Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 223
  • Öğe
    The effect of marital messages received from family of origin and friends on expectations from the spouse
    (: Turkish Psychological Counseling and Guidance Association, 2025) Şahin, Ekrem Sedat; Elhatip, Yaser Emir
    The aim of this study is to analyse marital messages received by emerging adults from their families and friends and their spousal expectations and to determine the predictive relation between marital messages they receive from these sources and their spousal expectations. The participants of the study were 544 never-married emerging adults, 387 women and 157 men. The research data were collected with Marital Messages Scale, Spousal Expectations Scale and Personal Information Form. T-test, ANOVA and Multiple Linear Regression Analysis were implemented to analyse data. As a result of the study, a significant difference determined between genders and perceptions on the marriage of their parents of the participants. As for marital messages received from friends, a significant difference between gender and romantic relationship status was determined. A significant difference between spousal expectations of the participants in terms of variables of the way their parents married and gender. Additionally, marital messages received from parents and friends were together found to be explaining 5% of the total variance with relation to spousal expectations.
  • Öğe
    Hırs Ölçeği’nin (HÖ) Türk Kültürüne Uyarlanması
    (Akademisler Birliği Derneği, 2025) Şahin, Ekrem Sedat; Ahmet, Ayvaz
    İnsanların hayatın farklı alanlarına ilişkin hedefler geliştirerek, bu hedefler için mücadele etmesini sağlayan hırs yapısının ölçülmesi birçok davranışın anlaşılmasını kolaylaştırabilir. Bu araştırmada Hirschi ve Spurk’ın (2021a) geliştirdiği Hırs Ölçeği’nin Türk kültürüne uyarlanması ve psikometrik analizlerinin gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Araştırmaya ergen, beliren yetişkin ve yetişkin popülasyondan 428 birey dahil edilmiştir. Elde edilen veriler ile ölçeğin Doğrulayıcı Faktör Analizi gerçekleştirilmiş ve hesaplanan uyum değerleri (𝜒2(4)=12.69, p=.013, RMSEA=.08, SRMR=.03, TLI=.96, CFI=.98, %90 GA [.03, .13]) itibariyle ölçeğin veriye iyi uyum gösterdiği saptanmıştır. Çalışma kapsamında ölçme aracının yakınsak geçerliliği ve benzer ölçek geçerliliği de ele alınmıştır. Diğer yandan Hırs Ölçeği’nin iç tutarlılığı ve kararlılığı incelenerek güvenilirliğine ilişkin sonuçlar elde edilmiştir. Ölçeğin iç tutarlılığını tespit etmek için hesaplanan Cronbach alfa değeri .78’dir. Kararlılığı belirlemek amacıyla hesaplanan ilişki katsayısının ise .72 olduğu saptanmıştır. Ulaşılan bu sonuçlar itibariyle ölçeğin kültürümüzde yetişkin, beliren yetişkin ve ergenlerin hırs düzeylerini belirlemek için kullanılabilecek güvenilir ve geçerli bir ölçme aracı olduğu söylenebilir.
