Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe İnsansız hava aracı (İHA) ve yersel ölçüm yöntemi ile halihazır haritaların üretilmesi ve doğruluk analizinin irdelenmesi: Batman ili, Şirinevler Mahallesi kentsel dönüşüm bölgesi örneği(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Yılmaz, Veysel; Yaman, Aydanİnsansız Hava Aracı (İHA); içinde pilotu ve yolcusu olmayan, sadece amaca uygun ekipman (video kamera, fotoğraf makinesi, GNSS, lazer tarama cihazı, vb.) taşıyan, uzaktan kumandalı otomatik uçabilme özelliğine sahip içerisinde uçuş ekibi (pilot) olmadan hareket eden araçlardır. Geçmişte zaman ve maliyet gerektiren veri temini işlemi teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha kolay, hızlı ve pratik bir şekilde yapılabilmektedir. Birçok alanda olduğu gibi mühendislik çalışmalarında da veri toplama işlemi önemli süreçlerdendir. İHA'lar düşük maliyetli, hızlı ve yüksek hassasiyete sahip veri sağlamaktadır. Haritacılık faaliyetleri ile ilgili uygulamalarda kullanılan halihazır haritalardaki geometrik doğruluk ve hassasiyet oldukça önem taşımaktadır. Yapılan çalışmada Batman İli'nde bulunan Şirinevler Mahallesi kentsel dönüşüm bölgesi seçilmiştir ve bu bölgede hem İHA ile hem de yersel ölçüm teknikleri kullanılarak halihazır haritalar üretilip doğruluk araştırması yapılmış olup, çalışma alanının yüksek çözünürlüklü ortofoto haritası, sayısal yükseklik modeli, nokta bulutu verisi gibi veriler Pix4D yazılımında BÖHHBÜY'e uygun olarak halihazır harita üretimi ve haritanın paftalara ayrılması gibi işlemler ise Leica Photogrammetry Suite ve Microstation Pro600 yazılımları kullanılarak elde edilmiştir. Üretilen bu sayısal verilerin İHA ile üretilmiş halihazır haritası ve yersel ölçüm yöntemleri ile elde edilen verilerle karşılaştırılması yapılmıştır. Sonuç olarak, İHA kullanımının halihazır harita üretiminde BÖHHBÜY'e uygun olarak yeterli doğruluğu sağlama, daha az zaman ve maliyet hususlarında alana katkı sağlayabileceğini göstermektedir.Öğe Arazi ve arsa düzenlemeleri mevzuatında yapılan değişikliklerin uygulamalar ile irdelenmesi: Konya Meram ilçesi örneği(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Sayar, Mustafa Raşit; Karataş, KamilYerleşimlerin ve yerleşime açılacak bölgelerin planlı, sağlıklı, sürdürülebilir gelişimini sağlamak amacıyla arazi kullanım ve yapılaşma kararları getiren imar planlarının bütüncül uygulama yöntemi olarak arsa ve arazi düzenlemeleri (AAD) gelmektedir. İmar planlarının araziyle ilişkisini sağlayan AAD, düzenli bir kentleşmenin gereksinimi olan arsaların üretilmesini ve planlamayla bölgenin ihtiyacı olan umumi ve kamu hizmet alanlarının, düzenlemeden kaynaklı meydana gelen değer artışları karşılığında alan eşitliği üzerinden düzenleme alanında bulunan arazi ve arsalardan % 45'e kadar kesinti yapılarak elde edilmesini sağlayan işlemler bütünüdür. Planlamaya ve imar planlarının uygulama yöntemlerine ilişkin mevzuat altyapısını oluşturan 09.05.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanununun, AAD'yi içeren 18. maddesinde 2019 yılında kapsamlı değişiklik yapılmıştır. Bu değişikliğe bağlı olarak AAD yönetmeliği de 2020 yılında "Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmelik" ile tamamen yenilenmiştir. AAD'de yapılan mevzuat değişikliğinin getirdiği etkilerini analiz edip değerlendirmek amacıyla Konya İli, Meram İlçesinde 3 farklı bölgede, bir adet eski mevzuat hükümlerine göre tescil edilen AAD sahası, yeni mevzuata uygulanmış, iki adet AAD sahası yürürlükteki yeni mevzuat hükümlerine göre tescil edilmiş olup eski mevzuata göre yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca koruma amaçlı imar planı bulunan bölgede bir adet AAD uygulaması üzerinde inceleme yapılmıştır. Çalışma kapsamında, uygulama alanı olarak seçilen AAD sahalarında, düzenleme sahalarının tespit esasları, düzenleme sınırının geçirilmesi, umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerlerin oluşturulması, düzenleme ortaklık payı oranı esasları, düzenleme ortaklık payından karşılanacak alanların öncelik sıralaması, düzenleme ortaklık payının alınamadığı durumlar, ikinci kez DOP kesintisi yapılabilmesi, kamu tesis alanlarına yönelik kamu ortaklık payı olarak kesinti şeklinde hisselendirme uygulamasının kaldırılması vb. ana başlıklarda yapılan mevzuat değişikliklerinin olumlu ve olumsuz etkileri irdelenmiştir.