Yazar "Savur, Hilmi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Balkanlardan Anadolu’ya Kesik Baş Türbelerinin Türk Halk Kültüründeki Yeri(Karadeniz Teknik Üniversitesi, Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü, 2023) Savur, Hilmi; Kayabaşı, Rabia GökçenYaklaşık beş asır boyunca Osmanlı Devleti’nin hâkimiyeti altında kalan Balkanlar, Türk halk kültürünün önemli araştırma sahalarından birisidir. Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa’nın 1354 yılında Gelibolu yarımadasını fethetmesiyle beraber Osmanlı Devleti’nin Balkan coğrafyasında hâkimiyeti ve devamında fetihleri başlamıştır. Osmanlı Devleti’nde Balkanlar, Rumeli eyaleti olarak adlandırılmaktadır. Balkanlar, Türkiye’nin bir kısmıyla beraber Bulgaristan, Yunanistan, Hırvatistan, Sırbistan, Bosna Hersek, Makedonya, Arnavutluk, Romanya, Karadağ ve Kosova’yı içine alan önemli bir geçiş güzergâhı ve yerleşim alanıdır. Osmanlı Devleti hâkimiyeti boyunca Balkanlar’ı hemen hemen her alanda etkilemiştir. Fetih sürecinden sonra bölgeye yerleşen Türkler ve Balkan halkları arasında çeşitli etkileşimlerle beraber ortak bir Türk halk kültürü ortaya çıkmıştır. Bu kültürün önemli motiflerinden biri de Alp-Gazi tipinin yansımalarından biri olan “kesik baş” motifidir. Anadolu ve Balkanlar Türk folklorunda “kesik baş” motifini çeşitli türlerde görmek mümkündür. Anadolu’nun ve Balkanlar’ın Türkleştirilmesi ve İslam’ın yayılması amacıyla bölgeye hareket eden alp-erenlerin, savaş esnasında başlarının düşman tarafından kesildiği, başlarını ellerine alıp savaşa devam ettikleri rivayet edilmektedir. Anadolu ve Balkanlar’ın hemen hemen her alanında kesik başlı türbeye rivayetlerde rastlamak mümkündür. Bu çalışmada Anadolu ve Balkan coğrafyasında kesik baş motifine sahip olan evliya ve yatırlar tespit edilmiş, bu evliyaların efsane ve rivayetleri aktarılmıştır. Çalışma alanını Adana, Niğde, Ankara, Hatay, Erzurum, Isparta, Sinop, Elazığ, Konya, Kars, Muğla, Gümülcine (Yunanistan), Mitroviça (Kosova), Prizren (Kosova), İskaça (Romanya), Adakale (Romanya), Şumnu (Bulgaristan) ve Manastır (Makedonya) şehirlerinde tespit edilen türbeler oluşturmaktadır. Çalışma, literatür taraması ve saha çalışması ile elde edilen bulguların aktarılması olarak sınırlandırılmıştır.Öğe Mezar ve türbelere kült merkezli bir bakış: Adana örneği(Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2023) Savur, Hilmi; Gökcen Kayabaşı, RabiaAkdeniz'in köklü tarihî geçmişine sahip olan Adana, içerisinde bulundurduğu zengin toplumlar ve kültürel miraslar sayesinde türlü çalışmalara kaynak olmuştur. Türbe, yatır ve ziyaret yerleri toplumun sosyal yapısını ortaya çıkarmaktadır. Adana ilinde bulunan bu mekânlar, halkın çeşitli sıkıntı ve isteklerine çare aradıkları yerlerdendir. Bu mekânların bazısı ulusal çapta bilinirken bazısı terkedilmiş durumdadır. Olağanüstü özellikleri olduğuna inanılan bu yerlerin çevresinde yapılan uygulamalar ve inanışlar, mülakat, fotoğraf, ses kayıtlarıyla tespit edilip çalışma içerisinde aktarılması amaçlanmaktadır. Her türlü dilek, istek ve adaklar için gelinen bu mekânlar, evliyaların olağanüstü özelliklerinin yanında cezalandırma gibi korkutma özellikleri de halkın