Yazar "Alhamad, Bozan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe İ’rab farklılıkları ve kur’an'ın anlam çeşitliliğine etkisi: mü’minûn sûresi örneği(Mehmet Ayhan, 2021) Alhamad, BozanArap dilindeki i’rab olgusu, Kur’ân’ın anlamını belirlemede büyük bir role sahiptir. Dolayısıyla gramer kurallarından yararlanmadan ve bağlamı göz ününde bulundurmadan Kur’ân âyetlerini açıklamak mümkün değildir. Bu yüzden müfessirler, murâd-ı İlâhiyi doğru anlamak maksadıyla i’raba büyük önem göstermişlerdir. Bu çalışmamaızda Müfessirlerin ve dil uzmanlarının Mü’minûn sûresinde tespit ettikleri i’rab farklılıkları, bu farklılıklarla ilgili önemli görüşleri ve bu farkılıkların anlamın değişimi üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz. Bu bağlamda Mü’minûn sûresinde farklı i’rab vecihlerinin söz konusu olduğu on bir âyet tespit ettik. Bu âyetler, başta Basra, Kûfe dil ekolü ve takipçileri olmak üzere dilciler arasında gramatik açıdan tartışma konusu olmuştur. Bu bağlamda fiiller arası tazmîn, cer harflerinin birbirlerinin yerine kullanılması, marife isme izâfe edilen ism-i tafdîlin izâfesinin lafzî izâfe mi manevî izâfe mi olduğu, ما( ) edatının isim mi harf mi olduğu, إذا( ) edatının şart mı zarf mı olduğu, حتى( ) edatının gâiye mi, cer harfi mi, atıf harfi mi, yoksa ibtidâ edatı mı olduğu vb. ihtilaf konuları, çalışmamızda detaylı bir şekilde incelenecektir. Çalışmamızın sonuç bölümünde ise ulaştığımız önemli sonuçlara yer verilecektir.Öğe استفتاء من جُهلت أهليته وتطبيقاتُهُ الفقهيةُ(وسائل التواصل الحديثة أنموذجا)(Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020) Alwan, Maad Kamil; Alhamad, BozanŞer'î hükümlerin bilinmesi ve anlaşılması Yüce Allah'ın topluma farz kıldığı hususlardandır. Bu bilginin bireyler tarafından elde edilmesi ise işin ehli olan müftülerden fetva istenmesi ve onların da fetva vermesiyle gerçekleşir. Yüce Allah İslam ümmetine rabbânî âlimler ihsan etti. Bu niteliklere haiz alimler her devirde insanların yolunu aydınlattı ve halef selefini aratmadı. Bu rabbânî âlimler her nesilde Allah'ın dinini aşırılık yanlısı fanatiklerin tahrifatından, bâtıl ehlinin sahtekârlıklarından ve câhillerin keyfî yorumlarından korudular. İnsanların anlamakta zorlandıkları hususları açıkladılar, tartışmalı konular ile ilk kez karşılaşılan meseleler hakkında fetvalar verdiler. Âlimlerimiz yeni meseleler, gelişen olaylar ve diğer hususlarda fetva vermek isteyen kimselerin verdikleri fetvaların isabetli olması için uymaları gereken kural ve kaidelerle, izlemeleri gereken yol ve yöntemleri ortaya koymuşlardır. Fetvâ işinin önemi ve denetim altında olma zorunluluğu nedeniyle müftînin, şer'î hükümleri doğru biçimde anlamasını sağlayacak; onu, bu hükümlerin istinbat usul ve teknikleri ile tikel meselelere ve vakıalara uygulanması konularında ehil kılacak bazı şartlara haiz olması