Metamfetamin ve Amfetamin Bileşikleri Üzerine Sübstitüent Etkisinin Teorik Yöntemlerle İncelenmesi
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu tez çalışmasında, amfetamin ve metamfetamin yapılarının çeşitli analogları kuantum kimyasal yöntemler kullanılarak modellenmiş ve detaylı analizleri gerçekleştirilmiştir. Literatür değerlendirmesi sonucu uygun sonuçlar veren yöntemler titizlikle seçilmiş. İlgili yapıların yapıların optimizasyonları, frekans hesaplamaları, moleküler orbital analizleri ve spektroskopik karakterizasyonları uygun seviyelerde yapılmıştır. Yapıların en kararlı konformasyonları birer minimum olarak elde edilmiştir. Azot ve fosfor atomlarının yer aldığı farklı sübstitüe edilmiş türevler üzerinden HOMO-LUMO orbitallerinin ve moleküler elektrostatik potansiyel (MEP) dağılımlarının analizleri gerçekleştirilmiş. Böylelikle elektron yoğunluğu dağılımları ve moleküllerin reaktif bölgeleri belirlenmiştir. Diğer taraftan FT-IR, ¹H-NMR ve UV-Vis spektroskopileri için teorik veriler, deneysel literatür sonuçlarıyla karşılaştırılmış ve yüksek düzeyde uyum gözlemlenmiştir. FT-IR analizlerinde, fosfor içeren analoglarda C-P bağlarına ait karakteristik pikler daha düşük frekanslarda gözlemlenmiştir. ¹H-NMR hesaplamalarında ise yine azot ve fosfor varlığının kombinasyona bağlı olarak hidrojen atomlarının kimyasal kaymalarında belirgin etkiler yarattığı belirlenmiştir. TD-DFT hesaplamaları ile UV-Vis spektrumları değerlendirilmiş, aromatik halkalara ait absorpsiyon bantlarında yapısal değişimlere bağlı olarak dramatik olmasada çeşitli kaymalar gözlenmiştir. Sonuç olarak, bu çalışma ile bazı amfetamin ve metamfetamin benzeri bileşiklerin yapısal ve elektronik özelliklerinin teorik yöntemlerle başarılı bir şekilde modellenebildiği gösterilmiş. Bu yaklaşım, özellikle adli kimya ve farmasötik araştırmalar gibi alanlarda, yeni ve potansiyel olarak zararlı bileşiklerin deneysel sentezine gerek kalmadan ileri teoknoloji yöntemler kullanılarak (Kuantum kimyasal hesaplamalar) teorik düzeyde tanımlanmasına olanak sağlamakta ve kuantum kimyasal hesaplamaların öngörüsel gücünü vurgulamaktadır.