ilgisini çekmektedir. Bu özellikler, toplulukların bu mekânlarda buluşmalarına, ibadet etmelerine, adaklarla paylaşım alanları hâline gelmesine sebep olmaktadır. Eski Türklerde olağanüstü güçlerle iletişim kurabilme vasfı şaman ve kamlara aitken, Adana ili anlatılarında bu vasfın evliyalarda olduğu görülmektedir. Mezar, Türklerin ilk dönemden bu güne kadar önemini korumuş kutsal alanlarından bir tanesidir. Çalışma içerisinde kültürel açıdan mezar, mezar kültü, mezar taşları ve simgeler açıklanmaya çalışılmıştır.Çalışmamız giriş, beş ana bölüm, sonuç, kaynakça, fotoğraflar, sözlü kaynaklar kısımlarından meydana gelmektedir. Giriş kısmında evliya, mezara dönük teorik bilgi, çalışmanın amacı, yöntemi, birinci bölümde Adana ilinin tarihî, coğrafî durumundan bahsedilmiştir. İkinci bölümde Türkiye genelinde bulunan ziyaret yerleri, türbeler, mezarlar üzerine yapılan çalışmalar ve bu yerler hakkında bilgiler, üçüncü bölümde Adana ilinde tespit edilen türbe ve anlatıları aktarılmıştır. Dördüncü bölümde çeşitli kültler bağlamında tespit edilen türbeler değerlendirilmiştir. Beşinci bölümde Adana ilinde bulunan mezarlar tespit edilip mülakatlar yapılmış, mezarlarda yapılan uygulamalar ve simgeler değerlendirilip açıklanmıştır.Öğe Türkçe dersi öğretim programlarında (2006, 2015, 2018) öğretim teknolojileri(Turkish Studies (Elektronik), 2018) Keray Dinçel, Betül; Savur, HilmiHızlı bir şekilde gelişen ve değişen çağımızda teknolojinin yansımaları eğitimi dolayısıyla öğretim programlarını etkilemektedir. Bu gelişime yetişebilmek ihtiyaçları karşılayabilmek için öğretim programları güncellenmektedir. Teknoloji bütün derslerde olduğu gibi Türkçe dersinde de değişimlere yol açmaktadır. Türkçe Dersi Öğretim Programı, öğretim sürecinde Türkçe öğretmenine yol gösterir. Literatürde Türkçe Dersi Öğretim Programlarının pek çok açıdan incelendiği karşılaştırıldığı araştırmalar mevcuttur. Ancak bu araştırmalarda öğretim teknolojilerini başlı başına irdeleyen bir araştırmaya rastlanılmamıştır. Bu doğrultuda araştırmada 2006, 2015 ve 2018 Türkçe Dersi Öğretim Programlarının öğretim teknolojileri açısından incelenmesi amaçlanmıştır. 2017 Türkçe Dersi Öğretim Programı bir yıl içinde küçük değişikliklerle güncellendiği için araştırmada incelemeye alınmamış güncel olan 2018 Programı tercih edilmiştir. Türkçe Dersi Öğretim Programlarının incelenmesinde nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan dokümanlar birinci elden kaynaklardır. İçerik analizi sürecinde programlardaki öğretim teknolojilerine ilişkin ifadeler iki uzman tarafından ayrı ayrı belirlenmiş sonrasında karşılaştırıldığında tamamının aynı olduğu görülmüştür. Kodlamaların gruplandırılması sonucunda yetkinlikler, Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri, öğrenme öğretme yaklaşımı, temel yaklaşımlar, öğrenme alanları, temalar, metinler, kazanımlar, etkinlikler, ölçme ve değerlendirme başlıkları ortaya çıkmıştır. Bu başlıklar programlardan verilen örneklerle detaylı bir şekilde açıklanmaya çalışılmıştır. Programlar karşılaştırıldığında sırasıyla 2006, 2015 ve 2018 Türkçe Dersi Öğretim Programlarında öğretim teknolojilerine zamanla daha fazla yer verildiği belirlenmiştir.