Öğe Arkeolojik alanların İHA ve el tipi lazer tarayıcı kullanılarak belgelenmesi ve doğruluk değerlendirmesi: Malatya Hekimhan Taşhan örneği(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Çatal, HüseyinToplumların tarihsel süreçteki sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi vb. deneyimleri hakkında bilgi sahibi olmak için tarihi kalıntı ve eserlerin incelenmesi ve kayıt altına alınması büyük önem taşımaktadır. Bu kalıntı ve eserler, insanların tarih boyunca biriktirdikleri deneyimlerin yanı sıra geleceğin doğru planlanmasına da katkı sağlamaktadır. Kültürel mirasın belgelenmesi, bu eserlerin doğru bir şekilde kayıt altına alınmasını sağlayarak gelecekte zarar görmelerini ve yok olmalarını engelleyecektir. Belgeleme yöntemleri de en az arkeolojik alan belgelemesi kadar önemlidir. Günümüzde geleneksel veri toplama yöntemlerinden el tipi lazer tarayıcılar ve insansız hava araçları (İHA) gibi daha pratik ve hassas yöntemlere geçilmiştir. Bu yöntemler, tarihi yapıya ilişkin önemli miktarda verinin, yapının kendisiyle herhangi bir fiziksel temas olmaksızın, kabul edilebilir bir hassasiyet derecesiyle elde edilmesini sağlamaktadır. Bu çalışmada, Malatya ili, Hekimhan ilçe merkezinde bulunan TAŞHAN, İHA uçuş verileri ve el tipi lazer tarayıcı verileri kullanılarak 3 boyutlu modellenmiş ve doğruluk değerlendirmesi yapılmıştır. Agisoft Photoscan Professional yazılımı ile fotogrametrik teknikler kullanılarak üretilen 3B model üzerinden yapılan hassasiyet araştırmasında konum hatasının mxy=±3.11 cm, yükseklik hatasının mz=±3.48 cm olduğu, GOPost yazılımı ile fotogrametrik teknikler kullanılarak üretilen 3B model üzerinden yapılan hassasiyet araştırmasında konum hatası mxy=±2.01 cm, yükseklik hatası ise mz=±3.02 cm bulunmuştur. Sonuçların BÖHHBÜY'e göre kabul edilebilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Yersel fotogrametrik yöntem ile tarihi eserlerin 3 boyutlu modellenmesi: Roma Dönemi lahit ve mezar Steli örneği(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Baş, Gizem; Yaman, AydanKonumu itibariyle oldukça önemli bir coğrafyada bulunan Anadolu'da birçok medeniyet ve devlet yaşamıştır. Yaşayan bu medeniyet ve devletlerden her biri gelecek nesillere birçok eser bırakmıştır. Bizlere bırakılan tarihi eserleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak çok önemlidir. Tüm dünyada ve Türkiye'de bununla alakalı birçok kurum kurulmuş ve bu kurumlar birçok çalışma yapmıştır. Tarihi eserlerle ilgili yapılan her dokümantasyon işlemine belgeleme denir. Belgeleme çalışmaları için birçok yöntem vardır. Hızlı, doğru ve dijital ortamda görüntülenebildiği için en çok modern yöntemler tercih edilmektedir. Modern yöntemlerden yersel fotogrametri, fotogrametrinin temelini oluşturur. Söz konusu yöntem birçok alanda tercih edilen bir yöntem olmakla birlikte 3 boyutlu (3B) modelleme çalışmalarında sık sık kullanılmaktadır. Çalışma Aksaray ilinde yapılmıştır. Aksaray ili tarih açısından oldukça önemli yerdedir. İlk yerleşmeler bu kent etrafında başlamış, önemli göç yolları yine bu kent üzerinden geçmiştir. Bu yüzden bu topraklarda birçok tarihi eser bulunmuştur. Bu çalışmada Aksaray ilinde tespit edilen ve yine Aksaray müzesinde sergilenen roma döneminden kalma lahit ve mezar stelinin 3B modellemesi yapılmıştır. Mezar steli ve lahitten elde edilen veriler Agisoft ve Pix4d yazılımlarında değerlendirilmiştir. Bu yazılımlardan elde edilen sonuçlar ile; nokta bulutu sayısı, kullanılan fotoğraf sayısı ve konum doğruluğu açısından karşılaştırma yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.Öğe Konya ili merkez yerleşim alanındaki düşey yönlü değişimlerin incelenmesi(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Civcik, Erhan; Yurt, KemalYerkabuğu ve üzerindeki yapılarda zamana bağlı olarak bazı etkenlerden dolayı geometrik şekillerinde değişimler meydana gelmektedir. Bu değişimlere deformasyon adı verilmektedir. Deformasyonlar, bu yapıların geometrik şekillerinde meydana gelen değişimlere göre kalıcı ve elastiki deformasyon olmak üzere ikiye ayrılırlar. Bu deformasyonların tespiti için yapılan mühendislik ölçmelerine deformasyon ölçmeleri denilmektedir. Belirlenen bu deformasyonların değerlendirilme ve yorumlama işlemlerine de deformasyon analizi denilmektedir. Deformasyonların tespit edilmesi için jeodezik kontrol ağları kurulmuş ve farklı periyotlar da yapılan ölçülerin değerlendirilmesi ve buna bağlı olarak dengeleme hesaplarına yapılan yorumlama sonucunda deformasyon analizi gerçekleştirilmektedir. Deformasyon analizi yapılabilmesi için statik, kinematik dinamik ve uyum modeli gibi dört farklı model geliştirilmiştir. Konya merkez yerleşim alanı içinde Harita Genel Komutanlığı (HGK) tarafından 1973 ile 1984 yılları arasında tesis edilen 15 adet düşey nivelman noktasının bulunduğu alan çalışma alanıdır. Geometrik nivelman yöntemi ile 1973-1984 arası, 2004 yılı ve son olarak 2015 yılında yapılan nivelman ölçüleri tez konusu olarak seçilmiştir. Konya merkez yerleşim alanı içinde oluşturulan nivelman ağının tek boyutlu statik modelde deformasyon analizi gerçekleştirilmiş ve elde edilen sonuçlar karşılaştırılmış ve sonuçların birbirleri ile uyumsuz olduğu görülmüştür. Sonuçta Konya merkezde düşey yönde hareket olduğu gözlemlenmiştir.Öğe Göktürk-2 verileri ile iha verilerinin karşılaştırılarak gölet yapım projesi için kullanılabilirliğinin araştırılması(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Karataş, Hüseyin; Yaman, AydanGerek Kamu sektörü gerekse özel sektörde arazi verileri oldukça önem arz etmektedir. İhtiyaç duyulan bu veri ve haritaların temini kişi veya kurumlara zaman, maliyet ve iş gücü açısından önemli bir gider olarak görülmektedir. Çalışmadaki amaç hali hazırda kolayca temin edilebilecek uydu görüntüleri ve yükseklik verilerinin kullanılabilirliğinin araştırılmasıdır. Bu çalışmada İHA ile elde edilen ve doğruluğu hesaplanmış verilerin referans alınarak bu verilerle uzaktan algılama uydu görüntülerinden elde edilen verilerin karşılaştırılması ve doğruluğunun kontrol edilmesi amaçlanmaktadır. Sonuçların kabul edilebilir sınırlarda olduğu belirlenirse doğruluk oranına göre projelendirme öncesi ön etüt çalışmalarında araziye gitmeden projenin fayda/maliyet hesabının yapılabilmesi ve ekonomik olarak uygun olduğu düşünülen projelerin bilindik yöntemler (Hassas ölçüm yöntemleri) kullanılarak projelendirilmesi hedeflenmektedir. Yapılan çalışmada GÖKTÜRK-2 görüntülerine sayısal arazi modelleri eklenerek oluşturulan verilerle, İHA (İnsansız Hava Aracı) ile yapılan uçuş çalışmasından elde edilen veriler karşılaştırılmıştır. Elde edilen ortofoto ve yükseklik verileri kullanılarak iki ayrı gölet projelendirilmiş, bölge için hesaplanan ondülasyon değerleri eklenerek yükseklikleri eşit seviyeye getirilmiş, fayda ve maliyet oranları hesaplanmıştır. Uzaktan algılama uydu verilerinden hesaplanan fayda maliyet oranının 1,32, İHA ile oluşturulan projeye göre hesaplanan fayda maliyet oranının ise 1,48 olduğu görülmüş ve iki veri arasındaki fark %10,73 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuca göre; gölet, kapalı sistem sulama çalışmaları, arazi eğim analizi vs. işlerde özellikle projelendirme ön etüt çalışmalarında uzaktan alıgılama verilerinin kullanılabileceği, yüksek hassasiyet gerektiren işlemlerde ise arazide yapılacak daha hassas ölçüm yöntemlerinin kullanılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Hasas Baba Türbesi'nin fotogrametrik rölöve alımı ve farklı yazılımlarda doğruluk araştırması(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Yıldırım Demir, Pelinsu; Yaman, AydanFotogrametrik rölöve çalışmaları kültürel mirasımızın dokümantasyon işlemlerinde yıllardır kullanılmaktadır. Son zamanlarda gelişen teknoloji sayesinde fotogrametrik çalışmalar sürekli yenileniyor ve gelişen teknoloji ile birlikte fotogrametride sürekli canlı kalan bir alan olarak kendisini göstermektedir. İHA (İnsansız Hava Aracı) fotogrametrisi de özellikle son yıllarda oldukça tercih edilen bir fotogrametri tekniği olarak kendisine yer edinmiştir. Bu çalışmada, Aksaray il merkezinde bulunan, hakkında yazılı bir kitabe olmadığından dolayı tam olarak tarihi bilinmeyen ancak mimari özellikleri göz önüne alındığında Anadolu Selçuklu Devleti'nin son zamanlarında ya da Karamanoğulları zamanında inşa edildiği düşünülen Hasas Baba Türbesi, İHA uçuş verileri ve üç farklı fotogrametrik yazılım kullanılarak 3B modellenmiştir. Fotogrametrik tekniklerle 3B modelleme yapılan bu çalışmada Agisoft Metashape Professional yazılımında konum hatasının mxy=±3.39 cm, yükseklik hatasının mz =± 3.04 cm olduğu, Pix4D Mapper yazılımında konum hatasının mxy=±3.66 cm, yükseklik hatasının mz=±3.24 cm olduğu, Context Capture yazılımında konum hatasının mxy =±3.42 cm, yükseklik hatasının mz=±3.28 cm olduğu hesaplanmıştır. Bu sonuçlara göre Agisoft Metashape Professional, Pix4D Mapper ve Context Capture yazılımlarından elde edilen konum ve yükseklik hassasiyetlerinin BÖHHBÜY'e göre kabul edilebilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Kıyı bölgelerde Klasik-RTK ve Ağ-RTK ölçme yöntemlerinin karşılaştırılması(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Oğuz, Şeri Dilan; Yurt, Kemalİnsan yaşamının başlangıcından bu yana konumunu bilmek istemiştir ve bundan dolayı nerede olduğunu ve nereye gideceğini bulmaya çalışmıştır. Bu duruma yön veren araştırmalar ve buluşlar birbirini takip etmiştir. Bu buluşlardan en dikkat çekicisi GPS (Global Positioning Systems)'tir. Uydularla konum belirleme daha sonraları büyüyerek GNSS (Global Navigation Satellite Systems) sistemini oluşturmuştur. Konum belirleme çalışmaları için Statik ölçme ve Klasik-Gerçek Zamanlı Kinematik ölçme yöntemleri daha önceleri daha çok kullanılırken son zamanlarda giderek kullanımı yaygınlaşan Ağ-RTK ölçme yöntemi oldukça dikkat çekmektedir. Bu çalışmada "Kıyı Bölgelerde Klasik-RTK ile Ağ-RTK ölçme yöntemlerinin karşılaştırılması" üzerine bir araştırma yapılmıştır. Daha önce bu GNSS ölçme yöntemleriyle elde edilen konum doğruluklarının araştırılması TUSAGA-Aktif noktalarının oluşturduğu ağın iç bölgelerinde yapılmış olmasına karşın kenar