Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Derinlik sıçraması protokolü sonrasında oluşan kas hasarı oranı vücut ağırlığından etkilenir mi ?(Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2025) Yeniyol, BatuhanBu çalışma, farklı vücut ağırlıklarına sahip bireylerde uygulanan derinlik sıçraması (Drop Jump) protokolü sonrasında oluşan kas hasarının farklılık gösterip göstermediğini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 18 yaş üstü sağlıklı 50 birey katılmıştır. Katılımcılar normal kilolu (20,50±1,84)ve fazla kilolu (26,34±2.59) olmak üzere 2 gruba ayrılmıştır. Egzersiz protokolü, 60 cm yükseklikte bir kutudan yapılan 5 set 20 tekrardan oluşan toplam 100 sıçramadan oluşmuş; sıçramalar arasında 10 saniye, her 20 sıçrama sonrası ise 2 dakikalık dinlenme verilmiştir. Verilerin analizinde normalliğin sınanması için Shapiro-Wilk (S-W) testi kullanılmış ve çarpıklık-basıklık (skewness/kurtosis) -2,+2 (George ve Mallery, 2010) katsayıları referans alınmıştır. Verilerin normal dağılıma uymadığı tespit edilmiştir. Gruplar arası karşılaştırmalar için Mann-Whitney-U analizi kullanılmıştır. CK-NAC ön test değerlerinde gruplar arasında anlamlı farklılık tespit edildiği için, EÖ ile EHS, EÖ ile 24s ve 24s ile EHS değerlerinde CK-NAC'ın % değişim oranları üzerinden gruplar arası karşılaştırmalar yapılmıştır. Sürekli değişkenler arasındaki korelasyonu incelemek için ise Spearman Korelasyon testi kullanılmıştır. Mann Whitney U Testi için etki büyüklüğü Z değerini örneklem büyüklüğünün kareköküne bölerek hesaplanmıştır (George, D. ve Mallery, P., 2010). Elde edilen bulgulara göre; LDH-EHS (p<0,05) ve LDH 24s değerlerinde anlamlı düzeyde farklılık tespit edilmiştir (p<0,05). Fazla Kilolu olan VKİ grubunun LDH seviyeleri EHS ve 24s' de anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir. CK- NAC'ın ön test değerlerinde anlamlı farklılık olduğu için, değişim oranları üzerinde karşılşatırmalar yapılmıştır. CK-NAC/EÖ % değişim oranı (p<0,05), CK-NAC/EHS % değişim oranı (p<0,05) ve CK-NAC/24s % değişim oranı değerlerinde anlamlı düzeyde farklılık tespit edilmiştir (p<0,05). Fazla Kilolu olan VKİ grubunun CK- NAC% değişim oranı seviyeleri EÖ, EHS ve 24s' de anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir. Korelasyon analizi sonucuna göre; vücut ağırlığı ile CK— NAC-EHS (r=,533; p<,000) ve vücut ağırlığı ile CK-NAC-24s arasında (r=,447; p<,001), vücut ağırlığı ile LDH-EHS (r=,442; p<,001) ve vücut ağırlığı ile LDH-24s arasında (r=,296; p<,037) pozitif yönde anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Benzer şekilde VKİ ile CK-NAC-EHS (r=,481; p<,000) ve VKİ ile CK-NAC-24s arasında (r=,464; p<,001), VKİ ile LDH-EÖ arasında (r=,306; p<,031), VKİ ile LDH-EHS (r=,478; p<,000) ve VKİ ile LDH-24s arasında (r=,324; p<,022) pozitif yönde anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Sonuç olarak derinlik sıçraması protokolünün, farklı vücut ağırlıklarına sahip bireylerde eşit kas hasarı oluşturmadığı ve bu yöntemin farklı vücut ağılrığına sahip gruplarda benzer egzersiz şiddeti oluşturmadığı söylenebilir.Öğe Maksimal yoğunluklu beceri tabanlı antrenmanların ergenlik öncesi ve erken ergen erkek basketbolcuların teknik beceri ve anaerobik performans özellikleri üzerine etkisi(Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2023) Çelik, Emirhan; Karahan, MustafaSporda teknik beceri ve fiziksel performansın eş zamanlı olarak geliştirilmesi, zaman ve antrenman verimliliği açısından çok önemlidir. Bu bağlamda beceriye dayalı eğitim son dönemde yaygın olarak kullanılmaktadır. Çeşitli spor disiplinlerinde farklı yaş grupları ve cinsiyetlerde beceriye dayalı antrenmanların fiziksel performans ve teknik beceri gelişimine etkileri üzerine birçok çalışma bulunmasına rağmen özellikle ergenlik öncesi ve sonrası çocuk basketbolunda karşılaştırmalı bir çalışmaya henüz rastlanmamıştır. Bu nedenle bu çalışma, sezon öncesi maksimum yoğunlukta beceriye dayalı antrenmanların ergenlik öncesi ve sonrası basketbolcuların teknik becerileri ve anaerobik performans özellikleri üzerindeki etkilerini karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmaya yaş ve spor yaşları ortalamaları sırasıyla 12.4±0.52 yıl, 3.3±0.67 yıl 10 erken ergen (EE) ve 10.20±0.42 yıl, 2.4±0.69 yıl 10 ergenlik öncesi (EÖ) erkek basketbolcu gönüllü olarak katılmıştır. Sporcular haftada üç gün ve