akademik performansını ve kavramsal gelişimini kapsamlı bir şekilde analiz etmeyi amaçlamaktadır. Derginin ilk sayısını çıkardığı 1994 yılı ile 2024 yılı arasında yayımlanmış 1510 adet yayından oluşan veri seti, VOSviewer ve SciMat yazılımları kullanılarak analiz edilmiştir. Bibliyometrik analiz, performans göstergeleri ve bilimsel haritalama sonuçları olmak üzere iki temel yönteme dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Performans göstergeleri atıflar, bilimsel haritalama ise ortak atıf, ortak yazarlık ve kavramsal ağlara dayalı olarak oluşturulmuştur. Ortak yazarlık ağında, dergideki en etkili ülke İngiltere iken ortak atıf bakımından en etkili yazar Michael Foucault olarak bulunmuştur. Derginin kavramsal yapısını gösteren tematik ağ haritalarına göre dergideki motor temalar 1994-2004 döneminde söylem (discourse), 2005-2015 döneminde güç (power) ve 2016-2024 döneminde örgüt çalışmaları (organization studies) olarak bulunmuştur. Her dönemin tematik öncelikleri, derginin eleştirel bir perspektifle yenilikçi konulara yönelme eğilimini ve alandaki entelektüel çeşitliliği destekleme misyonunu yansıtmaktadır.
AI Impacts, Concerns, and Perspectives in the Global South A Thought Leadership Round Table
(Higher School of Economics, 2024) Das, Arindam; Muschert, Glenn; Dutta, Mohan J.; Aytaç, Muhammed Bilgehan; Tripathi, Priyanka; Khare, Apoorv; Ray, Subhasis
In this thought leadership roundtable, the editors of the special issue, convened a critical dialogue between leading scholars in the fields of Sociology, Critical Communication Studies, Cultural Studies, Critical Management Studies, and Sustainability Studies to explore the challenges that Global South navigates in its adoption of AI. The conversation probes the power disparities between the Global North and the Global South narratives of AI and look forward to alternative forms of AI and AI Management in the Global South scenario. Highly critical and cautious of enthusiastic adaptations of AI in the Global South, the discussants prioritize the issues of Human Rights, ethics, equity, inclusivity, and resilience for the historically marginalized communities of the region.
Altın ve petrol fiyatlarının Borsa İstanbul’a etkisi
(Marmara Üniversitesi, 2024) Altın, Hakan
Bu çalışmada, Altın ve Petrol fiyatlarının Borsa İstanbul’a etkisi incelenmiştir. Bu çerçevede, Etki- Tepki Analizi, Varyans Ayrıştırması ve Johansen Kointegrasyon yaklaşımları kullanılmıştır. Üç önemli bulgu elde edilmiştir. Birincisi, petrol fiyatları ile Borsa İstanbul arasında negatif yönlü bir ilişki vardır. İkincisi, altın fiyatları ile Borsa İstanbul arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır. Üçüncüsü, petrol ve altın fiyatları ile borsalar arasındaki ilişkisizliktir. Bu ilişkisizlik, Borsa İstanbul’da geleceğe ilişkin fiyat hareketlerinin petrol ve altın fiyatlarından bağımsız olduğunu göstermektedir. Bu üç bulgu bir arada düşünüldüğünde çoğu piyasa için petrol ve altın fiyatları ile borsaların hisse senedi getirileri arasında bir eşbütünleşme ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılır. Ancak, ilişkinin gücü ve yönü hakkında karma sonuçlar vardır. Bu bulgu, Borsa İstanbul içinde geçerlidir. Ayrıca, petrol fiyatlarındaki artışın hisse senedi fiyatlarına etkisi, bulundukları ülke ve coğrafyadan değişebileceği gibi sektörden sektöre doğru da değişiklik gösterir.