kısımlarda yapılmamıştır. Bu çalışmada ağın kenar kısımlarında ölçüler yapılarak Klasik-RTK ve Ağ-RTK arasında doğruluk araştırması yapılmıştır. Bunun için kıyı bölgesinde Aydın-Didim ve Muğla-Fethiye'de yüz ölçümleri yaklaşık 3.078 km2 ve 1.346 km2'lik iki ayrı çalışma alanı oluşturularak 12 adet nokta yeri belirlenmiştir. AYD2-DİDİ-MUG1 ve FETH-KAAS-FINI sabit TUSAGA-Aktif noktaları arasında bir baz oluşturulduğunda N4, N5, N6, IN1, IN2, IN3 noktaları ağ yapısının iç kısmında N1, N2, N3, DN1, DN2, DN3 noktaları ise ağ yapısının dış kısmında yer almıştır. Statik, Klasik-RTK ve Ağ-RTK ölçme yöntemleri ile her iki bölgedeki çalışma alanlarında yer alan 12 adet noktada ölçümler yapılmıştır. Öncelikle 12 adet noktada statik ölçme yapılmış ve bu ölçü değerleri kesin ölçü değerleri olarak kabul edilerek bu ölçü değerlerine göre Klasik-RTK ölçme yöntemi yapılmıştır. Statik ölçme değerleri ile Klasik-RTK ve Ağ-RTK ölçme yöntemleri ile elde edilen ölçü değerlerinin sırasıyla farkları alınmıştır. Bu ölçü farkları çeşitli yönlerden incelenerek karşılaştırılmıştır. Ölçü farkları incelendiğinde Klasik-RTK için 9 adet ölçü noktasının yatayda ortalama farkı 0.0489 m, düşey yönde ortalama farkı 0.0382 m; Ağ-RTK için 12 adet ölçü noktasının yatayda ortalama farkı 0.1678 m, düşey yönde ortalama farkı 0.0382 m olduğu ve bu sonuçlara göre Klasik-RTK ölçme yöntemi ile elde edilen ölçü değerlerinin statik ölçme değerlerine daha yakın olduğu görülmüştür.Öğe Coğrafi bilgi sistemleri ile tarım arazilerinin değerlemesi: Aksaray örneği(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Karaduman, Hakan; Karataş, KamilDünya nüfusundaki artış, iklim değişikliği, kuraklık vb. küresel sorunlarla birlikte gıdaya ve yerleşime olan ihtiyacın artmaktadır. Sürdürülebilir arazi yönetimine yönelik yapılacak çalışmalarda gerekli olan alanların üretilemeyen ve sınırlı bir kıt kaynak olan tarım arazilerinden karşılanıyor olması ülkeleri tarımsal arazilerinin korunmasına ve değerinin bilinmesi konusunda çalışmalar yapmaya ve kararlar almaya yöneltmiştir. Kamulaştırma, vergilendirme, sigortalama, alım-satım vb. amaçlarla tarım arazilerinin değerlemesinde en çok, geleneksel yöntemlerden olan gelir yöntemi kullanılmaktadır. Geniş alanlarda ise geleneksel yöntemlerden başka istatistiksel ve modern yöntemleri içeren toplu değerleme yöntemleriyle de taşınmaz değerlemesi yapılabilmektedir. Tez çalışması kapsamında, Aksaray İli Merkez İlçesini çevreleyen 22 Kasaba, Köy ve Mahalledeki tarım arazilerinin değerlemesinde, tarımsal arazilerinin değerine etki eden ana yola uzaklık, köy merkezine uzaklık, arazi sınıfı vb. 11 faktör kullanılmıştır. Yalın değerleme, Çoklu regresyon analizi ve yapay sinir ağları yöntemleri kullanılarak Coğrafi Bilgi sistemleri (CBS) ile değerleme yapılmıştır. Kullanılan değerleme yöntemleriyle tarım arazilerinin değer haritaları üretilerek yöntemler arasında karşılaştırmalar yapılmıştır. Piyasa değerine en çok yaklaşan ve performans analizinde en iyi sonucu veren yöntemlerin yapay sinir ağları ve yalın değerleme yöntemi olduğu görülmüştür. Tarım arazilerinin değerine en çok etki eden kriterlerin de sulama durumu ve ana yola, köy merkezine ve il merkezine olan uzaklıklarının olduğu belirlenmiştir.Öğe Uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri entegrasyonu ile arazi örtüsü değişiminin arazi yüzey sıcaklığına etkisinin belirlenmesi: Aksaray ili örneği(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Kaçmaz, Gamze; Gürbüz, EsraDünya genelinde arazi örtüsü ve arazi kullanımı (AÖ/AK) pek çok farklı nedenle değişmekte, yeşil alanlar azalmakta diğer taraftan kentsel büyümeye bağlı yapılaşma, sanayileşme artmaktadır. AÖ/AK'daki bu değişim arazi yüzey sıcaklığına (AYS) etki etmekte ve yüzey sıcaklık değerlerini arttırmaktadır. Gelişen teknoloji ile birlikte uzaktan algılama yöntemleri AÖ/AK ve AYS değişimlerinin tespit edilmesi ve değerlendirilmesinde sıklıkla kullanılmaktadır. Aksaray Türkiye'nin nüfusu hızla artan illerinden bir tanesidir. Nüfustaki hızlı artış şehir genelindeki yapılaşmanın da hızla artmasına sebep olmaktadır. Bu tez çalışması kapsamında 1990-2018 yılları arasında Aksaray ilinin AÖ/AK'sında meydana gelen değişiminin AYS'ye olan etkisinin zamansal olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, öncelikle 1990, 2000, 2006 ve 2018 yıllarına ait CORINE verilerinden yararlanılarak AÖ/AK haritaları oluşturulmuştur. Yine aynı yıllara ait Landsat-5 TM ve Landsat-8 OLI/TIRS uydu verileri kullanılarak AYS değerleri hesaplanıp haritalanmıştır. Bu görüntüler üzerinden ayrıca Normalize Fark Bitki Örtüsü İndeksi (NDVI) ile yeşil alanların, Normalize Edilmiş Yerleşim Alanı İndeksi (NDBI) ile yerleşim alanlarının ve Modifiye Edilmiş Normalize Fark Su İndeksi (MNDWI) ile sulak alanların çıkarımı yapılmış ve tüm sonuçlar AYS değerleri