Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 81
  • Öğe
    Driving quality forward: a study on the utilization of qı tools by hospital quality managers
    (Springer Netherlands, 2025) Demirci, Şenol; Gökmen Kavak, Demet; Aras, Yasin; Çizmeci Şenel, Figen
    There are numerous ways to improve the quality of healthcare services, and Quality Improvement (QI) tools play a central role in this. These tools are essential for identifying problems, reducing errors and costs, modifying practices, generating innovative ideas, acquiring and analysing data, visualising issues, and supporting decision-making. Using them effectively promotes healthcare quality, patient safety, and optimal resource utilisation. Despite the importance of QI tools, the lack of systematic and comprehensive data on the frequency and purpose of their use in healthcare facilities constitutes the main problem area of this study. This descriptive and cross-sectional study examines the frequency and purpose of QI tool usage among quality managers in hospitals across Türkiye. The study population comprised quality managers from 248 hospitals who fully completed the survey. It focused on the use of 18 widely recognised QI tools, including Brainstorming, Fishbone Diagram, Five Whys, Flowchart, Control Chart, PDCA Cycle, FMEA, Histogram, Scatter Diagram, Process Mapping, and others. The results indicated that the least known tools were the Swiss Cheese Model, Spaghetti Diagram, Six Thinking Hats, House of Quality, Mapping the Last Ten Patients, Tree Diagram, and Pareto Chart. Conversely, Brainstorming, Fishbone Diagram, Five Whys, and Flowcharts were the most frequently used. QI tools were primarily used for generating ideas, visualisation, identifying problems, and analysing them. Significant differences in tool usage were observed based on experience in healthcare and quality roles. The findings underscore the complementary nature of QI tools and the need for enhanced training and awareness.
  • Öğe
    Türkiye'de yabancı ve kamu sermayeli katılım bankalarının finansal performansının lopcow temelli ocra yöntemiyle analizi
    (İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Uluslararası İslam Ekonomi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi, 2025) Bağcı, Haşim; Öner, Muhammed Hadin
    Türkiye'de finansal sistemin en büyük payını bankacılık sektörü oluşturmaktadır. Özellikle, faizsiz finansal işlemler gerçekleştirmek isteyen geniş bir kitlenin varlığı, katılım bankalarının bankacılık sektörü içerisindeki payını sürekli olarak artırmakta ve bu alanda önemli bir büyüme potansiyeli oluşturmaktadır. Bu çalışma, Türkiye’de faaliyet gösteren altı katılım bankasının finansal performans sıralamasını belirlemek amacıyla literatürde yeni bir ağırlık belirleme yöntemi olan LOPCOW ile sıralama amacıyla kullanılan OCRA yöntemlerini bir arada uygulamaktadır. Analizler 2005-2023 yıllarını kapsayacak şekilde gerçekleştirilmiş olup, değerlendirme sürecinde sekiz farklı finansal gösterge kullanılmıştır. İlk olarak, belirlenen kriterler LOPCOW yöntemiyle ağırlıklandırılmış, ardından OCRA yöntemi ile katılım bankalarının finansal performans sıralamaları elde edilmiştir. Tüm yıllar bazında yapılan LOPCOW analizlerinden elde edilen bulgular, her yıl önem verilen finansal göstergelerin değişiklik gösterdiğini ortaya koymuştur. Bununla birlikte OCRA yöntemi sonuçları, özellikle son yıllarda kamu iştiraklerinin katılım bankacılığı sektörüne güçlü bir finansal performansla giriş yaptığını göstermektedir.
  • Öğe
    Examination of healthcare quality ındicators with a two-stage panel data analysis: the case of cancer care
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2025) Aras, Yasin
    The aim of this study was to examine the quality of care for cancer patients using survival rates for breast, cervical, colorectal, lung, and stomach cancers. Methods: The study population comprised OECD countries. Survival rates from breast, cervical, colorectal, lung, and stomach cancers, alcohol use, smoking, physical inactivity, and obesity rates, age, and income were selected as research data. A two-stage panel data analysis was performed. In the first stage, efficiency scores were found to be an indicator of the quality of cancer care through data envelopment analysis. In the second stage, the factors affecting efficiency were determined by panel tobit regression analysis. Results: In the first stage, Australia, Canada, Finland, Iceland, Israel, Israel, Korea, the Slovak Republic and Turkey were found to be efficient in all years.
  • Öğe
    The impact of price-earnings ratio on blue-chip index: an empirical analysis on world stock exchanges
    (Kenan ÇELİK, 2025) Bağcı, Haşim
    There is high demand for firms with strong performance in the stock markets, leading to elevated prices for these shares. In this context, the study presented examines the impact of the price-to-earnings (P/E) ratio on the blue-chip index (BCI) across global stock exchanges. The aim of the study is to identify this effect, elucidate its rationale, and provide a different perspective on the topic. Accordingly, the research encompasses an 8-year period from 2016 to 2023, utilizing a sample of 9 global stock exchanges. The methods employed in the study include descriptive statistics, Pearson correlation coefficient, F-test, and simple linear regression analysis. The correlation analysis revealed the existence of a weak negative relationship between the P/E ratio and the BCI. The significance of the regression model was tested using the F-test, confirming that the model is significant. Based on the parameter estimates derived from the final regression equation, an increase in the P/E ratio reduces the BCI. The results obtained align with the effects of the P/E ratio emphasized in the literature. Therefore, firms with a low P/E ratio exhibit high performance. The BCI in the sample consists of high-performing, strong, stable, healthy growing, reliable, large, and well-known stocks.
  • Öğe
    Determınıng the significance of financial crimes employing NMV-based APLOCO method and comparing crime levels of United Nations member countries
    (Ahmet Arif EREN, 2025) Bağcı, Haşim
    Financial crimes possess an international nature, manifesting in various forms and types, and can spread globally with a single click in the digital age. Controlling these crimes is extremely important for the economic structures of countries. The aim of this study is to determine the significance level of crimes, particularly financial crimes, within the global organized crime index. To achieve this determination, the Normalized Maximum Values (NMV) method, a multi-criteria decision-making approach, was utilized. Subsequently, the Approach on Logarithmic Concept (APLOCO) method was employed to compare the crime levels of countries based on the established weights. According to the findings obtained from the NMV analysis, the significance levels of victim and witness support, prevention, smuggling of affordable goods, and heroin trafficking were identified as the highest. Financial crimes, which are one of the main objectives of the study, were found to have a medium level of significance compared to other crimes. Based on the weights determined by NMV, the results of the APLOCO method indicated that Colombia, Mexico, Myanmar, and Liechtenstein have high crime levels, while countries such as Sao Tome and Principe, Kiribati, Comoros, Eswatini, and Nauru exhibit low crime levels.
  • Öğe
    Sosyal medya, algılanan kalite ve ağızdan ağıza iletişimin hastane marka imajıyla ilişkisi
    (Pamukkale Üniversitesi, 2022) Zengin, Asude Yasemin; Uslu Divanoğlu, Sevilay; Sağlam, Şengül
    Türkiye’de her geçen gün özel hastane sayıları artmaktadır. Dijitalleşme hem müşterileri ile hastaneler arasındaki etkileşimi hem de hastaneler hakkındaki bilgiye daha kolay erişilmesini sağlamaktadır. Bu unsurlar hastaneler arasındaki rekabeti yoğunlaştırmaktadır. Çalışmanın amacı günümüzde sağlık kuruluşlarınca da yoğun bir şekilde kullanılan ve müşterileriyle ilişkilerini sürdürmeleri ve onlarda sadakat yaratmak için önemli bir araç olan sosyal medya faaliyetlerinin algılanan hizmet kalitesi, hastane marka imajı ve ağızdan ağıza iletişim ile ilişkisini belirlemektir. Araştırmada veriler yüz yüze anket yöntemiyle toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, güvenilirlik analizi, faktör analizi ve korelasyon analizi, çoklu regresyon analizi uygulanmıştır. Bulgular, algılanan hizmet kalitesi, ağızdan ağıza iletişim, marka imajı ve davranış eğilimi arasında olumlu yönde bir ilişkiye işaret etmektedir. Sosyal medyada müşteri etkileşiminin ise hasta tatmini ile arasında anlamlı bir ilişki belirlenememiştir.
  • Öğe
    Halka açık piyasa değeri ve piyasa değerinin işletme performansındaki rolü: BİST halka arz endeksi’nde bir uygulama
    (Marmara Üniversitesi, 2021) Bağcı, Haşim; Sarıay, Muhammed Azem ibrahim
    Küresel finansal sistem ve sermaye piyasaları işletmelere kaynak arayışında yeni fırsatlar sunmaktadır. Bu sisteme entegre olamayan işletmeler yoğun rekabet koşullarında varlıklarını sürdürebilmek için kaynak sorunlarını borçlanma yoluyla çözebilmektedir. Borçlanmanın maliyeti yükseldiğinde ise finansman giderleri işletmelerin finansal tablolarını tahrip etmekte ve işletmelerin iyi olan performanslarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Halka arz, işletmelerin borçlanma maliyetlerini azalttığı gibi, işletmelere kurumsallaşma, ek kaynak sağlama, piyasa değeri ve halka açık piyasa değerini tespit edebilme gibi birçok yeni olanaklar sağlamaktadır. Bu çalışmanın amacı, işletmelerin paylarını halka arz etmesiyle birlikte ortaya çıkan, piyasa değeri ve halka açık piyasa değerinin işletme performansındaki rolünü ortaya koymaktır. Bu bağlamda, piyasa değeri ve halka açık piyasa değerinin işletme performans göstergesi olarak belirlenen; faaliyet karı, özkaynak toplamı, yatırılan sermaye, Tobin Q ve net borç ile birlikte işletme performansındaki önemi ve rolü incelenmiştir. Araştırmada önem düzeyi belirleme ve firma karşılaştırması yapabilmek için 2 yöntem kullanılmıştır. İlk yöntem, performans göstergelerini karşılaştırmak için kullanılan “Normalize Edilmiş Maksimum Değerler” yöntemidir. Araştırmada kullanılan ikinci yöntem ise çok kriterli karar verme tekniklerinden birisi olan MOORA tekniğidir. Borsa İstanbul Halka Arz Endeksi’nde listelenen işletmelerin ele alındığı çalışmadan elde edilen bulgulara göre, halka açık piyasa değerinin, piyasa değerinden daha yüksek öneme sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca halka açılma düzeyi yüksek olan işletmelerin, halka açılma düzeyi nispeten düşük olan diğer işletmelere göre daha iyi performans gösterdiği saptanmıştır. Sonuç olarak bu çalışmada, halka arz endeksinde işlem gören tüm işletmelerinin halka açık piyasa değerinin, işletme performansını arttırdığı ortaya konmuştur. Dolayısıyla, çalışmadan elde edilen bulgular ışığında, halka açılmanın işletmeler için faydalı olacağını ifade etmek mümkündür.
  • Öğe
    Tıbbi cihaz kullanım durumunun değerlendirilmesi: Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri üzerine bir araştırma
    (Erciyes Üniversitesi, 2021) İlgün, Gülnur; Sönmez, Seda; Koca, Gülsüm Şeyma
    Bu çalışmada Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde görüntüleme amaçlı kullanılan bilgisayarlı tomografi (BT) ile manyetik rezonans görüntüleme (MRG) cihazlarının kullanım oranlarını ve cihaz başına kullanım paylarını hesaplamak ve bu değişkenlere göre ülkeleri sınıflamak amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında ilk olarak cihaz kullanım oranları ve cihaz başına kullanım payları hesaplanmıştır. Ardından, ülkeler hem BT hem de MRG cihazı için kullanım oranları ve payları açısından ayrı ayrı hiyerarşik kümeleme analiziyle gruplandırılmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda BT ve MRG kullanım oranlarının sırayla Türkiye için 20,87, 32,84 ve AB ortalamalarının ise 3,44, 2,92 olduğu bulunmuştur. Kümeleme analizi sonucunda ise, BT cihazı açısından, Fransa ve Türkiye’nin birinci grupta diğer ülkelerin ikinci grupta; MRG cihazı açısından ise İspanya, Fransa, Birleşik Krallık ve Türkiye’nin birinci grupta diğer ülkelerin ikinci grupta yer aldığı bulunmuştur. Çalışmadan elde edilen sonuçların sağlık teknolojileri aracılığıyla sunulacak olan sağlık hizmetlerinin planlanmasında, cihaz sayılarının belirlenmesinde, cihazların verimli kullanımına ilişkin kararların alınmasında kanıta dayalı önemli bilgiler sunacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    Ülkelerin girişimcilik ve ekonomik özgürlük özelliklerinin karşılaştırılması: bulanık kortalamalar yöntemi ile örnek bir uygulama
