Risk yönetimi olgusunun Kamu Yönetimi ve toplumsal yapıya etkisi

Loading...
Thumbnail Image

Date

2020

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Aksaray Üniversitesi

Access Rights

info:eu-repo/semantics/openAccess

Abstract

Piyasa temelli üretim şekli toplumların karşı karşıya olduğu riskleri çeşitlendirmiş, risklerin oluşma olasılıklarını ve büyüklüklerini arttırmıştır. Yerel, bölgesel ve küresel boyutta risklerin artması ise toplumların risk toplumuna dönüşmelerine neden olmuştur. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, toplumların en önemli kaygılarından birisi, karşı karşıya oldukları risklerin yönetimi olmuştur. Toplumların hayatta kalabilmelerinde karşı karşıya oldukları risklere karşı direnç gösterebilmeleri gerekli olmuş, devletlerinde uluslararası egemenliklerini koruyabilmelerinde riskleri başarı ile yönetebilmeleri gerekmiştir. Çeşitlenen ve büyüyen risklerin yönetimi için güçlü bir kamu yönetimi ile birlikte, sorun çözme kapasitesi olan ve risklere karşı dirençli bir toplum ön koşuldur. Ancak 20. yüzyılın son çeyreğinde kamu yönetimi işletmeciliğinin hakim paradigma olması ile birlikte, devlet küçülmüş, kamu kurumları uzmanlık alanlarına göre parçalanarak ayrışmıştır. Dolayısıyla kamu yönetiminde büyük sorunlara karşı çözüm geliştirme konusunda koordinasyon problemi ortaya çıkmıştır. Tüm bunlarla birlikte, toplumlar karşı karşıya oldukları sorunlar karşısında edilgen bir konuma gelmiş ve riskler karşısında direnç kaybetmişlerdir. Kamu yönetiminde paradigma arayışları ve sivil toplum alanındaki gelişmeler, devletlerin ve toplumların edilgen konumdan çıkıp, sorun çözme kapasitesinin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşmıştır. Çalışmanın amacı, piyasacı üretim şeklinin oluşturduğu hasar ve güvenlik açıkları ile artan risklerle birlikte, kamu yönetiminde ve toplumsal yapıdaki değişimin değerlendirilmesidir. Çalışma, özellikle Temmuz 2016 sonrasında Türkiye’de yaşanan süreci ve kamu yönetimindeki değişimi anlamak adına önemli görülmektedir.
The market-based production has diversified risks and also increased the likelihood and magnitude of risks faced by societies. Since local, regional, and global risks have rised, societies have become risk communities. Especially in developing countries, risk management is one of the biggest problems. Societies should be able to resist the risks they are facing in order to survive. And states need to be able to successfully manage their risks in order to protect their international sovereignty. A resilient society with problem-solving capacity and a strong public administration have become a precondition for managing diversified and mounting risks. But in the last quarter of the 20th century, together with the dominant paradigm of new public administration management, the state shrunk and the public institutions shrunk by fragmentation according to their areas of expertise. Thus, coordination problems emerged in search of solutions to the major problems of public administration. With all of this, societies have become passive in facing problems and they have lost their resistance to risks. The search for a paradigm in public administration has focused on enabling the states and societies to get rid of their passive positions and to develop their problem-solving capacities. The aim of this study is to assess the change in public administration and community structure, together with increased risk of damage and vulnerability of the market-based production. This study is particularly important for making sense of the change in the public administration of Turkey especially after July 2016.

Description

Keywords

Risk, Kamu Yönetiminde Değişim, Dirençli Toplum, Yönetişim, Risk, Change in Public Administration, Resistant Society, Governance

Journal or Series

Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi

WoS Q Value

Scopus Q Value

Volume

12

Issue

1

Citation