Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Akay, Seyit Ahmet" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Arap edebiyatında bir ilk: Hüdâ Berakât’ın romanlarında Queer karakterler
    (Aksaray Üniversitesi, 2025) Akay, Seyit Ahmet; Uçar, Hasan
    Hüdâ Berakât, post modern Arap romanının önde gelen yazarlarındandır. Üslubu, tekniği ve coğrafyasının yabancı olduğu queer karakterlere ilk kez temas eden yazar olması; onu farklı kılmaktadır. Yazar, heteroseksüel olmayan bireylerin geneli için kullanılan queer tanımlaması kapsamında karakterlerinin eşcinsel yönlerine her ne kadar ürkek bir şekilde temas etse de cinsel sorunlarına cesurca eğilmiştir. Queer temanın, popülizmin etkisi altına aldığı bir yazarın kaleminden dökülen ifadelere mi ait olduğu sorusuna cevap arayan bu çalışma ile cinsel problemlerin; yazar tarafından, doğduğu coğrafyanın on yıllardır değişmeyen gerçeği olan savaşların yol açtığı psikolojik bir hastalık olarak görüldüğünü söylemek mümkündür. Booker ödüllü yazar ve eserleri hakkında ülkemizde yeterince çalışma olmadığı, her geçen gün yaygınlık kazanan ve birer küresel tuzak olan queer konuların yazarlara ödüller getirdiği düşünüldüğünde eşcinselliğin bir hastalık olduğunun vurgulanması; çalışmada ele alınan konunun önemini ortaya koymaktadır. Çalışmanın kapsamını ise yazarın queer karakterleri işlediği üç romanı belirlemektedir. İlk romanı Hacerü’d-dahik’te queer tema, kadınsı eğilimleri olan Halil ile sunulmaktadır. Nitekim Halil, romanın sonunda erkeklerin cinsel ilgilerini ifade ettikleri bir karaktere dönüşmektedir. Ehlü’l-hevâ’da ise âşık olduğu kadına kıyan hastalıklı roman kahramanının ikincil kadınsı kimliği, karısına ait erkeksi kimlikle örtüşmektedir. Berîdü’lleyl adlı eserinde ise yazar, bir kadının yaşlanınca tahmin edilemeyecek kadar babasına benzediğine ve bunun sadece fiziksel düzeyde kalmadığına değinmektedir. Nitel araştırma yöntemine uygun olarak metin analizi tekniği kullanılan bu çalışmada Hüdâ Berakât’ın giderek artan bir açıklıkta ele aldığı queer karakterlerin tesadüf olmadığı incelenmiş; savaşın doğurduğu bu temayı yazarın, iç savaş, göç, travma vb. diğer temalar ile harmanladığı, mağduru olduğu savaşlara dair düşüncelerini ve kendi yaşadığı sorunları karakterleri aracılığı ile yansıttığı ortaya konmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Süleyman Feyyaz ve "Esvât" adlı romanı
    (Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018) Akay, Seyit Ahmet; Uçar, Hasan
    Süleyman Feyyaz son yüzyılda yetişmiş Mısırlı bir roman, hikâye yazarı ve Arap dilbilimcisidir. Ülkemizde tanınmış bir yazar değildir. 1959 yılında Ezher Üniversitesi Arap Dili Fakültesinden yüksek lisans derecesiyle mezun olan yazar, çeşitli Arap ülkelerinde ve kendi ülkesinde öğretmen olarak çalıştı. Memuriyet hayatının yanı sıra hikâye dergileri çıkarmış; kısa roman ve Arap-İslam kültüründe meşhur olmuş bilim adamı ve tarihi şahsiyetlerin hayatını anlattığı kısa hikâye tarzında biyografik eserler yazmış, birçok radyo ve televizyon programlarında görev almıştır. Esvât (Sesler) onun yazmış olduğu ilk ve en ünlü kısa romanıdır. Yayınlandığı yetmişli yıllarda gerek Arap dünyasında gerekse Batı'da çok yankı bulmuş ve birçok dile tercüme edilerek yayınlanmıştır. Romanın konusu daha önce de birçok Arap yazarın işlediği Doğu-Batı kültür çatışmasıdır. Kırklı yıllarda Nil deltasındaki bir köyde yaşanmış gerçek bir olay kurgulanır. Romanda Mısır toplumunun geri kalmışlığı, ahlâkî değerlerdeki kayboluş ve Batı kültürüyle çatışma sonucu ortaya çıkan sorunlar kahramanların tanıklığı ile tasvir edilir. Sonuç bir trajedidir. 67 Arap-İsrail savaşı sonrası yazılması hasebiyle mevcut yönetime olan eleştiri dolaylı olarak okuyucuya sunulur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Süleyman Feyyaz’ın “Esvât” Adlı Romanından Perde Arkası Sesler
    (Yediveren Kitap, 2024) Uçar, Hasan; Akay, Seyit Ahmet