    (ASOS Eğitim Bilişim Danışmanlık Otomasyon Yayıncılık Reklam Sanayi ve Ticaret LTD ŞTİ, 2021) Coşkuner, Abdurrahman; Rençber, Ömer Faruk; Bağcı, Haşim
    Yatırımcılar, yatırım yapacakları bölge veya ülke hakkında güvenilir kaynaklardan bilgi sahibi olmak isterler. Bu husustaki en önemli kaynaklardan birisi de şüphesiz Birleşmiş Milletler (BM)’dir. BM; ülkeleri kıyaslamak amacıyla düzenli olarak her yıl ülkeleri girişimcilik ve ekonomik özgürlüklerine göre değerlendirmektedir. Yapılan değerlendirmelere göre ülkeler, iş yapma kolaylığı endeksi ve ekonomik özgürlük endeksi başlığı altında sıralanmaktadır. Her iki endekste yer alan bilgiler; yatırımcılar, politika yapıcılar ve çeşitli çevreler için önemli bilgiler içermektedir. Literatürde yer alan çalışmalar incelendiğinde, iş yapabilme kolaylığı ve ekonomik özgürlükler endeksini etkileyen değişkenlerin oldukça fazla olduğu ve bu değişkenlerin endeksler üzerindeki etkisinin yönü ve derecesi ele alınan örneklem grubuna göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Bu çalışmanın amacı; ülkelerin girişimcilik ve finansal serbestlik özelliklerine göre kümelenmesi ve elde edilen bulguların karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Bu amacı gerçekleştirmek için; 159 ülke incelenmiş ve Bulanık K-Ortalamalar yöntemi kullanılmıştır. İlk olarak ülkeler, her iki endeksin merkezi değerlerinin ortalamasına göre beş kümeye ayrılmıştır. Daha sonra her iki endekse göre oluşan beş küme nitelendirilmiş ve niteliklerine göre karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda, iş yapma kolaylığı ile ekonomik özgürlükler ve her iki endeks ile gelir grupları arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Finansal serbestlik arttıkça iş yapma kolaylığı da artmaktadır. İş yapma kolaylığı ve ekonomik özgürlük arttıkça ülkelerin gelir düzeyi yükselmekte olduğu bulgularına ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Türkşeker firmalarında critic ve eatwios yöntemiyle verimlilik analizi
    (Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, 2021) Ilıkkan Özgür, Munise; Soyu Yıldırım, Esra; Bağcı, Haşim; Demirtaş, Cuma
    Şeker sektörü, ekonomik ve sosyal etkileri sebebiyle tüm ülkeler için stratejik bir öneme sahiptir. Bu sektörde sürdürülebilirliğin sağlanması ve rekabet edilebilirliğin artırılması için verimlilik ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı; 2002-2019 yılları arasında Türkiye’deki 25 kamu şeker fabrikasının girdi ve çıktılarının önem düzeylerini belirlemek ve belirlenen önem derecelerine göre firmaların verimlilik düzeylerini kıyaslamaktır. Bu amacı gerçekleştirmek için öncelikle Critic yöntemi ile girdi ve çıktı ağırlıkları, ardından Eatwios yöntemiyle fabrikaların verimlilikleri hesaplanmıştır. Elde edilen bulgulara göre, yakıt tüketimi önem düzeyi en yüksek girdi iken, şeker üretimi ise önem düzeyi en yüksek çıktıdır. Verimlilik analizine göre; en verimli fabrikalar Ereğli ve Eskişehir iken, en verimsiz fabrikalar ise Kars ve Alpullu’dur.
