Makale Koleksiyonu
Permanent URI for this collection
Recent Submissions
Item 1961 Anayasası’nın türk kamu yönetimine etkilerinin devlet memurluğu kavramı üzerinden incelenmesi(Aksaray Üniversitesi, 2023) Karademir, Alper; Tok, NafizGünümüzde kamu personel rejimi ile ilgili yapılan tartışmaların medyada, siyasette, bürokraside kısacası hemen her mecrada artan bir ivmeyle sürdürüldüğünü görmekteyiz. Uzun yıllardır siyasetçiler bu konu ile ilgili reformist bir bakış açısıyla köklü değişiklikler yapılması gerektiğini savunmaktadırlar. Süregelen bu tartışmaların yanında bununla ilgili çeşitli raporlar ve karar taslakları da kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Kamuoyunda yapılan tartışmaları daha iyi anlayabilmek ve bilimsel bir düzlemde yürütebilmek için, daha ötesi mevcut mevzuatın eleştirisinde objektifliği sağlayabilmek için yürürlükte bulunan 1965 Tarihli 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun ruhunu, dönemin koşullarını da göz önünde bulundurarak anlaşılması gerektiği kanısındayız. Bu noktadan hareketle söz konusu bu dönem tarihsel ve felsefi bir bakış açısıyla irdelenecektir. Bu çalışma özü itibariyle 27 Mayıs İhtilalinin ürünü olmasına rağmen literatürde özgürlükçü ve sosyal yönü ağır basan bir Anayasa olarak nitelenen 1961 Anayasası’nın getirilerinin Türk Kamu Personel Rejimi üzerine yansımalarını incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmamızın temel amacı yukarıda sözü edilen özgürlükçü ve sosyal anlayışın Türk Kamu Yönetiminin temel taşlarından birisini oluşturan kamu personeli ile ilgili mevzuatın şekillendirilmesinde etkili olup olmadığı hususu tartışılacaktır. Ortaya konulan bu amaca ulaşabilmek için öncelikle 1960 İhtilalinin vuku bulmasına neden olan faktörler incelenecek olup ardından 61 Anayasası’nın yürürlüğe girmesinden önce ve sonrasında yürürlükte bulunan kamu personeli ile ilgili mevzuat ele alınacaktır.Item 1960 Askeri Darbesi ve 1971 Muhtırası üzerine bir inceleme(Aksaray Üniversitesi, 2023) Telli Dursun, Özlem; Oral, MustafaBir ülkede demokratik süreçleri etkileyen olaylar incelendiğinde, yaşanan darbelerin önemli bir yeri olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’de bu süreçler; 27 Mayıs 1960 askeri darbesi, 12 Mart 1971 muhtırası ve 12 Eylül 1980 askeri darbesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ordu ile yaşanan bir takım sorunlar, ekonomik alandaki sıkıntılar, yaşanan öğrenci olayları, Türkiye’yi 1960 yılında bir askeri darbeye sürüklemiştir. Bu askeri darbe Türkiye’nin yaşamış olduğu ilk ve son darbe değildir. Bu darbeden sonra sağ-sol arasında yaşanan çatışmaların artması, siyasi istikrarsızlık, devam eden ekonomik kriz gibi sebeplerden dolayı 1971 yılında da bir muhtıra verilmiş, bu sıkıntıların devam etmesi durumunda gerekli işlemlerin yapılması konusunda bir uyarıda bulunulmuştur. Bir nevi bu muhtırada Demirel Hükûmeti’nin istifası amaçlanmıştır. Hem 1960 askeri darbesine hem de 1971 muhtırasına bakıldığında ikisinin de sebepleri ve kendilerine göre doğurmuş oldukları sonuçları farklıdır. Bütün bu olumsuzluklar hem ekonomik hem sosyal hem de siyasi alanı etkilemiş, halk derin yaralar almıştır. İnsanlarda bıraktığı izler ve etkiler hala devam etmektedir. Bu çalışmada hem 1960 askeri darbesine giden süreç hem de 1960’tan 1971’e geçiş aşamaları siyasi ve ekonomik gelişmeler, ordu ile ilişkiler ve hükümetlerin dine bakış açılarıyla birlikte irdelenmiştir. Genel itibariyle askeri darbenin ve muhtıranın sebepleri ve ardından yaşanan olaylar incelenmiş ve bu iki olay arasındaki benzerlikler ve farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmıştır.Item Benefits of internship according to political science and public administration students(A Kitap, 2024) Alkuş, OktayA step has been taken in higher education towards the specialization of universities. In line with this step, a trend towards internship applications has started in the political science and public administration departments of universities. There is a gap in the literature on studies related to internships in these departments. The present study aims to fill said gap. The purpose of the study is to explore the benefits of internship through the opinions of political science and public administration students. The study was conducted descriptively employing the qualitative research method with a single case design. The participants of the study were identified using the purposive sampling method and typical case sampling. The participants were students of the Department of Political Science and Public Administration, Faculty of Economics and Administrative Sciences, Aksaray University. The internship program in the department had been recently initiated at the request of the students. Seven students out of a total of ten students who had completed their internship were the participants of the study. Observations, interviews and document analysis were used as data collection tools. Semi-structured interview questions were used in the interviews. The collected data were transferred to the Maxqda 2022 software for coding. Categories were generated based on these codes and themes were identified based on the categories. At the end of the study, the benefits of internship were grouped under two themes. The first theme is “Benefits of internship for students” and the second one is “Benefits of internship for the faculty”.Item Tıbbi bitkilerin aktarlarda satış profilinin belirlenmesi: Aksaray örneği(Ersin YÜCEL, 2023) Polatman, Selçuk; Demir, AynurBu araştırmada Aksaray ilinde yetişen tıbbi bitkiler belirlenerek, bu bitkilerin aktarlarda satılan kısımları, satılma amaçları, ortalama satış miktarları araştırılmış ve ekonomik açıdan önemi ortaya konmuştur. Aksaray ili ve ilçelerinde faaliyet gösteren toplam 25 aktar içerisinden gönüllü olan 15 aktarla yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Önceden hazırlanan görüşme formu 07-31.08.2021 tarihleri arasında uygulanmıştır. Görüşme formundan elde edilen veriler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir. Çalışmada, tıbbi ve aromatik bitki satışı yapan aktarların demografik ve sosyoekonomik özellikleri ile tıbbi bitki satışına yönelik düşünceleri analiz edilmiştir. Buna göre; Aksaray’da yetişen ve aktarlarda tedavi amaçlı satılan 26 familyaya ait 54 bitki türü olduğunu, en fazla türe sahip familyaların Asteraceae (9 tür), Lamiaceae (6 tür) ve Rosaceae(5 tür) olduğu, en çok satılan tıbbi bitki türlerinin sarı kantaron, altın otu, civanperçemi olduğu tespit edilmiştir. Bu bitkilerin çoğunlukla gastrovasküler ve solunum yolu hastalıklarında kullanıldığı, tüketici taleplerinin belirlenmesinde, ambalaj, fiyat ve son kullanım tarihinin belirleyici olduğu görülmüştür.Item The Taxational Dimension of NFTs(Mustafa Süleyman ÖZCAN, 2023) Avcı, OrçunToday, the dynamic progress of technology has revealed many effects both individually and socially. Advances in technology and widespread use of the internet have pushed individuals, companies, and countries along with them to keep up with innovations and digital transformation. Blockchain technology has also been one of these areas. The technology in question is used in many industries, including the arts and banking. Blockchain technology has begun to generate value in games, including Non-Fungible Tokens (NFTs). However, a new digital token has recently emerged and has taken its place in the modern financial world. With the growth of the digital economy day by day, the interest in NFTs is also increasing. NFTs - as cryptographic assets - are immutable digital certificates in which ownership or other rights are stored on a blockchain. An NFT is a cryptographic asset that has been authenticated and exchanged using blockchain technology. Due to the anonymous nature of the blockchain, everyone can see and follow all trading processes, including the birth (issuance) of each NFT, by account numbers. However, there are some problems with the taxation of NFTs. The aim of this study is to offer various solutions for the problems that arise in the taxation of NFT earnings. There is a gap in the literature in this regard. Accordingly, the existing legal gap is tried to be filled by evaluating the application examples both in terms of developed countries and Türkiye. As a result of the study, it would be appropriate to say that comprehensive tax legislation on the subject can be created in many countries led by developed countries in the coming years. When the legislative preparations and taxation studies on NFTs, which will be one of the important actors of the metaverse, are completed, the virtual world door for humanity will be fully opened. However, considering the possibility that taxpayers can easily move to countries that are tax havens, it is necessary to be very sensitive about the taxation of this area. First of all, in order for taxation to be done correctly, the base must be determined correctly. Therefore, while doing all this, it is of great importance that tax liabilities are compatible with other countries. Thus, taxpayers' voluntary compliance will be ensured, and the gains to be obtained from NFTs will be taxed.Item Osmanlı Devletinde İktidarın Meşruiyeti Üzerine(Ankara Üniversitesi, 2023) Altuntaş Duman, NezahatOsmanlı Devleti’nde, iktidarın meşruiyetinin sultana bağlı bir bürokrasi aracılığıyla güç ve korku ile sağlandığı düşüncesi özellikle Batılı kaynaklarda dikkat çeker. Ancak meşruiyet konusundaki çalışmalar göstermiştir ki, bir siyasal iktidar toplumda taban bulmadıkça varlığını sürdüremez. Osmanlı Devleti’nin 6 yüzyıl süren uzun imparatorluk süreci boyunca meşruiyetini neye dayandırdığı ve nasıl bu kadar uzun süre devam ettirebildiği, merak edilen sorulardandır. Osmanlı Devleti, siyasal yapısını ve iktidarın meşruiyetini Türk-Oğuz geleneği -örf-töre- ve İslam hukukunu -şeriat- birbirini tamamlayacak şekilde bir arada kullanarak bu iki gelenek üzerinden güçlü bir şekilde temellendirmiştir. Ancak vurgulanması gereken nokta, bu ikili meşruiyet alanının güçlü bir devlet anlayışıyla desteklenmesidir. Söz konusu güçlü Osmanlı devletinin dayandığı “İslam’ın ve tebaanın dolayısıyla adaletin-düzenin koruyucusu olma misyonu” siyasal iktidarın meşruiyetinin de temel ideolojisi ve gerekçesi olmuştur. Güçlü Osmanlı Devleti gücünü koruduğu sürece sultanın meşruiyeti de varlığını sürdürmüştür.Item İnsan Merkezci Batılı Çevre Etiğine Karşı Afrika Çevre Etiği: Postkolonyal Bir Eleştiri(Muş Alparslan Üniversitesi, 2023) Öztürk, Mehmet; Şahin, YusufDünyada çevre sorunları hızla artarken, bu sorunlardan sadece gelişmiş Batılı devletler değil, Afrika gibi sömürgeciliğe maruz kalmış coğrafyalar da nasibini almıştır. Dünyayı böylesine geniş ölçüde etkileyen çevre sorunları, özünde insan ile doğa arasındaki ilişkinin nasıl olması gerektiği üzerine eğilen çevre etiğinin başlıca ilgi alanı olmuştur. Söz konusu çevre etiği ise dünyanın farklı bölgelerinden çok sayıda görüş ve yaklaşımı içerir. Bu çalışmanın amacı; Afrika çevre etiğinin insan merkezci Batılı çevre etiği yaklaşımından farkını ortaya koymaktır. Bunun için öncelikle Batılı çevre etiğinin ve daha geniş bağlamda Afrika çevre etiğinin muhtevasına, daha sonrasında