Cilt 1, Sayı 2, Makale Koleksiyonu
Permanent URI for this collection
Recent Submissions
Item Transdermal metanol zehirlenmesi(Aksaray Üniversitesi, 2020) Kaçer, İlkerMetanol (metil alkol, CH3 OH) oldukça toksik, berrak bir sıvıdır(Uca, Kozak et al. 2015). Çözücüler, vernikler, boya çıkarıcılar, antifriz solüsyonları, kolonya, parfümler ve yakıtın bir bileşenidir(Hizarci, Erdoğan et al. 2015). Metanol zehirlenmesi, yanlışlıkla maruz kalma, bileşiklerin aşırı tüketiminden kaynaklanabilir. Metanol zehirlenmesi baş ağrısı, görme bozukluğu, bulantı, kusma, halsizlik, yüksek anyon açıklı metabolik asidoz, yüksek ozmolar açık ve solunum yetmezliğine yol açan merkezi sinir sistemi depresyonuna neden olabilir(Karaduman, Asil et al. 2009, Hizarci, Erdoğan et al. 2015, Bal, Can et al. 2016). Stupor, koma ve hatta ölüm yüksek doz metanol alımını takiben gelişebilir (Hizarci, Erdoğan et al. 2015). Biz, alışılmadık bir transdermal metanol zehirlenmesi vakasını sunuyoruz. Literatürde transdermal metanol zehirlenmesi ile ilgili birkaç önceki rapor kaydedilmiştir.Item Mentol zehirlenmesi: sıradışı bir olgunun sunumu(Aksaray Üniversitesi, 2020) Çağlar, AhmetMentol, nane yağı gibi bitkisel ürünlerde, gıda, kozmetik ve temizlik ürünlerinde yaygın olarak kullanılan bir kimyasaldır. Literatürde mentol zehirlenmesi olguları mevcuttur. Biz de ilaç lisansı olmayan ve mentol içeren bitkisel bir ürüne maruz kalan bir hastamızı sunduk. Olgu sunumu: 16 yaşında erkek hasta, ani gelişen mental durum değişikliği nedeni ile acil servise getirildi. Hastanın içinde nane bulunan bitkisel bir ilaç kullandığı öğrenildi. Acil servis kabulünde hastanın kan basıncı 140/90 mmHg, kalp hızı 120 vuru/dakika, solunum sayısı 22/dk ve periferik SO2 normal gözlendi. Glasgow Koma Skalası (GKS) skoru 9 olan hasta koopere ve oryante değildi. Takibi sırasında yoğun bakıma alınan hastanın GKS skoru 4’e düştü ve entübe edildi. Destek tedavisi verilen hasta yatışının beşinci gününde ekstübe edildi. Herhangi bir nörolojik bulgusu olmayan hasta 7. Günde taburcu edildi. Sonuç: Topikal bitkisel ilaç kullanımından sonra gelişen mental durum değişiği gösteren hastalarda ayırıcı tanıda mentol zehirlenmesi de akılda tutulmalıdır.Item Acil servise nötropenik ateş ile başvuran hastaların araştırılması(Aksaray Üniversitesi, 2020) Taşlıdere, Bahadır; İpek, Ömer Faruk; Avşarlıoğulları, Levent; Kaynar, LeylagülAmaç: Bu çalışmanın amacı; acil servise başvuran nötropenik ateş hastalarının demografik verileri, kan parametreleri ve acil servisteki klinik seyri ile sebep olduğu maliyetleri incelemektir. Yöntem: Prospektif nitelikte olan bu çalışma, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı’na 01.06.2015-01.06.2016 tarihleri arasında başvuran hastalardan nötropenik ateş tanısı alanların demografik ve klinik bilgilerinin analiz edilmesi ile elde edilmiştir. Bulgular: Nötropenik ateş tanısı alan hastaların % 46,8’i erkek, % 53,2’sinin kadın ve ortalama yaşın 58 dir. Başvuru şikayetleri %71 ateş, %19,4 halsizlik, %16,1 bulantı, % 19,4 öksürük olarak tesbit edilmiştir. Hematolojik malignitesi ve solid tümoru olan vakalar karşılaştırılmıştır. Mortalite oranı % 8 bulunmuştur. Nötropenik ateş gelişen hastalarda vinkristin %38 oranla en sık kullanılan kemoteropatiktir ve hastaların ortalama maliyeti 11.447 TL ( 3815 $) olarak hesaplanmıştır. Sonuç: Kemoterapi sonrası hastalar ortalama 10’uncu günde nötropeniye girmektedir. Nötropenik ateş gelişen hematolojik malignite hastaları yüksek mortalite, morbidite, hastane kalış süresi ve maliyete sahiptir. Kemoterapatik ajanlardan Vinkristin