  • Öğe
    Sosyal medyada marka topluluklarının marka güveni ve marka sadakati üzerindeki etkisi
    (Melih Topaloğlu, 2020) Zengin, Asude Yasemin; Çetin, Burak
    Türkiye, sosyal medya kullanım oranlarına göre dünyada en üst sırada yer alan ülkelerden birisidir. Marka topluluklarının, bilginin hızlı yayılımı ve aidiyet ihtiyaçlarını karşılaması gibi faydalarından dolayı her geçen gün bu topluluklara katılmak isteyenlerin sayısı artmaktadır. Buna karşın Türkiye’deki tüketicilerin özellikle online marka toplulukları deneyimlerini, marka güveni ve marka sadakati ile ilişkisini ele alan sınırlı sayıda araştırma bulunmaktadır. Buradan hareketle araştırmanın amacı online marka topluluklarının marka güveni ve marka sadakati üzerindeki etkisini belirlemektir. Yöntem – Araştırma amacına yönelik olarak, Ankara ve Aksaray illerinde 347 tüketici üzerinde yüz yüze anket uygulanarak veri toplanmıştır. Marka topluluklarının marka güveni ve marka sadakati üzerindeki etkisi Yapısal Eşitlik Modeli ile incelenmiştir. Bulgular – Analiz sonuçları; marka güveninin; marka kullanımı, etki yönetimi ve sosyal ağ etkilerinde aracı rolünü ortaya koymuştur. Marka güveni marka sadakati üzerinde pozitif ve önemli bir etkiye sahiptir. Marka güveni üzerinde en fazla etkiye sahip olan faktör marka topluluklarında marka kullanımına ilişkin bilgi paylaşımıdır. Tartışma – Tüketicilerin marka güveni ve marka sadakati üzerinde olumlu yönde etkili olan faktörlerin, sosyal medyadaki marka topluluklarının tüketicilere daha önce hiç olmadığı kadar kolay bir şekilde ve çok çeşitli bilgiye, kullanım tavsiyelerine veya ipuçlarına ulaşma olanağı tanımasıyla bağlantılı olduğu görülmektedir. Marka topluluğunun tüketicilerin marka ile ilgili kendi fikirlerini aktarmasına olanak tanıyıp bir tartışma ortamı yaratması ve tüketicilerin kendilerini, diğer tüketicilerden farklı ya da ayrıcalıklı hissettiren marka topluluğu uygulamaları marka güvenini ve dolayısıyla marka sadakatini olumlu yönde etkilemektedir.
  • Öğe
    Türkiye muhasebe standartları açısından entelektüel sermayenin finansal tablolarda sunulması
    (İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, 2019) Sarıay, Muhammed Azem İbrahim; Özulucan, Abitter
    Bu çalışmanın amacı; işletmelerin mevcut finansal tablolarında yer almayan entelektüel sermayenin finansal tablolar aracılığıyla sunulmasını, Türkiye Muhasebe Standartları açısından incelemektir. Bu bağlamda çalışmada, entelektüel sermayenin raporlanmasıyla ilgili literatür incelenmiş ve entelektüel sermayenin finansal tablolarda raporlanmasına ilişkin yaklaşımlar, konu ile ilişkili muhasebe standartları çerçevesinde yorumlanmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak, entelektüel sermayenin finansal tablolarda raporlanıp raporlanamayacağı, Türkiye Muhasebe Standartlarının ilgili bölümleri açısından tartışılmıştır.
  • Öğe
    Kurumsal ahlâk perspektifinden hastane ahlâkı
    (Süleyman Demirel Üniversitesi, 2019) Külçür, Erdem İzzet; Erdem, Ramazan
    Ahlâk insanın yaratılıştan gelen özellikleri ile sonradan benimsediği huy, alışkanlık ve davranışların bütünü ifadeetmektedir. Tek başına kullanımda güzel huy ve niteliklere işaret etmektedir. Kurumsal bazda ahlâka dairincelenmesi gereken kurumların başında hastaneler gelmektedir. Çünkü hastaneler birebir insan sağlığına yönelikhizmet veren kurumlardır. Hem sağlık hizmeti veren personel ile hizmet alan hastalar arasındaki etkileşim, hemde hastane personelinin kendi içinde ve dış paydaşlarla olan etkileşimi ahlâksızlık mahiyetinde bir takım sonuçlardoğurmaktadır. Türkçe literatürde kurumsal anlamda “hastane ahlâkı” kavramının yeni kullanılacak olmasıçalışmanın önemi açısından önemlidir. Bu çalışmada ahlâk, meslek ahlâkı ve iş ahlâkı ile ilgili kavramlar ışığındakurumsal olarak hastane ahlâkının mahiyetine ilişkin bir değerlendirme yapılması hedeflenmiştir. Buna görehastane personelinin ve hastaların temel alındığı çift yönlü bir hastane ahlâkı yapısının mevcut olduğu söylenebilir.
  • Öğe
    Sağlık Yöneticilerinin Mesleki Benlik Saygısı ve İş Tatmini
    (Gümüşhane Üniversitesi, 2024) Durum, Gamze; Akbulut, Yasemin
    Bu araştırma, sağlık yöneticilerinin mesleki benlik saygısı ile iş tatmini düzeylerini belirleme, mesleki ve sosyo-demografik özellikleri açısından farklılıkları ortaya koyma ve aralarındaki ilişkiyi saptamayı amaçlamaktadır. Veri toplama sürecinde Kişisel Bilgi Formu, Arıcak Mesleki Benlik Saygısı ve Minnesota İş Tatmini ölçekleri kullanılmıştır. Veriler web tabanlı anket aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmaya göre sağlık yöneticilerinin mesleki benlik saygısı ile iş tatmini düzeyleri yüksektir. Araştırma grubunun mesleki benlik saygısı medeni durum, görev yaptığı birim, mesleği seçme durumuna göre anlamlı farklılık göstermektedir. Mesleki benlik saygısı evli bireylerin bekârlara göre; idari mali hizmetler biriminde çalışanların diğer birimlere göre daha yüksektir. Araştırma grubunun iş tatmini ve içsel tatmin alt boyutunda öğrenim düzeyi, görev yapılan birim ve mesleği seçme durumuna göre, dışsal tatmin alt boyutu ise öğrenim düzeyi ve görev yaptıkları birime göre anlamlı farklılıklar göstermektedir. Lisansüstü mezunların lisans mezunlarına göre, koordinatör\direktör olanların diğer iş unvanına sahip sağlık yöneticilerine göre işlerinden daha fazla tatmin olduğu saptanmıştır. Yapılan doğrusal regresyon analizine göre; sağlık yöneticilerinin iş tatmininin mesleki benlik saygısına pozitif yönde ve orta düzeyde etkisi bulunmaktadır. Sağlık yöneticilerinin lisansüstü eğitimlerinin desteklenmesi, sağlık kurumlarında görev tanımlarının yapılması, mesleğin bilinçli seçimi için üniversite ve tanıtımlarının artırması önerilebilir.
  • Öğe
    Z kuşağı ve iş yaşamına ilişkin türkçe makalelerin bibliyometrik analizi
    (Dicle Üniversitesi, 2025) Ağca, Hatice
    Bu çalışmanın temel amacı, “Z kuşağı ve iş yaşamı” hakkında ülkemizde kaleme alınmış Türkçe makalelerin bibliyometrik analizini yaparak konuyla ilgilenen araştırmacılara bir alan yazın özeti sunmak ve böylece yapılacak yeni araştırmalara ışık tutmaktır. Çalışma kapsamında, konuya ilişkin çeşitli anahtar kelimeler kullanılarak, Aralık 2023’te Google Scholar veri tabanında tarama yapılmıştır. Ulaşılan makaleler, “yayın yılı”, “konu”, “yayımlandıkları derginin ulusal/uluslararası olma durumu”, “yazar sayısı”, “anahtar kelime sayısı”, “örneklem grubu”, “veri toplama yöntemi”, “alınan atıf sayısı” vb. parametreler çerçevesinde analiz edilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 21 programı kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları, yüzde ve sıklık değerleri temelinde işlenmiştir. Bazı verilerin daha detaylı analizi amacıyla çapraz tablolar yapılmıştır. Çalışma sonucunda, konuya ilişkin ilk makalenin 2010 yılında yayımlandığı, en fazla “yönetim stratejileri” ve en az “girişimcilik” konularının işlendiği, makalelerin sadece birkaç tanesinin ulusal dergilerde yayımlanmış olduğu, iki yazarlı makalelerin çoğunlukta olduğu, örneklem grubunda “öğrenciler”in çoğunluğu oluşturduğu, makalelerin en fazla 350 adet, en az bir adet atıf almış olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    Efficiency Assessment of Healthcare Resources: An In-Depth Exploration Using SFA, DEA, and Capacity Utilization Indicators
    (John Wiley and Sons Inc, 2025) Yetim, Birol; İlgün, Gülnur; Konca, Murat; Şahin, Bayram
    The demand for health care has increased. This demand causes an increase in the resources allocated and pressures on health managers and policymakers. Thus, it is important to evaluate the efficiency. It aimed to investigate the efficiency of the hospitals operating in Turkey. Stochastic Frontier Analysis (SFA), Data Envelopment Analysis (Charnes, Cooper and Rhodes Model [CCR] and Banker, Charnes and Cooper Model [BCC]), and capacity utilization indicators (bed occupancy ratio [BOR], bed turnover rate [BTR], and average length of stay [LoS]) were used. Thirty-nine of the 96 hospitals were found to be efficient according to BCC. It found that there was a strong correlation between the CCR model and SFA. It was moderate between BCC and SFA. Also, it was seen that there were significant differences between the SFA and BTR averages of the hospitals that were found to be efficient and inefficient. However, there were no significant differences between the averages of BOR and LoS. It is thought that the results obtained from different methods will help decision makers to better understand and monitor the performance of hospitals.
  • Öğe
    Determinants of Fertility Rates in OECD Countries: A Panel ARDL Bounds Testing Approach
    (Sage Publications India Pvt. Ltd, 2025) Demirci, Şenol; Konca, Murat; İlgün, Gülnur
    The fertility rate affects countries in many ways, including education, health care, social security and economic systems. It was important to understand the short-run and the long-run determinants of the total fertility rates (TFRs) in Organisation for Economic Co-operation and Development (OECD) countries. This study aimed to examine the short-run and the long-run effects of gross domestic product (GDP) per capita, labour force participation (LFP) rate for females, and mean age at first birth on the TFR in OECD countries for the period between 1991 and 2017 by employing a panel autoregressive distributed lag (ARDL) method. According to the results, GDP per capita and mean age at first birth statistically significantly affected the TFR both in the long run and the short run (p <.05). The effects of these two variables should be taken into account in population planning.
  • Öğe
    The effect of medication and lifestyle factors on global burden of disease and mortality in chronic diseases in OECD countries: the case of type 2 diabetes mellitus
    (Refik Saydam National Public Health Agency (RSNPHA), 2024) Aras, Yasin
    Chronic diseases refer to long-lasting health problems that are generally difficult to treat. The most common chronic diseases include diabetes, heart disease, hypertension, chronic respiratory diseases, and cancer. These diseases are typically associated with lifestyle factors such as genetic predisposition, poor nutrition, insufficient physical activity, excessive smoking, and alcohol consumption. In addition to physical discomfort, chronic diseases also have psychological and social impacts on individuals. The treatment process usually requires long-term management and patient adherence. Therefore, regular medical checkups, healthy lifestyle habits, and proper medication dosage are crucial. The prevalence of chronic diseases is increasing in OECD (Organisation for Economic CoOperation and Development- Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) countries, and the impact of drug use and lifestyle factors on the global burden of disease and mortality is becoming increasingly important. Type 2 diabetes is an important example in this context. This study aims to examine the impact of medication use and lifestyle factors in the management of type 2 diabetes mellitus on the global burden of disease and mortality. Methods: The study population includes all OECD countries. Medications used in type 2 diabetes mellitus, alcohol consumption, tobacco consumption, obesity, physical inactivity were used as independent variables; type 2 diabetes-related mortality, type 2 diabetes DALYs (Disability-adjusted life years) were used as dependent variables. Results: Regression analysis showed that lifestyle factors (lnAlc, lnTob, lnObes, lnPInact) and medication use (lnDrug) effected both lnDALY and lnDMort (p<0.05). Conclusion: The effective use of medication and lifestyle changes in the management of type 2 diabetes is an important step in controlling the disease. Therefore, in addition to the use of medication, healthy lifestyle habits should be promoted to prevent and control chronic diseases. These measures can contribute both to improving the health of individuals and to the sustainability of health systems.
  • Öğe
    Sosyoekonomik ve yaşam tarzı faktörlerinin ruhsal ve davranışsal bozukluklara bağlı ölümler üzerindeki etkisi: bir panel veri analizi
    (Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2024) Aras, Yasin
    Ruhsal ve davranışsal bozukluklar dünya genelinde önde gelen ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, bu hastalıkların etkili yönetilmesi için hastalığın risk faktörlerin belirlenmesi hayati önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, OECD ülkelerinde ruhsal ve davranışsal bozuklukların yönetiminde sosyoekonomik ve yaşam tarzı faktörlerinin rolünü belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda, OECD ve Dünya Bankası’ndan veriler elde edilmiştir. Veriler panel veri analizine tabi tutulmuştur. Risk faktörlerinin seçimi için literatür incelemesi yapıldıktan sonra seçilen risk faktörleri EKK (Sıradan En Küçük Kareler) regresyon analizine tabi tutulmuştur. Yapılan EKK regresyon analizi sonucunda GSYH ve okuryazarlık oranının negatif şekilde ve kentsel nüfus oranı, alkol tüketimi ve obezitenin pozitif şekilde ruhsal ve davranışsal bozuklukları etkilediği tespit edilmiştir. Ruhsal ve davranışsal bozuklukların yönetiminde bireylerin stres kaynaklarından uzak durmaları, yeterli gelir elde edebilmeleri, eğitim düzeylerini artırmaları, sağlıklı beslenmeleri ve zararlı alışkanlıklardan kaçınmaları sağlanmalıdır.
  • Öğe
    OECD Ülkelerinin Sağlığın Yaşam Biçimi Belirleyicileri Bakımından TOPSIS Yöntemiyle Karşılaştırılması
    (Hacettepe Üniversitesi, 2023) Çilhoroz, Yasin
    Geçmişte toplumların en önemli sağlık sorunu enfeksiyonlara bağlı ortaya çıkan hastalıklardı. Ancak, 20. yüzyılın başlarından itibaren bu hastalıkların yerini önlenebilir nitelikte yaşam biçimine bağlı gelişen hastalıklar almaya başlamıştır. Özellikle kardiyovasküler hastalıklar bunların başında gelmektedir. Bu hastalıklarla mücadele etmek için yaşam biçimi davranışlarının önemi artmaya başlamıştır. Bu anlamda, bu çalışmada OECD ülkelerinin sağlığın yaşam biçimi belirleyicileri bakımından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Sağlığın yaşam biçimi belirleyicileri olarak sigara içme, alkol kullanma, fiziksel aktivite yapma ve beslenme kriterleri seçilmiştir. Kriterlere ilişkin veriler OECD, WHO ve OWID veri tabanlarından elde edilmiştir. Veriler 2013-2022 yıllarını kapsamaktadır. Bu doğrultuda çok kriterli karar verme yöntemlerinden TOPSIS yöntemi kullanılmıştır. Böylece ülkelerin belirlenen kriterlere göre göreli sıralaması elde edilmiştir. Gerçekleştirilen analiz sonucunda, pozitif ideal çözüme en yakın olan alternatifin Avusturya olduğu, en uzak alternatifin Kosta Rika olduğu ve Türkiye’nin 38 alternatif arasından 30. sırada olduğu bulunmuştur. Avusturya’nın kriterler bakımından daha iyi durumda olduğu görülmektedir. Bu çalışma sayesinde OECD ülkelerinin objektif bir sıralaması yapılmıştır. Ayrıca, bu çalışmanın hem ülkeler temelinde hem de bireysel temelde sağlığın yaşam biçimi belirleyicilerinin karşılaştırmalı olarak değerlendirileceği gelecekteki çalışmalar için faydalı bir referans olacağı düşünülmektedir.