gerekir. Ancak bu şekilde, ehil olmayan kimselerin fetva müessesesini itibarsızlaştırmasının önü alınabilir. Diğer yandan yeni meselelerde fetva verme hususunda müftînin bir disiplin içerisinde uyması gereken kural ve kaidelerin yanı sıra, onu şaz fetvalar vermeye sevk edebilecek ve kaçınması gerekli bazı vesîlelerin varlığını da açıkladık. Meçhul, yani ehliyeti hususunda kesin bilgi sahibi olunmayan kimseden fetva alınması, Selef-i Sâlihîn'in izlemiş olduğu ve bize rehberlik ettiği yollardan birisi değildir. Günümüzde yaygınlaşan radyo ve televizyon kanalları ile diğer modern iletişim araçları kullanılarak fetva istenmesi ve verilmesi sürecinde hem fetva isteyenin hem de müftünün bağlı olacağı bir disiplin olmalıdır. İşte biz bu tezimizde radyo ve televizyon istasyonları ile diğer modern iletişim araçları kanalıyla gerçekleştirilen fetva isteme, verme sürecinde karşılaşılan sorunları irdeleyerek bu sorunlara çözüm önerileri sunduk. Bunu yaparken, bu süreçlerdeki fetva sorunlarının ve şaz fetvanın nedenlerinin ortaya konulması maksadıyla Müftü'nün şartlarını konuştuk araştırmamızı müftîü ile ilgili olumsuz hususlar üzerinde yoğunlaştırdık. Çünkü fetva makamında olan veya o makama konulan kimilerinin yanlışlarının ve olumsuz özelliklerinin bilinip anlaşılmasının fetva konusundaki sorunların çözümüne kapı aralayacağını düşünüyoruz.Öğe التَّغَيّرُ الدَّلَاليُّ في الشِّعْرِ العَرَبِيِّ القَدِيمِ(İbrahim ŞABAN, 2021) Alhamad, Bozanيعدُّ هذا البحث دراسة دلالية في الشعر العربي القديم بهدف رصد التغيرات التي طرأت على الألفاظ التي تناولها الشعراء في شعرهم، وقد اتبع البحث المنهج الاستقرائي/ الاستنباطي في بيان حركة هذه الألفاظ وأصولها واستعمالاتها، ثمّ استنباط ما طرأ عليها من تغيير دلالي إمّا بتعميم دلالتها لتشمل عددًا أكبر من المدلولات والمعاني، وإمّا بتضيق دلالتها لتقتصر على معنى واحد من المعاني الكثيرة التي دُوِّنت في أصل وضعها، وإمّا أن ترتقي دلالتها لتأخذَ معنى أسمى من المعنى الذي وُضِعت له، وإمّا العكس بأنَّ تنحّط دلالتها فتأخذ معنى أقلّ شأنًا أو أضعف ممّا وُضعت له، وإمّا أنْ تنتقل من مجال مادي إلى مجال معنوي لعلاقة المشابهة التي تربط بين المجالينِ، وقد توصل البحث إلى أنَّ الشِّعر العربي القديم -بما يحويه من ألفاظ- ثروة لغوية لا يُستهان بها في إغناء المعاجم اللغوية بالمعاني والمدلولات، وأنَّ اكتساب اللغة العربية ألفاظًا ذات دلالات جديدة يؤكّد طواعيتها ومرونتها وتقبّلها الاستعمالات الجديدÖğe الشَّواهِدُ الشِّعْرِيَّةُ فِي المَسَائِلِ النَّحويَّةِ: مسألة (أَكَلُونِي البَرَاغِيثُ) أُنْمُوذَجًا(Pamukkale Üniversitesi, 2022) Alhamad, Bozanتناولَ البحثُ مسألة نحوية كانت شائعةً قديمًا لدى بعض القبائل العربية، وهي مسألة إلحاق الفعل علامات تدلُّ على التثنية والجمع مع وجود فاعل ظاهر في الجملة، حيث بيّنوا أنَّ وظيفة هذه العلامات (الألف والواو والنون) ماهي إلّا بيان أنَّ مَن قامَ بالفعل مثنى، مثل: (قَامَا أخواكَ)، أو جمع مذكر، مثل: (قاموا إخوتكَ)، أو جمع مؤنث، مثل: (قمنَ نسوتكَ)، كالتَّاء في (قامتْ هند) علامة تدلُّ على أنّ مَن قام بالفعل مؤنث، وقد أطلقوا على هذه الظاهرة اسم (أكلوني البراغيث)، مُستشهدًا على فصاحة هذه اللغة بشواهد شعرية تجاوزت العشرين شاهدًا شعريَّا من العصر الجاهلي حتى العصر العباسي، إضافة إلى شواهد من القرآن الكريم والحديث النبوي الشريف والمَثل العربيّ القديم، كما تناولَ البحثُ آراء بعض العلماء والمفسرين – قديمًا وحديثًا- حول فصاحة هذه اللغة وكثرة استعمالها، على الرغم من وجود آراء أخرى مشكّكة بفصاحتها، واصفة إياها بالضعف والركاكة وقلّة الاستعمال، وخصوصًا في التركيب القرآني.Öğe الفخر النرجسي في الشعر الجاهلي (دراسة أسلوبية نقدية)(Aksaray Üniversitesi, 2021) Alhamad, Bozanإنَّ علاقة الشعر بالنفس الإنسانية علاقة وطيدة، فالشعر وسيلة للتعبير عمّا يجيش في النفس الإنسانية من انفعالات وأحاسيس وعواطف وسلوكيات، والكلمات فيه مفاتيح أساسية لفهم شخصية قائلها، فالشخصية الحزينة تنشئ ألفاظًا وتعابير حزينة، والشخصية السعيدة تولِّد ألفاظًا وتعابير سعيدة، فالشخصية هي المحرّك الأساسي للكلمات، وهي الينبوع الوافر للأحاسيس والعواطف، والشعراء أبناء بيئاتهم، فكلّما كانت البيئة راقية حَضرية أَخرجَ الشاعرُ كلامًا راقيًّا مُفعمًا بالمشاعر النبيلة المتزنة، وكلّما كانت البيئة مُتدنيّة بدوية أَخرجَ الشاعرُ كلامًا مُتدنيًّا ينمُّ عن مشاعر قبيحةٍ مضطربةٍ، وقد لعبت البيئة الجاهلية -بما تحتويه من مفارقات طبقية- دورًا كبيرًا في بروز النرجسية في أشعار بعض الشعراء، نرجسية يسودها التفاخر بتعاظم (الأنا) وحب الذات وإلغاء دور الآخر في ساحات الصراع الميداني أو الكلامي، مُتجلّية في الإحساس بدنو مرتبة الشرف و النسب أو بروز النشوة بارتفاع الذات الماجنة العاشقة لجسد المرأة ومفاتنها، أو الإحساس بتعالي الذات المغرورة الطامحة إلى التسلّط والطموح. جاء البحث ليعبّر عن الفخر في الشعر الجاهلي ولكن ليس الفخر الذي عرفتْهُ كُتب الأدب و دواوين الشعر، إنّما هو فخر من نوع خاصٍّ امتزج مع الحال النَّفسية للشاعر ليخرجَ لنا فخرًا نرجسيًا يتماشى وذاته الشاعر المتعالية على غيرها بإحساس العظمة والرفعة.Öğe مُخَالَفَةُ القِياسِ النَّحويِّ في شِعْرِ اِمْرِئ القَيْس(Çukurova Üniversitesi, 2022) Alhamad, Bozanتناولَ هذا البحثُ قضيةً هامةً من قضايا علمِ النحو، هي ظاهرةُ مخالفةِ القياسِ النَّحويِّ لدى امرئ القيس، إذ إنَّ ظاهرةَ مخالفةِ القياسِ ظاهرةٌ شائكةٌ إلّا أنّها منتشرةٌ في ثنايا كُتُبِ النَّحو، فلا يكادُ يَخلو كتابٌ من كُتُبِ النَّحو إلّا وَضَمَّ مجموعةً من أوجهِ مخالفةِ القياسِ، وهذا ما سيحاولُ البحثُ إلقاءَ الضوءِ عليهِ وتفسيرهِ من خلالِ تحديدِ أهمِّ المخالفاتِ التي وقعتْ في شعرِ امرئ القيسِ، وبيانَ رأي النحاةِ فيها، بَينَ مُبرّرٍ لهِ وبينِ مُستنكرٍ عليهِ، وإنْ كان خروجُهُ هذا في أغلبهِ كان من بابِ الضرورةِ الشعريّةِ لا من بابِ تمرّدِهِ على قواعدِ اللغةِ، إذ اعتبرهُ النُّحاةُ خروجًا مقبولًا لَهُ أمثلةٌ مشابهةٌ لدى غيرهِ من شعراءِ عصرهِ أو ممّن لاحقوا بهِ من العصورِ التاليةِ لعصرهِ، لأنَّ المعنى المرادَ قد يتطّلبُ خروجًا عن المشهورِ والمُطّردِ في الاستعمالِ لتحقيقِ أغراضٍ فنيةٍ وجماليةٍ في نظمِ القصيدةِ، لذا ينبغي ألّا ننظرَ إلى اللفظِ بمعزلٍ عن التركيبِ كما فعلَ بعضُ النُّحاةِ ممّن عَابَ كَلَّ خروجٍ عن مقتضى الظاهرِ في القياسِ.