en fazla kullanılan ve tesbitimize göre nötropeniye en sık neden olan ajandır. Acil servislerde nötropenik ateşli hastaları hızlıca tespit edip, tedaviye başlamak morbidite ve mortalitenin azalması bakımından önemlidir.Item Koronavirüs ve Covid-19(Aksaray Üniversitesi, 2020) Akkuş, Meryem SenaGünümüzde bütün insanlık pandemik bir salgın olan COVID-19 ile hayati derecede önemli mücadele vermektedir. COVID-19, SARS ve MERS salgınları koronovirüs temelli oldukları için birçok özellikleri benzer olmasına karşın genetik olarak yapısal farklılıklar bulunmaktadır. Bu çalışmada bahsedilen salgınlar ve tedavileri irdelenmiş, ayrıca bu hastalıklara neden olan SARS-CoV-2, SARS-CoV ve MERS-CoV virüslerinin canlılardaki konak hücreler ile etkileşiminede yer verilmiştir. Koronavirüs salgınlarının pandemi haline gelmesinde en önemli neden enfekte kişiler ile yakın mesafede damlacık yoluyla hastalığın kolayca bulaşması etkili olmuştur. Geçmişten günümüze insanlığı derinden etkileyen koronavirüsler ve neden oldukları hastalıklar hakkında ne kadar çok şey öğrenirsek, yakın gelecekte COVID-19 için bir bağışıklık müdahalesinin veya önleyici aşının tasarlanmasına o kadar yardımcı olacaktır.Item Bir ilçe hastanesinde yara kültürlerinden izole edilen mikroorganizmalar ve antimikrobiyallere duyarlılıkları(Aksaray Üniversitesi, 2020) Öner, Sedef Zeliha; Türkoğlu, EmineAmaç: Çalışmamızda, hastanemiz mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilen yara kültürü örneklerinden izole edilen mikroorganizmaların ve antimikrobiyal duyarlılıklarının retrospektif olarak belirlenmesi amaçlanmıştır. Metot: Mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilen yara kültürü örnekleri rutin besiyerlerine ekim yapıldı ve eş zamanlı olarak Gram boyama yapılarak sürüntü örneğinin niteliğine karar verildi. Şuşlarının identifikasyonu konvansiyonel yöntemlerle yapıldı. Antibiyotik duyarlılığının belirlenmesi için disk difüzyon yöntemi kullanıldı. Antibiyotik duyarlılığı The European Committee on Antimicrobial Susceptibility Testing (EUCAST) önerilerine uygun olarak değerlendirildi. Verilerin istatistiksel analizi Statistical Package for Social Scienses istatistik paket programıyla analiz edilmiştir. Bulgular: Kasım 2018–Kasım 2019 tarihleri arasında 139 yara kültürü örneği değerlendirildi. Örneklerin 45’ inde (%32) üreme olmamış ve 20 (%15) örnekte normal cilt flora elemanları üremiştir. Etken bakteri üremesi olan 74 (%53) örnek değerlendirmeye alınmıştır. Beş (%7) örnekte ikili bakteri üremesi saptanmış ve 79 mikroorganizma değerlendirilmiştir. İzole edilen mikroorganizmaların %56’sı Gram pozitif bakteri ve %34’ü Gram negatif bakteriydi. Mikroorganizmaların 41’i (%52) poliklinik hastalarına, 38’i (%48) servis hastalarına ait örneklerden izole edildi. Poliklinik hastalarında en sık karşılaşılan mikroorganizmalar Stafilacoccus aureus, Koagulaz negatif stafilakok (KNS), Klebsiella pneumoniae, Escherichia coli’dir. Yatan hastanın kültürlerinde ise en sık S.aureus, KNS, K.pnemoniae ve Pseudomonas aeruginosa etken olarak üremiştir. Yara kültürlerinde en sık enfeksiyona yol açan mikroorganizma S.aureus suşudur. S.aureus suşlarında yüksek oranda metisilin direnci görüldü. Gram pozitif mikroorganizmalarda penisilin ve eritromisine, Gram negatif mikroorganizmalarda ise ampisilin ve amoksisilin/klavulanata yüksek oranda direnç gözlendi. Sonuç: Yara yeri enfeksiyonlarında etkin tedavi sonucu sağlamak için, yaygın olarak reçete edilen antimikrobiyallerin yerini, izole edilen mikroorganizmanın kültür sonucundaki duyarlı antimikrobiyaller almalıdır.