Bir güç odağı olarak Darüssaade Ağalığı: Sünbül Ağa

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2017

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Aksaray Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Osmanlı Devleti, kurucusu Osman Bey’den itibaren Osmanlı hanedanının adıyla anılmıştır. Bu devlet yayıldığı coğrafyanın genişliği ve yaşam süresi bakımından dünya tarihinde benzerlerine az rastlanılan bir niteliğe sahiptir. Osmanlı Devleti’nin altı asrı aşan ömründe tahta çıkan otuz altı padişahın tamamı aynı hanedana mensuptur. Bazı tarihçiler, Osmanlı hanedanının ayakta kalmasındaki en önemli etkeni “tebaanın hanedana olan kat’i bağlılığı” olarak ifade etmişlerdir. Öyle ki bu tebaa, mevcut padişahı tahttan indirebilir, hanedanın başka bir üyesini tahta çıkarabilir yahut hanedana mensup olduğunu ileri süren taht iddiacılarını destekleyebilir, hatta bir padişahın hallini sağlayıp ve dahi idam edilmesine neden olabilirdi. Ancak Âl-i Osman’ın mutlak hâkimiyeti ve iktidarı hiç bir zaman tartışılıp sorgulanmamış, imparatorluğun kaderi hanedan ile eş değer görülmüştür. Bu büyük ve tartışmasız bağlılık iki ana kaynaktan beslenmekteydi: Kaynaklardan ilki Orta Asya Türk-Moğol geleneklerine dayanan egemenliğin ilahi güçlerce seçilmiş bir aileye verilmesi anlayışı (kut), diğeri ise İslam dini çerçevesinde gelişen siyaset telakkisidir. Bu iki yönlü ilahi teyit çerçevesinde hanedan da kendisini çeşitli ritüellerle tebaasına göstermiş ve meşruiyetini ortaya koyacak araçları öne sürmüştür. Bu da hanedanın devamlılığını sağlayan en önemli faktör olmuştur. Bu tespit ve çıkarımlar neticesinde Osmanlı hanedanının uzun süre ayakta kalmasının altında İslam devletlerinden farklı bir gelenek ve hükümranlık anlayışı, farklı meşruiyet zeminlerini uzlaştırma becerileri yatmaktadır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Bir Güç Odağı, Darüssaade Ağalığı, Sünbül Ağa

Kaynak

Genç Kalemler Tarih Araştırmaları Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

3

Sayı

4

Künye