  • Öğe
    Öğretmenlerin yaratıcılık ve idealistlik düzeyleri arasındaki ilişki: bir yapısal eşitlik modellemesi
    (Gazi Üniversitesi, 2022) Orakçı, Şenol
    Yaratıcılığın öğrenme-öğretme süreçleri ve öğretmenlerin idealistlik düzeyleri üzerindeki rolünün son derece önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma, öğretmenlerin yaratıcılık ve idealistlik düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştırmanın yanında kadın ve erkek öğretmenlerin yaratıcılık düzeylerini ölçmeyi amaçlamaktadır. Çalışma, ilişkisel tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırmada tesadüfi olmayan örnekleme tekniklerinden olan uygun örnekleme kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2021-2022 eğitim-öğretim yılında farklı eğitim-öğretim kademelerinde çalışan toplam 331 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada, öğretmenlerin öğrenme-öğretme süreçlerinde yaratıcılık düzeylerini belirlemek için “Öğretimde Yaratıcılık Ölçeği” ile idealistlik düzeylerini belirlemek için “İdealist Öğretmen Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmada veriler analiz edilirken, Pearson Korelasyon Formülünden ve Bağımsız Örneklem T Testinden faydalanılmıştır. Araştırmanın birinci problemi bağlamında, öğretmenlerin yaratıcılık ve idealistlik düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada, cinsiyet ile öğretmenlerin yaratıcılık düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olduğu bu anlamlı farklılığın kadın öğretmenler lehine olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular, benzer araştırmalarla karşılaştırılarak tartışılmış ve son olarak öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    Analysis of “Mercedes Mon Amour” movie according to significance quest theory
    (Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2022) Şahin, Ekrem Sedat
    The aim of this study is to analyse and embody Significance Quest Theory and notions of it. Significance quest is a human-specific motivation and can be the cause of good or misdeeds, shame or pride. The primary factor driving one to quest for significance is personal or collective significance loss as a result of exclusion or humiliation of self or one’s group. Any threat of significance loss apart from the suffered significance loss is also drive one to quest for significance. Opportunities for gaining significance also motivate one to quest for significance. “Mercedes mon Amour” movie directed by Tunç Okan was analysed in terms of different notions of the significance quest. The document analysis method of qualitative research designs was adopted within this study. Notions of significance quest, significance loss, threat of significance loss, opportunity for significance gain, personal and collective significance loss were tried to be embodied by analysing some specified scenes of the movie based on the incidents of them.
  • Öğe
    Üniversite öğrencilerinin çeşitli kaynaklardan aldıkları evlilik mesajları
    (Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi, 2022) Şahin, Ekrem Sedat; Bilge, Filiz
    Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin demografik özelliklerine göre çeşitli kaynaklardan aldıkları evlilik mesajlarını incelemektir. Araştırmanın katılımcıları elverişli örnekleme yöntemi ulaşılan 915 üniversite öğrencisidir. Tarama modeline göre tasarlanan araştırmada Evlilik Mesajları Ölçeği ve Kişisel bilgi Formu ile veriler toplanmıştır. Veriler ANOVA ve t-testi ile çözümlenmiştir. Araştırmada kadın öğrencilerin, erkek öğrencilerden; yaşamının çoğunu ilçe ve daha altı yerleşim yerinde geçiren üniversite öğrencilerinin; yaşamının çoğunu büyükşehir statüsündeki illerde geçirenlerden ve anne-babası görücü usulü ile evlenen üniversite öğrencilerinin anne-babası kendi aralarında anlaşarak evlenenlerden evliliğe yönelik daha olumlu mesajlar aldığı bulunmuştur. Anne- babası sağ ve birlikte olan üniversite öğrencilerinin anne- babası boşanmış olanlardan; anne- babasının evliliğini mutlu olarak algılayan üniversite öğrencilerinin anne-babasının evliliğini çatışmalı olarak algılayanlardan; anne-babasının evliliğinde hiçbir zaman çatışma yaşanmadığını belirten üniversite öğrencilerinin anne-babasının evliliğinde sürekli çatışma yaşandığını belirtenlerden ailelerinden daha olumlu evlilik mesajları aldığı bulunmuştur
  • Öğe
    cPredictive relations between quest for significance and social media addiction of adults
    (Mevlüt AYDOĞMUŞ, 2022) Şahin, Ekrem Sedat
    The aim of this study was to analyze quest for significance of adults according to their demographic features and to determine predictive relations between quest for significance and social media addiction of adults. The data of the study were collected from a total of 556 participants, 188 men and 368 women aged 18 and over. Participants were recruited by utilizing convenience sampling technique, and correlational survey method of quantitative research models was adopted within this study. Quest for Significance Scale, Social Media Addiction Scale and Personal Information Form were used as data collection tools. The data from assessment tools were analyzed using the T-test, and multi-group comparisons were made using ANOVA (one-way analysis of variance). The relation between the points acquired from assessment tools was calculated using Pearson's Moments Multiplication Correlation Coefficient. Predictive relations between quest for significance and social media addiction was analyzed using simple linear regression model. Significant difference was determined in quest for significance of adults as a result of the study considering age level, marital status, time spent on social media, the reason for using social media and whether using social media has any impact on sleeping pattern. On the other hand, no significant difference was determined in quest for significance of adults in terms of gender, income and educational background. A moderate positive correlation between quest for significance and social media addiction of adults was determined.