ise Afrika’dan Batıya ve insan merkezci Batılı çevre etiğine yönelik eleştirilere yer verilecektir. Söz konusu eleştiriler ise bunları daha uygun ifade etme olanağı sunan postkolonyal eleştiri çerçevesinde sunulacaktır. Çalışma sonucunda; kendi içerisinde daha yerel ve toplulukçu şekillerde bir çeşitlilik ve zenginlik barındırsa da belli ortak özelliklere dayanan Afrika çevre etiğinin, Batıda egemen olan insan merkezci çevre etiğinden farklı olduğu görülmüş ve ayrıca gelecek çalışmalar için önerilerde de bulunulmuştur.Item Demokrasi ve demokrasinin ölçülmesi: Türkiye eksenli bir analiz(Anadolu Üniversitesi, 2023) Korkmaz, TuğrulSoğuk Savaş’ın bitimiyle birlikte tartışmasız egemenliğini ve zaferini ilan eden demokrasinin, tarihin her döneminde kabul gören ve ideal yönetim biçimi ya da rejim olmadığı bilinmektedir. Öyle ki geçmişte kötü yönetim biçimleri arasında sayılan demokrasinin yeniden gündeme gelmesi, ancak 18. ve 19. yüzyıllarda mümkün olmuştur. Demokrasinin bu dönemden sonra da doğrusal bir yükseliş trendinde olmadığı, yapılan çalışmalarda kendini göstermektedir. Zaman zaman gerilemeleri de içinde barındıran bu süreç, siyaset bilimcilerin temel tartışma konularından birini oluşturmaktadır. Demokrasinin, 21. yüzyılın başında ideal konumuna eriştikten sonra, bir gerileme sürecinin içine girdiği bu çalışmada elde edilen önemli bir sonuçtur. Dünyadaki gelişmelerden bağımsız olmayan Türkiye'nin de maalesef bu süreçten olumsuz etkilendiği bir gerçektir. Ampirik demokrasinin nitelikleri üzerinden yapılan değerlendirmeler, bu olumsuz etkilerin objektif gözlemini mümkün kılmaktadır. Çalışmada, Freedom House tarafından yayımlanan “Freedom in the World” raporları çerçevesinde, Türkiye’nin son on yılı incelenmiş ve analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu analizler neticesinde Türkiye’nin belki de en çalkantılı 10 yıllık dönemi, demokrasi bağlamında ele alınarak, Türk demokrasisinin kalitesi ve niteliğini artırabilecek öneriler ortaya koyulmuştur.Item Cumhuriyetin kuruluş dönemi’nde resmî ideoloji ve türk tarih tezi’ne alternatif bir yaklaşım: Atsız Mecmua(Hüzeyfe Süleyman ARSLAN / A Kitap, 2023) Korkmaz, TuğrulUlus-devletlerin en önemli misyonlarından biri kimlik inşasıdır. Kimliğin inşa edilmesinde ise halk toplulukları arasında bir bağın tesis edilmesi yani kısaca milletin oluşturulması için objektif ve subjektif bağların bu insan topluluğu arasında kurulması gerekmektedir. Bu noktada tarih ve tarih yazımı ise hayati bir rol üstelenmektedir. İmparatorluk bakiyesi olan ve ulus-devlet olarak ortaya çıkan Türkiye devletinin kurulmasında da resmi tarihin yazımı araçsal bir rol üstlenmiştir. Herhangi bir ulus-devletten farklı olarak, bir dizi köklü reform ve hükümet sistemi değişikliğini de içeren bu süreçte Türkiye’de resmi tarih yazımı çok daha fazla amaca hizmet eder şekilde ortaya çıkmıştır. Böyle bir hamle, bir taraftan bu tarih yazımına etki edip onu yönlendirmek isteyen veya ortaya çıkan ürünü beğenmeyerek eleştiren entelektüel bir kitleyi de beraberinde getirmiştir. Bunlardan birisi daha sonra Türkiye’de bir milliyetçilik ekolünün de kurucusu olan Hüseyn Nihal Atsız’dır. İçerik analizinden faydalanılan bu çalışmada, resmi tarihin bel kemiğini oluşturan Türk Tarih Tezi’nin hazırlandığı dönemde, çıkardığı dergi aracılığı ile buna etki etme ve dönüştürme gayreti içinde olan Atsız’ın tarih anlayışı ortaya konulmaya çalışılmıştır.Item 7. Koğuştaki mucize : Siyaset ve engellilik üzerinden değerlendirmeler(Kenan ÇELİK, 2023) Şahin, Yusuf; Aslantürk, OğuzhanSinemanın hem “olan”ı hem de “olması gereken”i gösterme işlevi vardır. Özellikle ikinci işleviyle birlikte sinema, toplumların değişimi ve dönüşümü açısından oldukça önemlidir. Bu, Türk sineması için de geçerlidir. Türk sinemasının ilk ortaya çıktığı yıllarda ülke nüfusunun büyük ölçüde kırsal alanda yaşaması, imkânların kısıtlı olması ve engellilik, sinemaya erişimi zorlaştırmaktaydı. Nüfusun %93’ünün şehirlerde yaşaması ve dijitalleşme, sinemaya erişim sorununu büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Bu çalışmada, geniş izleyici kitlesine ulaşan 7. Koğuştaki Mucize filmi, öncelikle siyaset bilimi açısından bir değerlendirmeye tâbi tutulmaktadır. Bu yönüyle öncü bir çalışma mahiyetindedir. Ayrıca, filmin, engellilik alanında diğer Türk filmlerinde görülen engellilik anlayışından ne ölçüde farklılaştığı da değerlendirilmektedir. Sonuçta, çok sayıda siyasî düşünür üzerinden bir film okumasının nasıl yapılabileceği gösterilmektedir. İlave olarak geniş halk kitlelerine ulaşan bir filmin, yaygın film çekme anlayışından uzaklaşamamasının ne türden bir kayba yol açmış olabileceğine dikkat çekilmektedir.Item Siyasi Liderlikte Algı ve İmaj Yönetimi’nin Bibliyometrik Analiz Yöntemi ile İncelenmesi(Aksaray Üniversitesi, 2023) Ünsal, Tuğba; Tok, NafizBu çalışmada bibliyometrik analiz yöntemi ile siyasi liderlikte algı ve imaj yönetimi konusunu ele alan bilimsel yayınların analiz edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada en geniş bilimsel makale veri tabanına sahip olduğu düşünülen Web of Science veri tabanı kullanılmıştır. Siyasi lider, liderlik ve algı yönetimi, algı ve imaj yönetimi kelimeleri üzerinden yapılan aramada 50 makaleye ulaşılmıştır. Bu makaleler üzerinden atıf, kelime madenciliği ve bibliyometrik eşleştirmeler ile analizler yapılmıştır. Verilerin Web of Science veri tabanından çekilmesinden sonra inceleme için ücretsiz kullanıma sahip olan VOSViwer yazılımı kullanılmıştır. Rameshan (2022), Oche ve Platt (2022), Schnee (2019) en çok atıf yapılan eserler olarak ilk üç sırada çıkmıştır.Item Students’ problems and solution recommendations according to the students of the non-thesis master's programs of public administration(Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, 2023) Alkuş, OktayStudents of the non-thesis master's program in public administration experience various problems in their education. They are waiting for a solution to their problems. The question of what the problems are and how to solve them is the subject of this research. The study aimed to identify program problems and solutions based on the perceptions of students enrolled in a non-thesis master’s program of public administration where the research was conducted. The study was conducted descriptively using the qualitative research method of case design descriptive analysis, and a single case design. The non-probabilistic sampling method of purposeful sampling was used. The participant group was made up of public administration students enrolled in the non- thesis master’s program. Data were gathered through observation, interviews, and document analysis. Semi- structured interview questions were used to collect data. The research data were coded in the Maxqda 2022 program, and categories based on codes and themes based on categories were identified. According to the participants, the problems experienced in education in the non-thesis master’s program arise from two main factors. One of them is the problems arising from the students and the other is the problems arising from the applications in the non-thesis master's proItem Problems and Recommendations Regarding the Education in The Political Science and Public Administration Department According to the Undergraduate Students in Aksaray University(Ahmet Fidan, 2023) Alkuş, OktayThe study aimed to determine the problems experienced in political science and public administration education and suggestions for its solution in line with the views of undergraduate students of the faculty of economics and administrative sciences' department of political science and public administration in Aksaray University. The research was conducted descriptively according to qualitative research method, case science and single case pattern. From the non-probability sampling types, the purposeful sampling method was used. Thirteen students determined from the fourth-year students of the department of political science and public administration of the faculty of economics and administrative sciences formed the participant group. Observation and interview and document review were used as data collection tools. Data were collected with semi-structured interview questions. The data obtained in the research were coded in the Maxqda 2022 program, categories based on codes and themes based on categories were reached. According to the participants, there are problems arising from their own learning in the department; from the education plan and program; from the course content and presentation; from the course supervisor and exams, and from employment after graduation, and there are some suggestions for solving these.Item Mahalle Baskısının Sosyolojik Tahayyülünde Kentsel Güvenlik(Gümüşhane Üniversitesi, 2023) Aslantürk, Oğuzhan; Yılmaz Aslantürk, ArzuKentin kültürel zemini üzerine inşa edilen mahalle, toplumsal bütünleşme aracıdır. Toplumsal bütünleşmenin kentsel boyutta sürekliliğinin sağlanması için ise sosyal düzen kurallarına gereksinim duyulmaktadır. Yüz yüze ve kişisel ilişkilerin modern toplumlara göre daha fazla ön planda tutulduğu Osmanlı şehir toplumunda, mahallenin adeta bir toplumsal denetim misyonu üstlendiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, Osmanlı döneminde mahallede toplumsal duyarlılığın izdüşümü olduğu ve toplumsal denetimi sağladığı iddiasıyla ortaya çıkan mahalle baskısı kavramı tercih edilmiştir. Şerif Mardin tarafından kullanılan mahalle baskısı kavramına siyaset bilimi literatüründe sıkça yer verilmesine karşın, sosyoloji ve kentsel güvenlik bağlamında yer verilmediği görülmektedir. Literatür taramasına dayanan bu çalışmanın amacı, mahalle baskısının sosyolojik tahayyülü üzerinden kentsel güvenliğe olan etkisini geleneksellik ve modernite ekseninde değerlendirmektir. Dolayısıyla çalışmanın savı, kentsel güvenliğin sağlanmasında mahalle baskısının etkili olduğudur. Bu sebeple çalışmada, geleneksellikten moderniteye dönüşüm sürecinde mahalle baskısına, mahalle baskısının ve kentsel güvenliğin kesişim mekânı olan çıkmaz sokağa yer verilecektir. Buna ek olarak, mahalle baskısının sosyolojik etki alanları kentsel güvenlik çerçevesinde değerlendirilecektir. Çalışma sonucunda elde edilen bulgulara göre, mahalle baskısı mekanik dayanışmacı toplumlarda kentsel güvenlik gibi olumlu etkiye sahipken; organik dayanışmacı toplumlarda politik içeriğe sahip olumsuz bir anlam ihtiva etmektedir.Item Ekolojik sürdürülebilir bir kent modeli olarak ekotopya ve güncel kent pratikleri(Kafkas Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2023) Armağan, VildanBu çalışmanın amacı, sürdürülebilir kalkınmanın eleştirisini yaparak, ekolojik sürdürülebilirliğin (eko-sürdürülebilirlik) önemini vurgulamak; eko-sürdürülebilirliğin bir kent ütopyası ile modelini çizmek, modeli ekokentler ve diğer kent pratikleriyle kıyaslamaktır. Kapsam, sürdürülebilirlik, eko-sürdürülebilirlik, eko-kentlerle ilgili literatür taraması; Ekotopya kitabının incelenmesi ve eko-sürdürülebilir kent girişimlerinin araştırmasıdır. Çevre sorunlarında sürdürülebilirlik tartışmalarını ekolojik açıdan yorumlayarak ekolojik sürdürülebilirliğin pratik olarak nasıl mümkün olacağını anlamak bakımından önemlidir. Çalışmada literatür taraması, kitap incelemesi ve web kaynaklarından araştırma ile literatür- pratik kıyaslaması yapılarak, karşılaştırmalı yöntem kullanılmıştır. Sürdürülebilirliğin, iddia edildiği gibi çevresel ve kentsel sorunlara çözüm olabilmesinin; yerel yönetimler, yenilenebilir enerji kaynakları, yerel üretim gibi minimal girişimlerle mümkün olacağı tartışılmaktadır. Bunlar, kent içi ulaşım, enerji ve geri dönüşüm konularında yoğunlaşmaktadır. Ekosürdürülebilirliği başarıyla uygulayan, güncel kent girişimlerini anlatması bakımından literatüre katkı yapacaktır. Eko-sürdürülebilir kent girişimleri araştırılırken diğer kentlere örnek olacak en başarılı kent örnekleri seçilmiştir.Item Çevre Politikasında Kayıp Halka: Bal Arıları(Canan Karaoğlu, 2023) Şahin, Yusuf; Armağan, Vildan; Yılmaz Aslantürk, ArzuDoğal kaynakların rasyonel ve ihtiyatlı kullanılması, insan ve çevre arasındaki dengenin korunmasını gerektirmiştir. Fakat insan-çevre ilişkisi bu şekilde gelişmemiş, daha çok insanın çevreye “tahakkümü” doğrultusunda ilerlemiştir. Bunun sonucunda yine insanlığı ve tüm canlı hayatını tehdit eden çevre sorunları meydana gelmiştir. Gıda güvenliği de bu çevre sorunlarından biridir. Gıda güvenliğinin temelinde iki unsur vardır: İlki, artan nüfusa temiz ve sağlıklı gıda tedariki sağlamak ikincisi ise gıda üretimi yapılırken ekosisteme zarar vermemektir. Ancak tarımsal faaliyetlerde kullanılan tarım ilaçları ekosisteme geri dönülemeyecek zararlar verebilmektedir. Bu zarara maruz kalan ekosistemin bir parçası da bal arılarıdır. Bal arıları pek çok açıdan ekosistem ve insanlık için hayati öneme sahiptir. Ancak yanlış ve bilinçsizce kullanılan tarım ilaçları, bal arılarının kimi zaman ölümüne kimi zaman da sağlıklarının bozulmasına neden olmaktadır. Bu durumu bertaraf etmenin bir yolu tarım ilaçlarını ihtiyatlı kullanmak, bazılarını yasaklamak ve/veya kısıtlamaktır. Bir başka yolu ise mevcut arıcılık tekniğini geliştirmektir. Bu anlamda çalışmanın amacı bal arılarını bir çevre politikası yaklaşımıyla ele almak; artan nüfus karşısında sürdürülebilir arıcılık için; şehir arıcılık modeli geliştirmektir. Bu çalışmada yazılı ve çevrimiçi ulaşılabilen çalışmalardan faydalanılarak; betimleyici bir anlatımla; tarım ilaçlarının bal arılarına verdikleri zarar gıda güvenliği kapsamında incelenmiş; sonra da, çevre politikalarında kayıp halkayı tamamlamak adına “şehir arıcılığı” modeli önerilmiştir.Item Modernleşme, Oryantalizm ve Mısır’da On Dokuzuncu Yüzyıl İslam Düşüncesinin Seyri(Selim Hilmi Özkan, 2023) Somuncuoğlu, EcehanBu çalışma, on dokuzuncu yüzyılda Avrupa’nın hegemon bir güç olarak yükselişini, adına modernleşme denilen süreci ve on dokuzuncu yüzyılda İslam düşüncesinin seyrini incelemektedir. Osmanlı sistemi içinde olmasına rağmen Batı Avrupa’nın siyasal, ekonomik ve sömürgeci gücüyle ilk karşılaşan Müslüman ülkesi olarak Mısır, hızlı ve keskin bir modernleşme sürecini deneyimlemiştir. 1798’de başlayan ve üç yıl süren Fransa’nın Mısır’ı işgali, oryantalizm açısından da bir kırılma anına işaret etmektedir. Avrupa modernitesi arka planına dayalı olarak Mısır tarihi hakkında ayrıntılı bilimsel araştırmalar bu işgal ile büyük bir birikime ulaşmış, oryantalizme yönelik yirminci yüzyıla hakim olan eleştirel söylem için de başlangıç olmuştur. Avrupa’nın ekonomik ve askeri müdahalesine karşı canlı bir tartışma ve sorgulama dönemini ifade eden on dokuzuncu yüzyılda İslami düşünürler, İslam tarihi perspektifinden ve Mısır’a özgü koşullara dayalı olarak kültürel bir cevap arayışına girmişlerdir. Çalışmada, Batı Avrupa’da başlayıp bütün dünyaya yayılan dönüşümün kavramsal çerçevesi ele alınmış, bu doğrultuda on dokuzuncu yüzyılda İslam düşüncesinde yenilik ve süreklilik unsurlarının mahiyeti tartışılmıştır.Item Paris Anlaşması ve 26. Taraflar Konferansı (COP 26)’nda Türkiye değerlendirmesi: yükümlülükler ve sorumluluklar(Ersin YÜCEL, 2022) Demir, AynurFosil yakıtların kullanımına dayalı Antropojen faaliyetlerin sınırlandırılması ve sera gazı salımlarının azaltılması konusunda yürütülen uluslararası çabalar son yıllarda gittikçe yoğunlaşmıştır. Bu çabalarda Paris İklim Anlaşması, insanlığın geleceği için yeni bir umut olmuş, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri aynı ortak paydada buluşturmuştur. 2021’de Türkiye, Paris İklim Anlaşmasını imzalayarak taraf olmuştur. Bu araştırmada, Paris İklim Anlaşmasında Türkiye’nin yükümlülük ve sorumlulukları tartışılmıştır. Çalışmada literatüre dayalı ikincil veriler kullanılarak bir değerlendirme yapılmıştır. Paris İklim Anlaşması CO2 salımının azaltılması, fosil yakıt kullanımının sınırlandırılması, karbon yutak alanlarının korunması gibi konularda devletlere yükümlülükler vermiştir. Türkiye de bu kapsamda 2030 yılına kadar fosil yakıt kullanımını sınırlama, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme, CO2 salımını azaltmaya yönelik önlemleri alacağını ve 2053 için “sıfır emisyon” hedefini belirlediğini bildirmiştir. Türkiye’nin kırılgan bir coğrafyada bulunması, iklim değişiminden fazlasıyla etkilenmesi emisyon artışlarının doğurduğu riskleri önemli ölçüde ağırlaştırmaktadır. Bu nedenle Türkiye, emisyon azaltımı ve enerji verimliği konularında kendine uygun yol haritası hazırlamalı ve kararlı adımlar atmalıdır.Item Atatürk’ün direktifleri ile türk idare teşkilat ve taksimatında bir reform girişimi: 1931 dâhiliye vekâleti raporu(Kenan ÇELİK, 2022) Yıldız, MuratTürkiye Cumhuriyeti’nin ilk yılları, bir yandan toplumsal dönüşümleri esas alan inkılapların uygulandığı ve öte yandan kurumsal dönüşümleri esas alan idari düzenlemelerin yapıldığı bir süreç olmuştur. Atatürk, merkezden uygulanan devlet politikalarının ne denli gerçekleştirilebildiğini yerinde görmek ve vatandaşları dinlemek üzere 1930-1931 yıllarında kapsamlı bir yurt gezisine çıkmıştır. Bu çalışma, Atatürk’ün yurt gezisi sırasında aldığı notlar gereği Dâhiliye Vekâletinin hazırladığı raporu konu edinmektedir. Dâhiliye Vekâletinin hazırladığı rapor, Türkiye’nin idari taksimatının yeniden ele alınması, valilerin salahiyetleri, Türkiye’de topak reformu, göçebelerin yerleşik hayata geçirilmelerine ilişkin sayısal verileri, yerel yönetimlerin işleyişi ve umumi müfettişlikler gibi birçok konuyu kuşatan çok önemli bilgileri içermektedir. Bu çalışmanın amacı; dönemin en yetkili makamlarının hazırlayarak Başbakanlığa sunduğu bu raporda verilen bilgilerden yola çıkarak dönemin idari yapısı, demografik özellikleri, idari anlamda yaşanan sorunlar ve sunulan çözüm önerilerini ortaya koyarak literatüre katkı sunmaktır.Item Economic and ecological importance of Alkanna Orientalis Var. orientalis (L.) Boiss.(Eurasscience Journals, 2022) Demir, AynurIn this research, the economic and ecological use value of Alkanna orientalis was determined. The biodiversity functions and services of the species were analysed economically by classifying the data obtained from the literature analysis. In the regulation functions, which is one of these functions, pollination value and seed dispersal, use in traditional medicine within production functions, pharmacological researches and use as raw materials have been revealed as important ecological services. Among the habitat functions, nursery services came to the fore front but among the information functions, the use value whose purpose is education and scientific research has come to the fore front. This shows that the species has a high ecological and economic use value.