ile karşılaştırılmıştır. Landsat uydu görüntülerinden hesaplanan AYS değerlerinin doğruluğunu test etmek amacıyla MODIS MOD11A2 görüntüleri kullanılarak AYS haritaları oluşturulmuş ve Aksaray il merkezinde toprak sıcaklığı ölçümü alan bir meteoroloji istasyonunun verileri karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda Aksaray ili AÖ/AK'sında; yapay bölgeler, tarım alanları ve tuz bataklıklarının arttığı, diğer taraftan orman alanları, maki-otsu alanlar, çıplak alanlar, karasal bataklıklar ve su yapılarının ise azaldığı tespit edilmiştir. AYS verileri ile AÖ/AK verileri ilişkilendirildiğinde sulak alanlar ve orman alanlarındaki sıcaklık değerlerinin; yapay alanlar, çıplak alanlar, maki ve otsu alanlar ile tarım alanlarındaki sıcaklık değerlerine göre belirgin şekilde düşük olduğu tespit edilmiştir.Öğe Hacim hesaplarında insansız hava aracı (İHA) verilerinin kullanılabilirliğinin araştırılması(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Şahin, Vahit; Yılmaz, H. MuratHacim hesapları birçok mühendislik çalışmasında kullanılmaktadır. Günümüzde Harita Mühendisliğinin İnşaat ve Madencilik sektöründeki en önemli iş kollarından birisi de hacim hesabıdır. Hacim hesapları jeodezik, fotogrametrik ve lazer tarama gibi farklı yöntemlerden elde edilen veriler kullanılarak yapılabilmektedir. Özellikle erişilmesi riskli ve zor bölgelerde hacim hesapları arazideki ölçmelerden ziyade bölgenin havadan veya yerden çekilen resimleri yardımıyla yapılması daha uygun olmaktadır. Günümüzde fotogrametri, haritacılık alanında oldukça önemli bir yere sahiptir. Fotogrametrik harita üretiminde farklı platformlar kullanılarak görüntü alımı gerçekleştirilmektedir. Gelişen teknoloji havadan fotoğraf temininde yeni alternatifler ortaya çıkarmıştır. Yaşanan teknolojik gelişmeler neticesinde uzaktan algılama ve fotogrametri ile üretilen verilerde, İnsansız Hava Araçları (İHA) kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada son yıllarda birçok konuda uygulama alanı bulan İHA verileri kullanılarak yapılan hacim hesaplarının farklı açılardan analizi yapılmıştır. Hacmi bilinen tarımsal ürün depolama tesisi (SİLO) ve bir dolgu alanının hacmi İHA verileri yardımıyla hesaplanmıştır. Yapılan hesaplamada düzgün geometrik yapıya sahip SİLO'nun hacmi %98 doğrulukla, düzgün geometrik yapıya sahip olmayan dolgu alanı hacmi %94.38 doğrulukla hesaplanmıştır.Öğe İç Anadolu bölgesi sabit GNSS ağının izlenmesi(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Redhwan, Abdulmalek Mohammed Mohammed; Erdoğan, HediyeBu çalışmada; İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan 30 tane Sabit GNSS istasyonlarının Kuzey (North), Doğu (East) ve Yükseklik (Up) yönlerindeki lineer davranışları zaman serileri analizi bileşeni olan trend bileşeni ile elde edilmiştir. İstasyonların 2017 - 2020 yılları arasındaki zaman serileri hem ITRF14 Referans sistemi hem de Avrasya sabit alınarak GAMIT_GLOBK yazılımı ile hesaplanmıştır. Analiz sonucu, ITRF14 sabit aldığımızda İç Anadolu Bölgesi GNSS istasyonlarının tamamının kuzeydoğu yönünde hareket ettiği, ortalama yatay hareketin ise 16.95 mm/yıl olduğu tespit edilmiştir. İstasyonların zaman serilerinden hesaplanan kuzeydoğu yönündeki bu hareket, İç Anadolu Bölgesi'nin ITRF sistemindeki global hız değeridir. Avrasya sabit sistemine göre ise, İç Anadolu Bölgesi'nin doğusunda kalan istasyonlarının ortalama yatay hızı 17.59 mm/yıl kuzeybatı yönünde, batısında kalan istasyonların ise ortalama yatay hızı 18.66 mm/yıl güneybatı yönünde tespit edilmiştir. Bu hareket yönü ve hız değeri açısından Anadolu plakasının güneybatı yönündeki hareketini göstermekte ve elde edilen başka araştırma sonuçları ile uyuşmaktadır. İstasyonların yükseklik koordinatlarındaki lineer değişimlerde, en büyük lineer değişim KNY1 (ortalama= -48.64 mm/yıl) istasyonunda tespit edilmiştir. KNY1 istasyonundaki bu değişimin, bu bölgedeki (Konya Kapalı Havzası) yeraltı su seviyesindeki azalmadan kaynaklandığı düşünülmektedir. ITRF14 ve Avrasya sabit sistemlerinde elde edilen zaman serileri lineer değişimler için elde edilen m0 değerleri kuzey ve doğu yönleri için yaklaşık aynı iken, yükseklik değerleri için kuzey veya doğu yönlerine göre yaklaşık 2-3 katı kadar büyük olduğu ifade edilebilir.Öğe Konya ilinde ayçiçeği üretimine uygun alanların coğrafi bilgi sistemleri (CBS) ve çok kriterli karar verme (ÇKKV) analizleri ile belirlenmesi(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Kılıç, Saliha; Bilgilioğlu, Süleyman SefaGelişen teknoloji ve hızlı nüfus artışı doğal kaynakların bilinçsizce kullanılmasına sebep olmuştur. Bunun sonucu olarak kaynakların gelecek nesillere aktarılabilmesi için etkin bir şekilde kullanılması ve yönetilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Arazi insan faaliyetlerinde çok çeşitli kullanım alanlarına sahip olan kıt bir kaynaktır. Arazinin en önemli kullanım alanlarından biri tarımdır. Çünkü tarım arazileri sayesinde canlıların temel besin ihtiyacı karşılanmaktadır. Dünyada giderek azalan tarım arazilerinde, bilinçsiz tarımı önlemek adına tarımda sürdürülebilirlik ilkesi ortaya konulmuştur. Sürdürülebilir tarımın başarıya ulaşmasında, ürünlerin bölgesel uygunluk analizi verimin arttırılması açısından önem arz etmektedir. Uygunluk analizi birden çok kriter içerdiğinden Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) analizlerini kapsayan kompleks bir işlem sürecidir. Bu çalışmada Konya ilinde Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) ile Bulanık Analitik Hiyerarşi Yöntemi (BAHP) entegrasyonu sonucunda ayçiçeği yetiştiriciliğinin bölgesel uygunluğunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda; BAHP ile kriterlerin ağırlıklarının belirlenmesi, bu kriterlerin ortak bir koordinat sisteminde CBS ortamına aktarılması ve analizlerinin yapılması sonucunda ayçiçeği yetiştiriciliği için en uygun alanlar belirlenmiştir. En uygun alanların belirlenmesi amacıyla meteorolojik, topografik, toprak, altyapı ve ekonomi kriterlerden faydalanılmıştır. Parametrelerin ağırlıklandırılmasında uzman görüşlerine başvurulmuş ve üretilen uygunluk haritası, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)'nün arazi uygunluk sınıflandırmasına göre 5 kategoriye ayrılmıştır. Çalışma alanının uygunluk haritasında ayçiçeği üretimine çok uygun olan alanlar, çalışma alanının sadece %14.57'sini ve çok düşük uygun alanlar çalışma alanının %24.02'sini oluşturmaktadır.Öğe Kadastro güncelleme çalışmasında paftalarının değerlendirilmesi: Bitlis ili örneği(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Demirtaş, Gürhan; Erdoğan, HediyeÜlkemizde kadastro çalışmaları yaklaşık olarak 90 yıldır devam etmektedir. İlk yapılan tesis kadastrosu dönem şartları düşünüldüğünde eski yöntemler ve eski ölçü aletleriyle yapılmış, çoğu herhangi bir koordinat sistemine dayandırılmamış veya mevzi olarak koordinatlandırılıp oluşturulmuştur. İlk kadastro sonucu oluşturulan bu kadastro paftaları gelişen teknoloji karşısında hem teknik olarak hem de hukuki olarak yetersiz kalmıştır. Değişen bu teknolojiye uyum sağlanabilmesi ve teknik sorunların giderilmesi gibi nedenlerden ötürü paftaların güncellenmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu tez çalışmasında, kadastro güncelleme çalışmasının hukuki dayanakları ve teknik boyutları irdelenmiş ve iş akış süreci açıklanmıştır. Özellikle, eski ve güncelliğini kaybetmiş yöntemlerle oluşturulmuş kadastro paftaları ile günümüz teknolojileri kullanılarak oluşturulan nispeten eskiye oranla hata oranı minimize edilmiş paftaların karşılaştırılması ve değerlendirilmesi yapılmıştır.Öğe Çok ölçütlü karar verme analizleri için açık kaynak kodlu eklenti geliştirilmesi(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Yılmaz, Emre; Bilgilioğlu, Süleyman SefaSon yıllarda dünyada ve ülkemizde açık kaynak kodlu yazılımların kullanımı giderek artmaktadır. Açık kaynak kodlu yazılımlar, kullanıcılar tarafından daha güvenilir bulunmasının yanı sıra ücretsiz olması sayesinde popülerliğini her geçen gün arttırmakta, kurulan gönüllü topluluklar (comminity) sayesinde tüm dünya kullanıcılarını aynı hedefte buluşturmaktadır. Özgür yazılım dünyada Free Software olarak bilinmektedir. Free kelimesi ise ücretsiz anlamını değil yazılımdaki özgürlüğü ifade etmek anlamını taşır. Özgür yazılımın gelişimi için 1985 yılında ilk organizasyonel girişim olan Free Software Foundation (Özgür Yazılım Vakfı) kurulduktan sonra yıllar içerisinde birçok topluluk ve vakıf kurulmuştur. 2006 yılında kurulan Açık Kaynak Coğrafya Vakfı (OSGeo) açık kaynaklı bir CBS yazılımı olan QGIS'i geliştirmiştir. QGIS yazılımı beraberinde sunduğu açık kaynaklı python yazılımı desteği ile kullanıcıların kendi eklenti araçlarını geliştirmesini sağlarken, eklenti geliştiricilerin grafiksel kullanıcı ara yüzleri (GUI) tasarlayabilmesini sağlayan Qt Designer yazılımı ile farklı tasarım mimarilerinin gelişimine olanak verir. Bu çalışmada QGIS yazılımı yardımıyla çok ölçütlü karar verme (ÇÖKV) yöntemleri kullanılarak özgür bir CBS eklentisi tasarımı yapmak amaçlanmıştır. Bu kapsamda Qt Designer programı ile arayüz tasarımı yapılmış, eklentide yer alan coğrafi araçlar python programlama dilinden ve QGIS API'sini kullanarak eklenti geliştirmede kullanılan PyQGIS bağdaştırıcısından yararlanılarak kodlanmıştır. Coğrafi araçlar ile arayüz arasındaki signal-slot bağlantıları kodlanarak tasarım tamamlanmıştır. Tasarlanan eklentinin tüm dünya kullanıcılarına ücretsiz olarak paylaşılmasıyla özgür yazılımın gelişimine fayda sağlamak hedeflenmiştir.Öğe Fotogrametrik görüntü tabanlı nokta bulutu üzerinden otomatik bina çıkarımı ve sayısallaştırma(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Karslı, Buray; Yılmaztürk, FerruhBina sınırlarını yersel yöntem veya uzaktan algılama verilerinden manuel olarak belirlemek zaman alıcı ve çaba gerektiren bir işlemdir. İlgili veri kaynaklarından bina sınırı çıkarımı harita temel altlığı olması bakımından son derece önemlidir. Eşleştirme ve lazer tarama ile üretilen nokta bulutları, yoğun ve doğruluğu yüksek üç boyutlu (3B) konum bilgisi sağlamaktadır. Binaların 3B nokta bulutundan otomatik çıkarılması oldukça zor bir problemdir. Otomatik veri işleme, harita üretiminde işlem süresi, maliyet ve operatör hatasının azaltılmasına önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Bu çalışmada, sekizdal (Octree) veri organizasyon metodu çalışma prensibi otomatize edilmek suretiyle geliştirilen ve önerilen yeni yaklaşımla (iyileştirilmiş Octree, I-Octree), fotogrametrik görüntülerden üretilen nokta bulutları ve kıyas amaçlı LiDAR nokta bulutları kullanılarak bina detayı otomatik çıkarımı ve sayısallaştırılması hedeflenmiştir. Bu hedefe ulaşmak için: (i) büyük hacimli 3B nokta bulutunun görüntülerden üretilmesi veya LiDAR nokta bulutu temin edilmesi; (ii) nokta bulutundan zemin ve zemin üstü objelerin SMRF ile ayrılması; (iii) DBSCAN algoritması ile bina objelerinin sınıflandırılması; (iv) sekizdal ve iyileştirilmiş sekizdal (I-Octree) yönteminin sınıflandırılan objelere uygulanması ile bina detaylarının çıkarılması ve (v) ABORE ile bina kenarlarının düzgünleştirilmesine odaklanılmıştır. Önerilen yaklaşım, Elazığ ve Erzurum test alanında fotogrametrik nokta bulutları, Kaliforniya test alanında ise LiDAR nokta bulutu üzerinde uygulanmıştır. Tüm test alanları için 1/1000 ve 1/5000 ölçekli hâlihazır haritalar referans verisi olarak kullanılmıştır. Tamlık (Cp), doğruluk (Cr), kalite (Q) ve F-skor (F-1) metrikleri ile obje tabanlı doğrulama yapılmıştır. Test alanlarında doğrulama sonuçları fotogrametrik nokta bulutlarında her bir metrik için maksimum %94 üzerinde iken, LiDAR nokta bulutu test alanında ise bu değer %99 üzerinde olmaktadır. Doğrulama sonucunda, önerilen yaklaşımın test alanlarında seçilen binaları yüksek doğrulukla çıkarabildiği görülmektedir. Sonuç olarak, önerilen yaklaşımla farklı yoğunluktaki nokta bulutlarından otomatik bir biçimde bina detay çıkarımı ve sayısallaştırma işleminin gerçekleştirilebileceği ortaya çıkarılmıştır.Öğe Farklı uçuş parametrelerinin iha fotogrametrisi ile üretilen Sayısal Yükseklik Modeli (SYM) üzerindeki etkileri(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Bulut, Elif; Yılmaztürk, Ferruhİnsansız Hava Araçlarının (İHA) kullanımı, yüksek mekânsal çözünürlüklü görüntü tabanlı ürünlerin üretimini kolaylaştırmasına ek olarak veri toplama için de etkili ve ucuz bir yaklaşımdır. Bu sistemlerle elde edilen bindirmeli görüntülerden 3 boyutlu (3B) modeller elde etmek için Structure-fromMotion (SfM) algoritmasına dayalı yazılımlar ise uzun zamandır kullanılmaktadır. Bu tez çalışmasında, farklı uçuş parametrelerinin İHA sistemleri kullanılarak üretilen ortomozaik, Sayısal Yükseklik Modeli (SYM) ve nokta bulutunun doğruluğuna etkisi araştırılmıştır. Buna ek olarak, rolling shutter etkisi ile otomatik ve önceden kalibre edilmiş kamera kalibrasyon parametrelerinin nokta bulutu ve SYM gibi fotogrametrik ürünler üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla Aksaray ili sınırları içerisinde yer alan bir maden sahasında farklı yükseklik, bindirme oranı ve uçuş açıları ile tek ve çift grid olmak üzere toplam yedi İHA uçuşu gerçekleştirilmiştir. Elde edilen İHA görüntülerinin değerlendirilmesinde günümüzde yaygın olarak kullanılan ticari yazılımlardan Agisoft MetaShape ve Pix4D Mapper kullanılmıştır. Çalışma kapsamında tesis edilen 27 yer kontrol noktasına (YKN) ait 3B'li koordinatlar Küresel Konum Belirleme Sistemi (GNSS) tekniği kullanılarak çift okuma ile ölçülmüş ve bu noktalardan 15'i referans noktası, kalan 12'si ise denetleme noktası olarak kullanılmıştır. Nokta bulutunun geometrik doğruluğunu test etmek amacıyla çalışma alanında Ağ-RTK tekniği ile 1300 detay noktası ölçülmüştür. Değerlendirme sonucunda elde edilen fotogrametrik ürünlerin geometrik doğruluklarının test edilmesi için CloudCompare ve ArcGIS yazılımları kullanılmıştır.