  • Öğe
    Marital attitudes according to the marital messages of university students from various sources
    (Adıyaman Üniversitesi, 2022) Şahin, Ekrem Sedat; Bilge, Filiz
    The aim of this study is to examine whether single university students’ marital attitudes change according to the marital messages they receive from marital message sources such as friends, media, family, and other institutions. To this end, Marital Messages Scale (MMS) and Inonu Marital Attitudes Scale (IMAS) were applied to a total of 1013 university students (654 female and 359 male) enrolled at a state university in Ankara during the 2018-2019 academic year. Convenience sampling was used to reach students. Data obtained from the measuring tools were evaluated by using SPSS 23.0. T test was used in the comparison of binary groups in data analysis. When there was a significant difference between groups, impact magnitude statistics was examined by calculating the Cohen d. At the end of the study, it was found out that students who receive high level positive marital messages from their families, friends, media, and other institutions have a more positive marital attitude compared to those university students who receive a low level of positive message from these sources. Findings of the study was discussed in relation to the literature; suggestions were made for researchers, applicators, and policy makers.
  • Öğe
    Öğretmen liderliği ve öğrencilerin liderlik becerilerini edinmesi arasındaki ilişkide okulun bağlamsal niteliklerinin aracı etkisi
    (Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2022) Yıldırım, Kamil; Yenipınar, Şenyurt
    Liderlik, hedef belirleme, belirsizlikle baş etme, sorumluluk üstlenme gibi 21. yy becerilerini kapsayan bir üst beceridir. Bu çalışmada, öğretmenlerin liderlik yapmaları ile öğrencilerin liderlik becerilerini edinimleri arasındaki ilişkide okulların bağlamsal özelliklerinden tür, düzey ve büyüklüğün aracı etkisi incelenmiştir. Literatüre dayalı üç farklı hipotez geliştirilerek bunlara uygun modeller test edilmiştir. Araştırmanın verileri 2020-2021 öğretim yılında Aksaray il merkezindeki okullarda görevli toplam 575 öğretmenden elde edilmiştir. Katılımcılara, çok aşamalı (tabakalı, oransal, tesadüfi) örnekleme yöntemiyle erişilmiştir. Araştırmacıların daha önce geliştirmiş oldukları liderlik potansiyeli ölçme aracı kullanılarak veriler toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, korelasyon analizi, bağımsız örneklemler için t testi, tek yönlü varyans analizi, açımlayıcı faktör analizi ve yol analizi kullanılmıştır. Test edilen hipotezlerden ikisi doğrulanırken, okulların aracı etkisini öneren hipotez reddedilmiştir. Çalışmada, öğretmenlerin liderlik yapma sıklığının öğrencilerin liderlik edinimini anlamlı şekilde yordadığı bulunurken; okulun bağlamsal özelliklerinin anlamlı bir aracı etkisinin olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Araştırma sonunda, okulların özel ya da devlet okulu olması, büyük ya da küçük okul olması, ilkokul veya ortaokul ya da lise olması fark etmeksizin öğrencilerin liderlik becerileri edinmelerinde en önemli etkinin öğretmenlerin liderlik davranışları sergilemesi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu araştırmanın sonuçları temel alınarak liderlik eğitimini iyileştirici, destekleyici öneriler geliştirilmiştir.
  • Öğe
    Beşinci sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama, okuma motivasyonu ve türkçe dersine yönelik tutumları arasındaki ilişki
    (Mehmet Kurudayıoğlu, 2021) Türkben, Tuncay; Gündeger, Ceylan
    Bu araştırmanın amacı okuduğunu anlama, okuma motivasyonu ve Türkçe dersine yönelik tutum arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma ilişkisel tarama yoluyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, 385 öğrenciden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında “Okuma Motivasyonu Ölçeği”, “Türkçe Dersine Yönelik Tutum Ölçeği” ve “Okuduğunu Anlama Testi” kullanılmıştır. Verilerin toplanması aşamasında, ölçek sahibi araştırmacılardan, MEB’den ve Etik Kuruldan gerekli izinler alınmıştır. Yapılan analizler sonucunda beşinci sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama seviyelerinin orta düzeyde, okuma motivasyonu ve Türkçe dersine yönelik puanlarının ise yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların okuduğunu anlama, okuma motivasyonu ve Türkçe dersine yönelik tutum puanları cinsiyete göre anlamlı farklılık göstermektedir. Bu farklılık kızların lehinedir. Elde edilen bir başka bulguya göre, içsel motivasyon ve Türkçe dersine yönelik tutumun okuduğunu anlamayı olumlu yönde etkilediği yönündedir. Bu durum içsel motivasyon ve tutumun öğrencilerin okuduğunu anlamak için ihtiyaçları olan bilişsel ve duyuşsal becerileri geliştirdiğini göstermektedir. Bununla birlikte dışsal motivasyonun okuduğunu anlama üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığı belirlenmiştir.