    Bu çalışma, Süleyman Feyyaz’ın (1929-2015), Mısırlı bir göçmen olan Hâmid’in Fransa’da evlendiği ve yıllar sonra memleketine ziyaret için getirdiği eşi Simon’un köylü kadınlar tarafından sünnet edilmesini ele alan “Esvât (Sesler)” adlı romanda örtülü olarak anlatılanları ele almaktadır. Başlıkta yer alan ve bir olayın görünürde olmayan gizli tarafları anlamında mecazi olarak kullanılan perde arkası okuma ile Feyyaz’ın satır aralarına gizlediği tahliller kastedilmektedir. Romanın olay örgüsünden ve trajik sonucundan daha çok karakterler üzerinden değinilen kültür çatışmasını merkeze alan bu makale, yazarın âdet ve geleneklere yönelik örtülü eleştirisine, 1967 Arap-İsrail savaşı sonrasında yazılması sebebiyle mevcut yönetime dolaylı karşı duruşuna ve sansür endişesinden kaynaklanan alegorik anlatısına odaklanmaktadır. Süleyman Feyyaz (1929-2015), Arap dilbilimcisi olarak yetişip, İslam medeniyetindeki bazı ünlü şahsiyetleri anlattığı biyografi eserleri Türkçeye çevrilen Mısırlı hikâye ve roman yazarıdır. 1956’da lisansını, 1959 yılında ise yüksek lisans eğitimini Ezher Üniversitesi Arap Dili Fakültesi’nde tamamlamış ve kariyerine öğretmenlikle başlamıştır. Farklı Arap ülkelerinde öğretmenlik yapmanın yanı sıra çeşitli yayınevlerinde yöneticilik ve sekreterlik görevlerinde bulunmuştur. Feyyaz, “Esvât (Sesler)” adlı ilk ve en ünlü romanıyla tanınmış hem Arap dünyasında hem de Batı’da büyük bir ilgi görmüştür. Roman, 1940’lı yıllarda Mısır’ın bir köyünde yaşanmış gerçek bir olaydan kurgulanarak kaleme alınmıştır. Daha öncesinde selefleri tarafından işlenen Doğu-Batı kültür çatışması romanda ana temadır. Fakat önceki romanlardan farklı olarak bu kez mekân Avrupa değil, Mısır’dır ve acıklı sonu yaşayan bir Arap genci değil, Fransız bir kadındır. Simon, Mısır’dan Fransa’ya çalışmaya gitmiş ve orada evlenmiş olan Hâmid’in eşidir. Ancak yıllar sonra eşiyle birlikte memleketine dönen Hâmid’in bıraktığı Mısır ile onca yıl sonra gördüğü Mısır arasında pek fark yoktur. Dolayısıyla Hâmid, eşinin cadde ve sokakların kirliliğini, toplumun geri kalmışlığını, köy hayatının düzensizliğini, eğitimsiz insanların çıkarcı ve dünyevi yaklaşımını görmesini istemez. Ne var ki durum, savaş artığı bir toplumun yenilmişliğiyle, delik deşik hayatıyla, yıkık dökük evleriyle günü kurtarma gayretinde olan geri kalmış zihniyetiyle sınırlı kalmaz ve kadının sünnet olması gerektiğine inanan gelenekçi insanların zor kullanarak ameliyat ettikleri Simon özelinde Batı’nın mağduriyetine ve masumiyetine kadar gider. Diğer taraftan insanların özendiği Simon’un da kendini mağdur eden Doğu’nun kültürü gibi insanları irrite eden, içinde bulunduğu toplumun resmi olmayan yasalarını hiçe sayan dahası ironik bir ifadeyle bir Doğulunun bile ayıpladığı bir kültürü vardır. Ne kadar eleştiriyi hak ediyor olsa da Simon, görece güzel bir kadındır, alımlıdır, bakımlıdır, yardımseverdir, herkesin gözünü alamadığı bir karakterdir. Ama ne yazık ki tatili ölümüyle sonuçlanmıştır. Simon, onca iyiliğine rağmen kan kaybından can vermiştir. Simon, Batı’dır ve toplumda fitneye sebep olan, erkeklerin ve kadınların düşünce dünyalarını perişan eden de odur. Peki, her şeye rağmen Batı bunu hak etmiş midir? Ölen Batı mıdır? Yoksa ona bunu reva gören Doğu mudur? Yazar işte bu kültür farkını ve çatışmasını dönemin konjonktürünü de dikkate alarak perde arkasından okura sunmayı başarmıştır. Romanda Mısır toplumundaki geri kalmışlık, ahlaki değerlerdeki erozyon ve Doğu-Batı kültür çatışması sebebiyle ortaya çıkan sorunlar, roman karakterlerinin monologlarıyla serdedilir. Yazarın planlamadığını söylediği ilginç nokta ise “Sesler” romanında Simon’un sesine yer verilmemesidir. Bunu ancak Doğulunun konuştuğu ve tanımladığı kadar var olan Batı’nın, farkında olmadan da olsa kısılan sesi şeklinde okumak mümkündür.

| Aksaray Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Aksaray Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Aksaray, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim