Türk’ün güçlü sesi Yusuf Akçura

dc.contributor.authorKırdağ, Dilara
dc.date.accessioned2023-04-27T12:40:32Z
dc.date.available2023-04-27T12:40:32Z
dc.date.issued2018
dc.departmentSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.description.abstract1870’lerde panslavizm ve panortodoksun kurulmasıylaTürkler sıkıntılı bir sürece girmişlerdir. Artık durumun vahimliğini anlayan Tatarlar arasında milliyetçilik duygusu kendisini göstermeye başlamıştır. Çarlık ve Sovyet dönemlerinde rahat bir nefes alamayan Tatarlar artık içinde bulundukları durumdan kurtulmak istiyorlardı. Milliyetçiliğin hissedilmeye başlandığı sırada, 19. yüzyılın son çeyreğinde soylu bir aileden gelen ve Kazan Tatarı olan Akçuraoğlu Yusuf, fikirleri ve düşünceleri ile hem Kazan, hem de Osmanlı sahasında etkin rol oynamış bir Türk aydınıdır. Annesinin aldığı bir kararla hayatının değişeceği, onun için bir dönüm noktasıolan İstanbul macerası başlamıştır. Türk kültürü ve tarihi ile ilgili eserlerle Avrupa tahsili sırasında edindiği bilgiler sayesinde siyasi ve fikri sahada Türkçüğü ve milliyetçiliği benimsemiş, geliştirmiş ve soydaşlarına aktarmayı kendine vazife edinmiştir. Yusuf Akçura, Osmanlı Devleti’nin durumunun neden kötüye gittiğindeki düşüncelerini üç siyaset şeklinde ortaya koymuştur. Onun Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük alanında yaptığı çalışması Akçura’yı pantürkizm’in babası durumuna getirmiştir. Makalesinde Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük ile ilgili tahlillerini ortaya koyarken Türk milliyetçiğinin şart olduğunu mantıklı sebepler ile göz önüne koymuştur. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde başta eniştesi İsmail Gaspıralı olmak üzere icraatlarına fikirdaşları ile beraber başlayan Yusuf Akçura, gerek Rusya Türkleri gerek Osmanlı Türkleri arasında fikirleriyle damga vurmuştur II. Meşrutiyetin ilanına kadar memleketi Kazan’da çeşitli gazetelerde önemli yazılar yazarak Rusya Türklerinin mücadelelerine iştirak etmiş, bazı siyasi ve kültürel hareketlere katılmış ve “Cedidciler” yani Türkler arasında yenilikler yapacak olan kişiler arasında yer almıştır. Gençliğinden beri milliyet fikri ile arkadaşlarından bir adım ileride olan Akçura’nın, Türk milliyetçiliğine katkıları ve Türkçülük fikri sadece kendisinin memleketi olan Kazan’ın değil Türk dünyası için büyük önem taşır. “Şehabettin Hazret” adlı makalesinde Kuzeyde dini yenilik ve milli uyanışın öncüsü olan Şehabettin Mercani’nin düşüncelerini ve çalışmalarını Güney Türklerine aktarmak istemiştir. Amacı Rusya Türkleri ile Osmanlı Türklerini tanıştırmaktı. Onun bu düşünceleri döneminde birçok kişiye hitap ederken ve heyecan verirken, bazıları tarafından değeri çok geç bilinmişti.
dc.identifier.endpage171en_US
dc.identifier.issue5en_US
dc.identifier.startpage166en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12451/10590
dc.identifier.volume4en_US
dc.language.isotr
dc.publisherAksaray Üniversitesi
dc.relation.ispartofGenç Kalemler Tarih Araştırmaları Dergisi
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanı
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectYusuf Akçura
dc.titleTürk’ün güçlü sesi Yusuf Akçura
dc.typeArticle

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
kirdag-dilara-2018.pdf
Boyut:
12.53 MB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Açıklama:
Tam Metin / Full Text
Lisans paketi
Listeleniyor 1 - 1 / 1
[ X ]
İsim:
license.txt
Boyut:
1.44 KB
Biçim:
Item-specific license agreed upon to submission
Açıklama: