Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 4 / 4
  • Öğe
    Kliniğimize getirilen köpeklerde kalbin radyografik muayenesinde vertebral kalp skalası ve vertebral sol atriyal boyutun kullanılması
    (Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Şener, Onur Can; Boztok Özgermen, Deva Başak
    Bu çalışmamızda sağlıklı köpeklerden elde edilen toraks radyografilerinde Vertabral sol atriyal boyut (VLAS) ve Vertabral Kalp Skalası (VHS) değerleri için bir referans aralığı belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmaya Aksaray Üniversitesi Hayvan Hastanesine çeşitli şikayetlerle getirilen farklı ırk, cinsiyet ve yaştaki 40 adet sağlıklı köpek dahil edildi. Olguların sırasıyla detaylı anamnezleri alındı, kardiyovasküler sistemin klinik, radyografik, ekokardiyografik değerlendirmeleri yapıldı. Bu muayeneler sırasında herhangi bir kardiyovasküler hastalık tespit edilen hayvanlar araştırmaya dahil edilmedi. Radyografik muayenede sağ lateral ve ventrodorsal ya da dorsoventral en az iki yönlü toraks radyografileri alındı. Elde edilen radyografilerde Vertebral Kalp Skalası (VHS) ve Vertebral Sol Atriyal Boyut (VLAS) ölçümleri yapıldı. Ekokardiyografik muayenede sol atriyum (LA), Aort (Ao) ölçümleri ve LA/Ao oranı ölçümleri yapılarak kayıt altına alındı. Olguların VHS ortalaması 9,86 ±0,78; VLAS ortalaması 1,32± 0,15; LA/Ao ortalaması ise 1,17± 0,11 olarak bulundu. VHS, VLAS ve LA/Ao oranı istatiksel açıdan değerlendirildiğinde köpeklerin yaş, cinsiyeti ve vücut ağırlığı değişkenleri arasında önemli bir farklılık bulunmadı ayrıca VHS ve VLAS araında yapılan istatistiksel analizlerde anlamlı bir fark bulunmadı.
  • Öğe
    Travmatize ve nontravmatize kedilerde torasik odaklı ultrasonografik (TFAST) ve radyografik teşhis metodlarının karşılaştırılması
    (Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Kaya, Şeyma; Taşdemir, Umut
    Bu çalışmada travmatik ve travmatik olmayan durumlarda bir teşhis yöntemi olarak kullanılan ultrasonografi (TFAST) ve radyografinin karşılaştırılarak avantaj ve dezavantajlarının ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışmada 10 adet farklı yaş ve cinsiyetteki kediler kullanılmıştır. Genellikle dispne gibi solunum problemli kedilerin ultrasonografi ile beş farklı noktadan hızlı şekilde muayenesi yapılmıştır. Radyografide de yine hayvanları mümkün olduğunca strese sokmadan sağ lateral (RL), dorsoventral (DV), ventrodorsal (VD) gibi en az iki farklı pozisyonda hızlıca radyografileri alınıp incelenmiştir. Bu görüntüleme yöntemleriyle göğüs kafesinde oluşan anormallikler, plevral efüzyon, pnömotoraks, pulmoner ödem, diyafram bütünlüğü ve kardiyovasküler problemler gibi sorunlar ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu yöntemler hayati riski olan hastaları hızlı bir şekilde muayene edip doğru teşhis koyma, klinik sorulara gerekli yanıtları verebilme gibi yönlerden karşılaştırılarak değerlendirildi. Operatör deneyimine bağlı olsada TFAST taramalarının vakalarda daha güzel görüntü elde etme ve tanıya gidilmesinde üstünlüğü görüldü. Fakat radyografik bulgularla beraber çalışıldığı zaman çok daha efektif sonuçlar alındığı görüldü. Bu nedenle iki görüntüleme tekniğinin birarada kullanılması önerilir.