Öğe Atık ve içme suyu altyapı bilgi sistemi: Tatvan örneği(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Kocaman, Furkan; Erdoğan, HediyeYerleşim yerlerinde nüfusun artmasıyla birlikte yeni yaşam alanlarının açılması gerekir. Bunun sonucunda altyapı sorunları ortaya çıkmaktadır. Altyapı sorunlarının şehirde oluşturduğu olumsuz etki ile mal ve can kaybı yaşanabilmektedir. Altyapı hatları geçmişten günümüze kadar farklı yollarla ve farklı standartlarla yapılmıştır. Bu hatlar, bütün şehir için göz önüne alındığında çok uzun ve karışık yapılar ortaya çıkmaktadır. Belediye, Telekom, Elektrik Dağıtım Şirketi, Doğalgaz Dağıtım Şirketi gibi farklı kurum ve kuruluşların altyapı çalışmaları vardır. Altyapı çalışma alanlarında can ve mal kaybının olmaması için bu kurum ve kuruluşların birbiriyle koordine olması gerekir. Bu koordine, altyapı bilgi sistemi ile sağlanabilir. Bu sistem, sorgulanan ve analiz yapılabilen altyapı bilgileriyle sonuca kısa sürede ulaşılabilmesine imkan sağlar. Ayrıca içme suyu ve atık su ile ilgili problemlerle etkili bir şekilde müdahale etmeyi ve yönetilebilir seviyeye getirmeyi sağlar. Bu tez çalışmasında, Bitlis ili Tatvan ilçesindeki atık ve içme suyu altyapısında oluşabilecek bir probleme anında en doğru karar verilebilmesi, maliyet analizlerinin yapılabilmesi, verilerin hızlı bir biçimde sunulabilmesi, konumsal sorgulamaların yapılabilmesi, bu günün ve geleceğin en doğru biçimde planlanabilmesine imkan sağlamak için altyapı bilgi sisteminin bir uygulaması yapılmıştır. Uygulamanın yapılmasında, ölçeklendirilebilir entegre bir CBS yazılımı olan ArcGIS programından faydalanılmıştır. Ayrıca atık su ve içme suyu altyapı bilgi sisteminin Tatvan ilçesine getireceği olası faydalar incelenmiş ve ileride bu tür yapılacak çalışmalar için öneriler sunulmuştur.Öğe İnsansız hava araçları ve lazer tarama sistemleri ile kaya bloklarının 3 boyutlu modellenmesi ve hacim hesabı(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017) Kaya, Efdal; Ağca Yıldırım, MügeAksaray ili Güzelyurt ilçesine bağlı Selime beldesi, Ihlara vadisinin giriş kapısı olması sebebiyle tarihi ve turistik öneme sahiptir. Bu tarihi ve kültürel mirasın tarihi dokusuna uygun bir şekilde korunması gerekmektedir. Kapadokya bölgesi boyunca yoğun bir şekilde bulunan peri bacaları, yağmur, rüzgâr, sıcaklık ve diğer fiziki etmenler nedeniyle sürekli deformasyona maruz kalmaktadır. Bu deformasyonlar ve kayaç yapıları nedeniyle bölgede çok fazla kaya düşmesi olayı meydana gelmektedir. Bu tez çalışmasında kültürel açıdan ülkemiz için büyük öneme sahip Ihlara vadisinin giriş kapısı olarak düşünülen Selime beldesinde kaya düşmeleri meydana gelen pilot bir çalışma alanında, düşme potansiyeli olan kaya bloklarının hacimleri son teknolojik gelişmelere paralel olarak haritacılıkta gelinen en son teknolojik ölçme tekniği olan yersel lazer tarama (YLT), mobil lazer tarama (MLT) ve insansız hava aracı (İHA) sistemleri kullanılarak hesaplanmıştır. Çalışmada düşme potansiyeli olan kaya blokları üç boyutlu olarak modellenmiştir. Kaya düşmeleri analizlerinin yapılması sırasında en önemli girdi parametrelerinden olan sayısal arazi modeli (SAM) ve sayısal yükseklik modeli (SYM) her üç sistemle hassas bir şekilde oluşturulmuştur. İHA, MLT ve YLT sistemlerinden elde edilen hacim hesaplamaları incelenmiştir. Karşılaştırma sonrasında YLT ile MLT sistemleri arasında sırasıyla -1.39 m3, -3.12 m3, -1.04 m3 ve -0.16 m3 farklar elde edilmiştir.. YLT ve İHA sistemleri arasındaki hacim değerleri farkları sırasıyla -2.34 m3, -5.28 m3, -3.47 m3, -1.66 m3 bulunmuştur. Üç sistemden elde edilen hacim hesaplamalarının sonuçları arasında çok büyük farklar bulunmadığından bu üç sistemin hassas hacim hesaplanmasında kullanılabileceği ortaya çıkmıştır.Öğe Doğal ve insan kaynaklı afetlerin interferometrik SAR yöntemi ile incelenmesi(Aksaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Gündoğdu, Bekir; Erdoğan, HediyeAfetler meydana geldiği çevrede sosyal, ekonomik, fiziki ve psikolojik etkiler bırakan şiddetli olaylardır. Afetlerin önceden tahmin edilmesi ve meydana gelen bir afetin etki alanının tespit edilmesi çevre ve insan yaşamına olan tehditleri en aza indirmek için oldukça önemlidir. Bu tezin amacı doğal veya insan kaynaklı farklı afet türlerinin InSAR yöntemine bağlı olarak geliştirilen DInSAR yöntemi, PS-InSAR yöntemi ve değişim analizleri ile araştırılmasıdır. Afetler incelenirken araştırma kapsamında 2015 Şili Illapel depremi, 2019 Peru Loreto depremi, Chenjiagang Kimya Sanayi Fabrikası'nın patlaması, Endonezya Sunda Boğazı'ndaki tsunami ve Kaliforniya Carr yangını uygulamaları afetlerin etki alanlarının tespitine yönelik, Konya Karapınar ilçesindeki düşey deformasyonlar ve Filipinler Mayon Yanardağındaki volkanizmalar ise hem etki alanlarının tespiti hem de önceden tahmin aşamasına yönelik olmak üzere 7 farklı uygulama yapılmıştır. Yapılan uygulamalarda 5,6 cm (C-bant) dalga boyuna sahip Sentinel-1 uydularından elde edilen 50 adet SAR görüntüsü ve Perissin (2009) tarafından geliştirilen SARPROZ programı kullanılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda DInSAR yöntemi ve PS-InSAR yöntemi ile yapılan uygulamalarda elde edilen sonuçların yeterli olması, değişim analizi çalışmalarında ise elde edilen sonuçların başka kaynaklanan elde edilen veriler ile kullanılabilecek düzeyde olması InSAR yönteminin farklı afet araştırmalarında kullanılabileceği göstermektedir.