  • Öğe
    Ergenlerde arkadaşlık kalitesinin yordayıcısı olarak sosyal görünüş kaygısı ve kimlik boyutları
    (Dokuz Eylül Üniversitesi, 2021) Morsünbül, Ümit; Karababa, Pınar; Baysal, Merve Fatma; Özkan, Ezgi
    Bu çalışmanın amacı ergenlerde arkadaşlık kalitesi, sosyal görünüş kaygısı ve kimlik gelişimi arasındaki ilişkileri incelemektir. Araştırmanın katılımcı grubunu bir anadolu lisesine devam 285 (163 kadın ve 122 erkek) ergen oluşturmaktadır. Araştırma ilişkisel tarama modeli ışığında yürütülmüştür. Araştırmada kullanılan ölçme araçları Arkadaşlık Kalitesi Ölçeği, Utrecht Kimlik Bağlanma Ölçeği ve Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeğidir. Araştırmanın analizleri SPSS 23.0 programı aracılığıyla yürütülmüştür. Araştırma bulgusu arkadaşlık kalitesinin sosyal görünüş kaygısı ile negatif, bağlanma yapma ve derinlemesine keşif değişkenleri ile ise pozitif olarak ilişki içinde olduğunu göstermiştir. Ayrıca sonuçlar, kimlik boyutlarından bağlanma yapma ile sosyal görünüş kaygısının arkadaşlık kalitesi düzeyini anlamlı olarak yordadığını göstermiştir. Mevcut araştırma bulgularının teorik ve pratik sonuçları tartışılmıştır
  • Öğe
    Teachers’ reflection and level of reflective thinking on the different dimensions of their teaching practice
    (Mevlüt AYDOĞMUŞ, 2021) Orakçı, Şenol
    The present study deeply aims to reveal teachers’ reflection and their reflective thinking levels on the different dimension of their teaching practice with regard to the dimension of learning objectives, content, learning-teaching process, and measurement and evaluation in the context of English courses. The study was designed as case study method. The study group was composed of 27 teachers selected based on the criterion sampling method. Results showed that the participant teachers had information about reflective thinking skills and they made some changes in the lesson plan because they thought that a lesson plan for the learning objectives ignoring students' prior knowledge was ineffective. Based on teachers’ opinions, it was also determined that the content consisted of similar topics and was very intense and heavily based on vocabulary teaching. Results indicated that participant teachers reflected on teaching methods and techniques, activities and materials, student motivation, classroom atmosphere, and ensuring participation in the lesson. It was also revealed that the efficiency of measurement tools and the need to prepare measurement tools with regard to the learning objectives should be realized. Based on their reflective diaries, participant teachers also reflected at the technical, practical and critical levels and developed reflection-in-action, reflection-on-action, and reflection-for-action. Providing teachers with in-service training courses such as thinking skills, problem solving and decision making techniques, risk and crisis management that will contribute to overcoming their shortcoming and mistakes is thought to improve their reflective thinking skills.