İşletme ve yönetim alanlarına yönelik stratejik pazarlamaya ilişkin bibliyometri/sosyal ağ analizi
(Kenan ÇELİK, 2024) Çelik, Resul; Uslu Divanoğlu, Sevilay
Bu çalışmanın amacı “stratejik pazarlama” üzerine yayımlanmış makalelerin bibliyometri analizi ile incelenmesinin yapılarak, bu alanda takip edilen yayın, atıf ilişkilerinin ve eğilimlerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesidir. Ayrıca, yazar, kaynak, yayın, ülke ve kurum bazında istatistiksel bilgiler sunularak bu alanda araştırma yapan bilim insanlarına katkı sağlamak ve kullanılabilecek veriler üretmek amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, stratejik pazarlama üzerine 1980-2023 yılları arasını kapsayacak şekilde WoS veri tabanında yayınlanmakta olan 486 makale R biblioshiny paket programı aracılığı ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre 1040 yazar, 183 farklı dergide “stratejik pazarlama” kavramını araştırmalarında konu edinmiştir. Ayrıca yıllık ortalama 7.34 yayın yapılmış ve bu yayınlara makale başına yıllık 28.86 atıf yapılmıştır. Konu alanı kapsamında en çok yayın yapan yazar Brooksbank R (n=6) olmuştur. 45 yayın ile en çok Journal of Strategic Marketing dergisinde yayın yayımlanmıştır. Üniversite bağlamında en fazla yayın Univ Ulster (n=17)’de yapılmıştır. Ülkeler bağlamında en fazla yayın Amerika Birleşik Devletleri’nde (n=114) gerçekleşmiştir. Analiz sonuçları, hem okuyucular hem de araştırmacılar açısından yapılacak olan çalışmalarda bir rehber olabilir.
The impact of extreme weather events on the S&P 500 return index
(Taylor and Francis Ltd., 2024) Altın, Hakan
This study examines the relationship between extreme weather conditions and the S&P500 return index, representing the U.S. stock market. The literature review and analysis show extreme weather events can impact the S&P500 return index. This effect is observed in two ways. First, extreme weather events create a market anomaly in the U.S. stock market, indicating that prices move in a way that cannot be explained by a rational model. Second, extreme weather events create financial uncertainty and have a negative impact on firms’ future cash flows. These findings suggest that investors and financial markets should be more cautious about extreme weather events. In addition, the impact of extreme weather on the U.S. stock market is weak. This can be explained in two ways. First, extreme weather events are predictable and seasonally recurring. Second, the American stock market is close to the efficient market hypothesis.
Investigating everyday sadistic consumption within dark tetrad
(Academic Press Inc., 2024) Aytaç, Muhammed Bilgehan
An experimental study on a non-WEIRD sample (N = 337; Turkish consumers) was conducted on how the traces of sadism can be empirically found in daily consumption behaviors. Intention to visit a tourist destination in which a cruel story presented for the experimental group (vs. control group) analyzed. It is found that sadism initially negatively predicts the intention to visit when controlling for other members of the dark tetrad; however, when a cruel story related to the destination is presented, this negative effect disappears. Further, when participants were asked to create a memoir about the destination, sadism predicted the intention to add the cruel story about the destination and share the memoir with others when controlling other members of the dark tetrad.
The impact of energy efficiency and renewable energy consumption on carbon emissions in G7 countries
(Taylor and Francis Ltd., 2024) Altın, Hakan
This study analyzes the impact of energy efficiency and renewable energy use on carbon emissions in G7 countries. The period examined covers the years 1971–2023. There are two important results. The first is the cointegration relationship between the variables. Accordingly, there is a long-run cointegration relationship between energy efficiency, renewable energy use and carbon emissions. The second is the direction and strength of this long-run relationship. When energy efficiency increases, carbon emissions decrease. This result is consistent with general expectations. On the other hand, there is a positive relationship between renewable energy consumption and carbon emissions. This result is not consistent with general expectations. The existence of a positive relationship between renewable energy consumption and carbon emissions is an issue that needs to be discussed.
The impact of dividend payout policies on real estate market diversification
(John Wiley and Sons Ltd, 2025) İlbasmış, Metin; Gronwald, Marc; Zhao, Yuan
An asymmetric DCC – GJR – GARCH model is applied to the Turkish and US REIT markets in order to estimate the time-varying correlations between the REIT and stock markets. Using these estimated correlations, we investigate the impact of dividend payouts on the diversification potential of REITs for stock market investors. Our choice of the Turkish REIT market is based on its unique REIT dividend policy, while US data provide a benchmark for comparison. This study has a number of motivations and contributions that make it a worthwhile undertaking. First, we document that REIT dividend policy is related to the correlation between REIT and stock markets. Dividend paying REITs have lower correlations with stock markets, which makes the REIT market a viable portfolio diversifier. Second, we confirm that REITs and stock prices cointegrated more closely due to the 2008 global financial crisis. We additionally document that a similar effect was also present in the correlation during the global Covid-19 pandemic crisis. It appears that REIT and stock markets become more correlated during times of financial turmoil and diversification opportunities are diminished. Finally, we document that there is a long-term trend in the time-varying correlations between REIT and stock markets. Türkiye has been experiencing a negative trend in this regard, while the US has been experiencing a positive trend.