  • Öğe
    Kliniğimize getirilen brahiosefalik kedi ve köpek ırklarında karşılaşılan oküler problemlerin tanısı
    (Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Demirkollu, Edanur; Boztok Özgermen, Deva Başak
    Brahiosefalik ırklar farklı kafatası şekilleri ve yüz anatomileri sebebiyle çeşitli oküler hastalıklara diğer ırklara nazaran daha yatkındırlar. Bu çalışmada; Aralık 2022- Mayıs 2024 tarihleri arasında Aksaray Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi Cerrahi Kliniği'ne getirilen farklı yaş ve cinsiyette brahiosefalik ırk kedi ve köpeklerde görülen oküler problemlerin tanısının konulması ve prevalansının hesaplanması amaçlanmıştır. Bu çalışmanın materyalini brahiosefalik ırk 30 kedi ve 10 köpek oluşturdu. Tüm olgularda fiziksel muayene, oftalmolojik muayene, Schirmer gözyaşı testi, gözyaşı kırılma zamanı ölçümü ve korneal floresein boyama yapıldı. Köpeklerde en sık karşılaşılan oküler hastalıklar sırasıyla; Keratokonjunktivitis sikka (n=5), korneal ülser (n=5), bakteriyel konjunktivitis (n=3), trikiyazis (n=2), proptozis (n=2), alerjik konjunktivitis (n=1) ve entropiyondu (n=1). Kedilerde en sık karşılaşılan oküler hastalıklar ise sırasıyla; bakteriyel konjunktivitis (n=19), korneal ülser (n=10), korneal sekester (n=8), üveitis (n=5), entropiyon (n=3), alerjik konjunktivitis (n=1), trikiyazis (n=1), distikiyazis (n=1), korneal laserasyon (n=1), glokom (n=1) ve lens luksasyonuydu (n=1). Elde edilen veriler neticesinde köpeklerde yaş ile Schirmer ölçümleri arasında negatif yönlü, orta derecede kuvvetli ve istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki varken, kedilerde bu iki parametre arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Köpeklerde floresein kırılma zamanı ile Schirmer ölçümleri arasında pozitif yönlü oldukça kuvvetli ve istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Kedilerde bu iki parametre arasındaki ilişki pozitif yönlü, orta düzeyde kuvvetli ve istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sonuç olarak brahiosefalik kedi ve köpek ırklarının sahip oldukları anatomik özellikler nedeniyle oküler hastalıklara diğer ırklara nazaran daha fazla yatkın olduğu; bu nedenle periyodik olarak oftalmolojik muayeneye tabii tutulmalarının meydana gelebilecek bir hastalığın erken teşhisi ve etkili sağaltımına katkı sağlayacağı kanaatine varılmıştır.
  • Öğe
    Travmatize ve nontravmatize kedilerde abdominal odaklı ultrasonografik (AFAST) ve radyografik teşhis metodlarının karşılaştırılması
    (Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Ergül, Ali; Taşdemir, Umut
    Radyografi ve ultrasonografi cihazları günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada da yüksekten düşme, motorlu taşıt kazaları, künt ve penetran yaralanmalar gibi travmatik durumlarda ve tümör, sepsis, anafilaktik reaksiyonlar, akut abdomen ile sebebi bilinmeyen ateş gibi abdomen bölgesinin normal fonksiyonunun dışındaki travmatik olmayan durumlarda abdominal odaklı ultrasonografi (AFAST) ve radyografik görüntüleme teknikleri karşılaştırılarak bu iki yöntemin birbirlerine göre avantaj ve dezavantajlarının kıyaslanması amaçlandı. Sunulan bu çalışmada 10 adet çeşitli yaş, ırk ve cinsiyette travmatize ve nontravmatize başvuran kedinin ultrasonografik ve radyolojik görüntülemeleri yapılarak kayıt altına alındı ve sonuçları karşılaştırıldı. İki görüntüleme tekniği içinde hastalar kısmen stabil olana kadar beklendi. Hasta AFAST taraması için hazırlanıp sağ veya sol lateral, sternal ya da ayakta pozisyonda 5 ayrı belirli AFAST noktasından genellikle tıraş etmeden ve anestezisiz şekilde ultrasonografik olarak görüntülenerek kayıt altına alındı. Sonrasında aynı hayvanın abdominal lateral ve V/D radyografik görüntüleri alındı. Abdominal boşluğunda oluşan anormallikler, sıvı bulunup bulunmadığı, varsa sıvının skoru, abdomen organlarında herhangi bir hasar olup olmadığı, hava birikimi varlığı, herhangi bir kitle varlığı, diyafram bütünlüğü, safra kesesi ve idrar kesesi bütünlüğü, dalak- böbrek- karaciğer gibi organların kapsulası, bütünlüğü, ruptur olup olmadığı, sınırları, üretra, damarların akışı ve bütünlüğü, idrar oluşum takibi ve mide barsak gibi sindirim organlarının perforasyonu ile enfeksiyöz hastalıklar yönünden her iki görüntüleme yöntemi tanı koyma, klinik soruları yanıtlama ve hasta bakımında bir sonraki adıma rehberlik etme yeteneği açısından karşılaştırmalı olarak değerlendirildi.