  • Öğe
    Sınır kişilik bozukluğu özellikleri ile ilişkili değişkenler: üniversite öğrencileri üzerinden inceleme
    (İstanbul Gelişim Üniversitesi, 2020) Morsünbül, Ümit
    Kişilik bozuklukları içerisinde üzerine en fazla çalışılan ve incelenen bozukluk sınır kişilik bozukluğudur (SKB). Bu çalışmanın temel amacı kimlik boyutlarının, depresyonun, anksiyetenin ve narsisizm özelliklerinin SKB özelliklerini ne yönde yordadığını incelemektir. Çalışmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın araştırma grubu toplam 264 (141 erkek, 123 kadın) kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların yaş aralığı 18-24, yaş ortalaması ise 20.46±1.05 yıldır. Katılımcıların SKB özelliklerini belirlemek amacıyla Borderline Kişilik Envanteri, kimlik boyutlarını belirlemek amacıyla Utrecht Kimlik Bağlanma Ölçeği, narsisizm özelliklerini belirlemek amacıyla Narsisizm Ölçeği, depresyon puanlarını belirlemek amacıyla Beck Depresyon Envanteri ve son olarak da anksiyete düzeylerini belirlemek amacıyla Beck Anksiyete Envanteri kullanılmıştır. Regresyon analizi sonuçlarına göre cinsiyet, bağlanma yapma, narsisizm, depresyon ve anksiyete SKB’yi anlamlı olarak yordamaktadır. SKB’nin en güçlü yordayıcısı depresyonken en zayıf yordayıcısı ise cinsiyettir. Bu çalışmanın sonuçları cinsiyetin, kimlik boyutlarının, depresyonun, anksiyetenin ve narsisizm özelliklerinin SKB’da önemli değişkenler olduğunu göstermiştir. Bu sonuç ruh sağlığı uzmanlarının bu bozukluğu gösteren bireylerle ilgilenirken bu değişkenleri göz önünde bulundurmaları gerektiğini ortaya koymaktadır.
  • Öğe
    Teachers’ job motivation: scale development study
    (Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Yavuz Tabak, Burcu; Sönmez, Emre; Yenel, Kübra; Kan, Adnan
    The aim of this study is to develop a measurement tool that determinesthe motivation levels of teachers based on selected motivation theories. In thiscontext, the measurement tool was prepared based on Herzberg’s Two FactorTheory, McClelland’s Theory of Needs, and Vroom’s Expectancy Theory. Within thescope of the study, validity and reliability studies were conducted. For researchvalidity; expert opinion was received, Exploratory Factor Analysis (EFA) andConfirmatory Factor Analysis (CFA) were conducted. EFA was performed with agroup of 272 teachers and CFA was performed on a different working group of 417teachers. Working groups were determined based on maximum diversity samplingmethod. According to the results of the structure validity of the research; the scalehas five-factor structure consisting of 33 items. These factors were determined as“need”, “belief”, “power”, “encouragement”, and “achievement” respectively. It wasconcluded that this five-factor scale explained 66.21% of the variance. As a result ofthe CFA application, it has been observed that the scale shows good fit values ingeneral. As a result of the applications and analyzes, it can be said that the scale is avalid and reliable scale and it has sufficient values in terms of psychometry.
  • Öğe
    A variable predicting school climate: the personality traits of school principals
    (Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2019) Şahin, Fatih; Sönmez, Emre; Yavuz Tabak, Burcu
    This correlational article examined the relationship between school climate and personality traits of the school principals accordingto teachers’ perceptions. The sample of the research consisted of 171 teachers and convenience sampling method was used in th eresearch. The School Climate Scale and the Adjective Based Personality Scale were used as data collection tools in the study. In thestudy, it was found that there was a significant relationship between school climate and school principal's personality trait s. Inaddition, it was also found that neurotic personality trait predicted the supportive school climate negatively, and openness toexperience personality trait predicted the directive school climate positively. In the context of the results, it is suggested that thepersonality traits of school principals should be taken into consideration in order to create a positive school climate.
  • Öğe
    Okulda Yönetici ve Öğretmenlerin Deneyimledikleri Duyguların Hiyerarşik Yapılarının İncelenmesi
    (Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2019) Yıldırım, Kamil
    Bu çalışma okullarda öğretmenlerin ve okul yöneticilerininyaşadıkları duyguların nasıl bir hiyerarşik yapı içerdiğinibetimlemeye odaklanmıştır. Akdoğan (2016) tarafından geliştirilen54 maddelik duygu durum ölçeği Aksaray ili şehir merkezindekiilkokul, ortaokul ve lise kademesinden tabakalı örneklemeylebelirlenen katılımcılara 2017 Mart-Haziran dönemindeuygulanmıştır. Betimleyici istatistikler, açımlayıcı faktör analizi vekorelasyon analiziyle toplam 633 katılımcıya ait veri incelenmiştir.Bulgular, alan yazında beliren çeşitli duygu sınıflamalarının yanısıra Transfer kuramı, Sosyal Bilişsel Kuram ve Duygusal OlaylarKuramları açısından değerlendirilmiştir. Okullarda en sıklıklaolumlu duygulardan sevgi, ilgi ve sabır; olumsuz duygulardan iseacıma, endişe ve hayal kırıklığı duygularının yaşandığısaptanmıştır. Olumlu duyguların olumsuz duygulara oranıkatılımcılar için 1.31 olarak hesaplanmakla birlikte ideal oranın1.50-2.00 aralığında olması beklenmektedir. Dördü olumlu 10farklı hiyerarşik yapı tespit edilmiştir. En güçlü ilişki ağına sahipyapı güven, gurur, coşku, cesaret, memnuniyet, hoşnut olma,inanma ve huzur duygularını içermiştir. Sonuçlar bağlamındaokullarda duygusal körelme, kendine kapanma ve sinikdavranışların düşük; bağlılık ve memnuniyetin yüksek olduğubelirlenmiş ve okullarda duygusal ortamın gelişimine hizmetedebilecek öneriler geliştirilmiştir.
  • Öğe
    Öğretmenlerin Yansıtıcı Düşünme Becerilerinin Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi
    (ADAMOR Toplum Araştırmaları Merkezi, 2019) Dilekli, Yalçın; Orakçı, Şenol
    Yansıtıcı düşünme, önceki deneyimleri hatırlama, onları düşünme ve tartışma, uygun düşünceler üretme ve değerlendirme süreci olarak tanımlanabilir. Bu çalışmada, öğretmenlerin yansıtıcı düşünme düzeylerini belirlemek, öğretmenlerin branş, cinsiyet, öğrenim düzeyi, okul türü ve mesleki kıdemlerine göre bu düzeylerin anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini incelemek ve öğretmelerin yansıtıcı düşünme becerileri puanları üzerinde branş, cinsiyet, öğrenim düzeyi, görev yapılan okul türü ve mesleki kıdem değişkenlerinden hangisinin daha çok etkili olduğu tespit etmek amaçlanmıştır. Bu araştırmanın örneklemini, Türkiye’nin farklı illerinde farklı kademelerde farklı branşlarda görev yapan toplam 630 öğretmen oluşturmaktadır. Bu araştırma tarama modeli kullanılarak yürütülen betimsel bir araştırma çalışmasıdır. Verilerin toplanması için araştırmacılar tarafından kişisel bilgi formu oluşturulmuştur. Ayrıca araştırmada “Yansıtıcı Düşünme Eğilim Ölçeği” (YANDE) kullanılmıştır. Veri analizinde çalışmanın amacı doğrultusunda “bağımsız grup t testi” “varyans analizi” ve post-hoc tekniklerden biri olarak “Tukey testi” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin yansıtıcı düşünme düzeyleri açısından branşlarına, cinsiyetlerine, öğrenim düzeylerine ve görev yaptıkları okul türüne göre anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları, yansıtıcı düşünme üzerine yapılan benzer araştırma sonuçlarıyla ilişkilendirilerek tartışılmıştır.