A comparison of forecasting accuracy between two dynamic conditional correlation (DCC) models
(H. Mustafa PAKSOY, 2024) İlbasmış, Metin
This study compares two commonly used DCC-family models to predict the linkage between the US equity and REIT markets within a global minimum-variance portfolio. Equity and REIT portfolios are constructed using variance-covariance matrices, which represent forward-looking covariance information. These matrices are constructed out-of-sample with ex-ante forecasting. By assessing the predictive precision of each model, the study aims to determine which one produces the lowest forecasting errors and performs better economically. According to a statistical comparison, ex-ante correlation forecasts based on the Asymmetric DCC model were more accurate than those based on the standard DCC model. An empirical comparison of the economic performance of these two models in a dynamic portfolio allocation framework reveals that, despite its complexity, the Asymmetric DCC model exhibits similar economic performance characteristics to the standard DCC model. Despite the lack of emphasis on the economic overperformance of the Asymmetric DCC model, investors who recalibrate their portfolios weekly will benefit from reduced forecast errors and the ability to create more efficient portfolios by using an asymmetric model instead of a standard model.
Multi-Objective De Novo Programming with Type-2 Fuzzy Objective for Optimal System Design
(Bahadır Fatih YILDIRIM, 2023) Umarusman, Nurullah
De Novo Programming, which is also known as Optimal System Design, regulates the resource amount of constraints depending upon the budget. Mostly, this process is managed using traditional methods, fuzzy methods and hybrid methods. When considered from this point of view, there is no certain method for the solution of De Novo Programming problems. An approach for solving the Multi-Objective De Novo Programming has been recommended using Type-2 Fuzzy Sets in this research. Without exceeding the budget in the recommended approach, Type-2 membership function for each objective function has been defined applying positive and negative ideal solutions. The solution phase of this approach, called Multi-Objective De Novo Programming with Type-2 Fuzzy Objective, has been shown step by step on the illustrative problem. Then, this illustrative problem has been solved with regards to five different approaches in the literature and the results have been compared.
Borsa İstanbul’da ilk halka arzların CRITIC tabanlı OCRA ve COPRAS yöntemleri ile analizi
(Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2023) Altın, Hakan
Çalışmanın temel amacı, ilk halka arzlarda şirketlerin finansal rekabet gücünün ölçümü için Operational Competitiveness Rating Analysis (OCRA) ve Complex Proportional ASsessment (COPRAS) yöntemlerinin önerilmesidir. Bunun için ilk aşamada, Borsa İstanbul’da 2021 yılında ilk kez halka arz edilen şirketlerin OCRA yöntemine göre finansal rekabet güçleri hesaplanmıştır. Daha sonra, elde edilen bulguların doğruluğunun bir kanıtı olarak COPRAS yöntemine göre hesaplanmış bulgular ile karşılaştırılmıştır. Bu hesaplamalar için 19 alternatif şirket ve genel kabul görmüş 10 kriter kullanılmıştır. Ayrıca, kriterlerin önem ağırlıklarının belirlenmesi konusunda objektif bir değerlendirme ölçütü olan Criteria Importance Through Intercriteria Correlation (CRITIC) yöntemi kullanılmıştır. Yöntemlerden elde edilen sıralama skorlarının arasındaki ilişki spearman sıra korelasyonu ile incelenmiştir. Buna göre, iki yöntemin sıralama skorları arasında bir sıralama yapılmadan önce yüzde 74,20 oranında pozitif yönlü kuvvetli bir ilişki vardır. Buna ilaveten, skorlar arasında büyükten küçüğe sıralama yapıldıktan sonra pozitif yönlü mutlak bir sıra korelasyon ilişki yaşanmaktadır. Elde edilen sonuçlar, istatistiksel olarak anlamlıdır.
Child images affect sports fans’ prosociality and aggression
(Elsevier, 2024) Aytaç, Muhammed Bilgehan; Bilir, Hüsnü
This study explores the effect of child images in advertisements on financial support provided by team fans-including the intention to buy licensed club products-and reported aggression toward rival team fans. An online experiment was conducted on Turkey's three largest rival club fans (Fenerbahce, Galatasaray, and Bes,iktas,). Used visual materials were derived from Football (Study 1) and Basketball (Study 2). Fans (N = 496) exposed to the appeals with child images showed a higher intention to support their team financially and buy licensed club products; however, the stated aggression toward rival club fans did not differ. A follow-up experimental study (N = 132) was conducted on Fenerbahce fans to retest this insignificant effect, in which fans' state aggression is increased through a motivation video. It is concluded that this approach was only effective on aggression for the fans whose team identification was significantly higher. Findings are discussed within the kin selection theory and kindchenschema cuteness concept.

Güncel Gönderiler