  • Öğe
    Lise Öğrencilerinin İngilizce Özerklik Algısı, Kaygısı ve Özyeterlik İnancı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
    (ADAMOR Toplum Araştırmaları Merkezi, 2019) Orakçı, Şenol; Aktan, Osman; Toraman, Çetin
    Bu araştırmada, lise öğrencilerinin İngilizce özyeterlik algıları, kaygı düzeyleri ile özerklik algıları arasındaki ilişkinin ve İngilizce kaygı düzeyinin özyeterlik aracı değişkeni üzerinden özerklik üzerindeki etkisini incelemek amaçlanmaktadır. Araştırmada lise öğrencilerinin İngilizce öz yeterlik düzeyi aracı değişkeni üzerinden İngilizce kaygı düzeyinin özerklik üzerindeki açıklayıcılık düzeyi ve bu değişkenler arası ilişkiler incelenmiştir. Araştırma ilişkisel karşılaştırma türünde bir araştırmadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “İngilizce ile İlgili Özyeterlik İnancı Ölçeği”, “Özerklik Algı Ölçeği” ve “Yabancı Dil Öğrenme Kaygısı Ölçeği” olmak üzere üç farklı ölçek kullanılmıştır. Araştırmada örneklem belirlenirken kolay ulaşılabilirlik esası gözetildiği için “amaçlı örneklem yöntemi” benimsenmiş olup araştırmanın örneklemini toplam 645 lise 10. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma bulguları, İngilizce özyeterlik inancı ile özerklik algısı, İngilizce özyeterlik inancı ile yabancı dil öğrenme kaygısı, özerklik algısı ile yabancı dil öğrenme kaygısı arasında ilişkiler olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda araştırma sonuçları İngilizce özyeterlik algıları, kaygı düzeyleri ile özerklik algıları ile yapılan diğer araştırma sonuçları ile ilişkilendirilerek tartışılmıştır.
  • Öğe
    Beliren Yetişkinlikte Saldırganlık: Kişisel ve Ailesel Risk Faktörleri
    (Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2019) Karataş, Zeynep; Yavuzer, Yasemin; Gündoğdu, Rezzan
    Bu çalışmanın amacı beliren yetişkinlikte saldırganlıkla ilişkili olabilecek risk faktörlerini belirlemektir. Genel tarama modellerinden betimsel çalışma olarak kurgulanan bu çalışma beliren yetişkinlik döneminde olan 409 üniversite öğrencisi ile gerçekleşmiştir. Çalışmada KAR-YA Saldırganlık Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde iki düzeyli değişkenlerde bağımsız gruplar t testi, üç ve daha fazla düzeyli değişkenlerde ise tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular incelendiğinde; Beliren yetişkinlerin saldırganlık puanlarında cinsiyete göre anlamlı farklılıklar olduğu; kronik hastalığı olup olmama durumuna göre saldırganlık puanlarının farklılaşmadığı görülmüştür. Sorunla kolaylıkla baş edip etmeme durumlarına, psikolojik travma yaşayıp yaşamamalarına göre saldırganlık puanlarının anlamlı olarak farklılaştığı, fiziksel travma yaşayıp yaşamadıklarına göre ise saldırganlık puanlarının anlamlı olarak farklılaşmadığı görülmektedir. Psikolojik yardım alanlarla almayanların saldırganlık puanları farklılık göstermektedir. Anne öğrenim düzeylerine göre saldırganlık puanlarının anlamlı olarak farklılaşmadığı, baba öğrenim düzeylerine göre ise farklılıklar olduğu görülmüştür. Ekonomik düzey, ana baba tutumu, aile bütünlüğü, anneden ve babadan şiddet görüp görmemelerine göre saldırganlık puanlarının anlamlı olarak farklılaştığı görülmektedir. Ayrıca, beliren yetişkinlerin aile içi ilişkilerini tanımlamalarına, kolay arkadaş edinip edinememelerine ve çok arkadaşı olup olmamasına göre saldırganlık puanlarının anlamlı olarak farklılaşmadığı görülmektedir. Duygusal ilişki yaşayıp yaşamamaya, sosyal medya kullanımına, sigara kullanma durumlarına ve kendilerini tanımlama durumlarına göre saldırganlık puanları anlamlı olarak farklılaşmıştır. Sonuç olarak beliren yetişkinlerin saldırganlıklarında önemli olan risk faktörleri; cinsiyet, sorunla kolaylıkla baş edip etmeme durumları, psikolojik travma yaşayıp yaşamamaları, psikolojik yardım alıp almama, baba öğrenim düzeyi, ekonomik düzey, ana baba tutumu, aile bütünlüğü, anneden şiddet görüp görmeme, babadan şiddet görüp görmeme, duygusal ilişki yaşayıp yaşamama, sosyal medya kullanımı, sigara kullanma durumları, kendilerini tanımlama durumları olarak belirlenmiştir.
  • Öğe
    Zümre Öğretmeler Kurulu Çalışmalarının Yönetim Süreçleri Temelinde İncelenmesi
    (Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2019) Yenipinar, Şenyurt
    Bu araştırmada, okul müdürlerinin zümre çalışmalarınıyönetmede, yönetim süreçlerini uygulama durumlarını incelemek,güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koymak ve önerilerde bulunmakamaçlanmıştır. Nitel araştırma desenindeki çalışmanınkatılımcılarını okul müdürleri ve öğretmenler oluşturmaktadır.Araştırma sorularının yanıtlarına ulaşabilmek için veri çeşitlemeyöntemi kullanılmıştır. Okul müdürlerinin, zümre çalışmalarındayönetim süreçlerini nasıl kullandıkları müdür, öğretmen ve zümretutanaklarına dayalı olarak incelenmiş, betimlenerek yorumlanmıştır.Veriler, 2018 yılında okulöncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerdekimüdür ve öğretmenlerden toplanmıştır. Verilerin toplanmasındaodak grup görüşmesi, yarı-yapılandırılmış görüşme ve dokümananalizi teknikleri kullanılmış, veriler betimsel analiz yöntemi ileanaliz edilerek sonuçlara ulaşılmıştır. Çalışma sonunda, okulmüdürlerinin zümre çalışmalarını yönetmede güçlü yönleri olarak:Toplantıları planlama ve yapma, biçimsel denetim uygulama; zayıfyönleri olarak: Amaç ve hedeflerin açık ve net planlanmaması,örgütlemenin yeteri kadar yapılmaması, müdürlerin toplantılarakatılmamaları ve öğretmenleri etkileyememeleri şeklinde sonuçlaraulaşılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına bağlı olarak zümreçalışmalarında açık ve net hedeflerin konulması, yöneticilikeğitimleri ile zümre toplantılarının yönetilmesi gerektiğidüşüncesinin okul yöneticilerine verilmesi şeklinde önerilerdebulunulmuştur.
  • Öğe
    Bir Hesap Verebilirlik Teknolojisi Olarak Merkezi Sınavlar: Finlandiya, Estonya ve Yeni Zelanda Örnekleri
    (ADAMOR Toplum Araştırmaları Merkezi, 2019) Erdağ, Coşkun
    Bu çalışmada, hem batı toplumlarında uygulanan merkezi sınavların doğası, öğrenci performans bilgisinin nasıl üretildiği, yayıldığı ve hangi amaçlarla nasıl kullanıldığını anlamak ve uygulamalar arası benzerlik ve farklılıkları ortaya koymak, hem de Türk eğitim sisteminin hesap verebilirliği ve öğrencilerin akademik performanslarını artırma amacıyla merkezi sınavların nasıl kullanılması gerektiğine yönelik bir yaklaşım ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu kapsamda, öğrencileri üst düzey akademik performansa sahip olan üç batı toplumunda uygulanan merkezi sınavlar literatürden türetilmiş kavramsal çerçeveye dayalı olarak sistematik bir şekilde incelenmiş ve birbirleriyle kıyaslanmıştır. Bu bağlamda, (i) öğrenci performans bilgilerinin ulusal sınavlarla nasıl üretildiğini, (ii) bu bilginin nasıl yayıldığını ve (iii) eğitim sistemlerinde ne için kullanıldığına ilişkin sorulara cevap aranmıştır. Elde edilen bulgulara göre, daha çok lise düzeyinde Matematik, okuma becerileri, fen bilimleri ve yabancı dil alanlarında merkezi olarak geliştirilmiş ve standartlaştırılmış, çoktan seçmeli, kısa cevaplı, açık uçlu, görev temelli performans değerlendirme ve portfolyo gibi araçlarla güvenirlik tedbirleri alınarak öğrencilerin üst düzey bilişsel performans ölçümleri yapılmakta, elde edilen sonuçlar norm veya ölçüt temelli olarak değerlendirilerek sonuçları eğitim paydaşlarıyla doğrudan paylaşılmakta, öğrenci performans verilerine dayalı olarak üretilen bilgi eğitim ve okul sistemi içerisinde özellikle okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin öğretimi geliştirmeye yönelik duygu, düşünce ve becerilerini şekillendirecek şekilde kullanılmaktadır. Performans bilgisi okul hesap verebilirliği için kullanıldığı gibi, öğrenci hesap verebilirliği için de kullanılmaktadır.