günde 80-90 dakika olmak üzere sekiz hafta maksimal yoğunluklu beceri tabanlı antrenmanlara katıldılar. Antrenman programının altı gün öncesi ve sonrasında, sporcuların şut, pas, kayma adımı, top sürme ve turnike atışı gibi teknik beceri ve dikey sıçrama, patlayıcı güç, sağlık topu fırlatma, 20-m sürat ve T-koşu gibi anaerobik performans özelliklerini belirlemek için bir dizi test uygulamaları gerçekleştirildi. Müdahale programı dikey sıçramada (%6,93'e karşı %5), patlayıcı güçte (%8,45'e karşı %5,94), 20 m sprintte (%4,25'e karşı %2,68), sağlık topu atma (%6,16 karşı %4,72) ve yön değiştirme yetenekleri (%4,44 karşı %3,32), pas (%19,64 karşı %21,84), şut (%24 karşı %6,87), kayma adımları (%12,11 karşı %13,54), top sürme (%11,97 karşı %7,79) ve turnikelerde (%17,64 karşı %24,36) sırasıyla hem EE hem de EO gruplarında önemli iyileşmeler sağladı (p<0,05). Anaerobik performanstaki iyileşmeler karşılaştırıldığında, test edilen tüm özellikler açısından EE grubundaki gelişmeler EÖ grubuna göre anlamlı derecede daha iyiydi (p<0,05). Pas verme, turnikeler ve kayma adımları açısından gruplar arasında önemli bir fark yoktu, ancak EE yalnızca şut atma ve top sürmede EÖ'den önemli ölçüde daha fazla gelişme gösterdi. Araştırma bulguları bu tür antrenmanların basketbolcular üzerinde olumlu etkileri olduğunu ortaya koyuyor. Bu çalışmanın sonuçlarına göre beceriye dayalı kondisyonun hem ergenlik öncesi hem de ergenlik çağındaki basketbolcularda teknik becerilerin ve anaerobik performans özelliklerin eş zamanlı iyileştirilmesinde etkili bir strateji olduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, bu çalışma beceri tabanlı antrenmanların ergenlik çağındaki basketbolcuların özellikle anaerobik performans özelliklerinin iyileşmesinde daha etkili olduğunu ve bu gelişimin yaşla pozitif yönde bir ilişkisi olduğunu ortaya koymuştur. Ancak sonuçları genellemek için daha fazla araştırma ve veri toplanması gerekli olabilir.Öğe Beden eğitimi ve spor öğretmeni olan ve olmayan okullarda, öğrencilerin fiziksel uygunluk düzeyleri arasındaki farkların incelenmesi(Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2023) Nebol, Mehmet Savaş; Ergin, MuratBu çalışmanın amacı, beden eğitimi ve spor öğretmeni (BEÖ) olan ve olmayan okullarda öğrenim gören öğrencilerin fiziksel uygunluk düzeyleri arasındaki farkları incelemektir. Araştırma; Konya İli, Çumra, Karapınar ve Karatay İlçelerinde örgün eğitim sürdüren 172 (yaş ortalaması: 10,34 ± 0,47 yıl) öğrenci ile yürütülmüştür. Öğrenciler okul dışı etkinliklerde aktif olmayanlar arasından seçilmiş ve BEÖ olup olmama durumuna göre iki gruba ayrılmıştır. Öğrencilerin fiziksel aktivite düzeylerini ölçmek için Kowalski (2004) tarafından geliştirilen Sert ve Temel (2014) tarafından Türkçeye uyarlanan "Fiziksel Aktivite Soru Formu" kullanılmıştır. Öğrencilerin fiziksel uygunluk düzeylerini ölçmek için ise şınav, otur-uzan, flamingo, Nelson el reaksiyon, dikey sıçrama, 30 m sürat, T çeviklik ve bükülü kol asılı kalma testleri uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 23.0 paket programında analiz edilmiştir. Normallik dağılımı analizi ile tüm verilerin normal dağılım gösterdiği tespit edilmiş ve testlerin karşılaştırılmasında Independent Samples T Test analizi kullanılmıştır. Verilerin normallik dağılımı ise Skewness-Kurtosis yöntemi ile tespit edilmiştir. Elde edilen anlamlı farklılıkların etki büyüklüklerini tespit etmek için ise Cohen'in d formülü kullanılmıştır. Bu hesaplamayı gerçekleştirmek için G*Power 3.1.9.7 programından faydalanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre BEÖ olan okulun öğrencilerinin lehine şınav (8.75 ± 7.11;5.09 ± 5.66), Nelson el reaksiyon (21.80 ± 6.71; 26.69 ± 8.83), dikey sıçrama (22.87 ± 5.39; 20.12 ± 4.01), 30 m sürat (6.91 ± 0.61; 7.51 ± 0.93), T çeviklik (14.59 ± 2.19; 15.82 ± 1.92) ve bükülü kol asılı kalma (19.54 ± 17.58; 14.37 ± 15.80) testlerinde anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0.05). Ayrıca BEÖ'nün cinsiyetler arasında eşit etkiye sahip olduğu ve cinsiyetler arasındaki farkın istatistiksel anlamlılığa etki etmediği tespit edilerek araştırmanın yapı geçerliliği saptanmıştır. Sonuç olarak, BEÖ'nün öğrencilerin fiziksel uygunluk düzeylerinde etkili olduğu saptanmaktadır. İlköğretim okullarının tüm kademelerinde BEÖ'nün görev yapması gerektiği düşünülmektedir.Öğe Spor ve sağlıklı yaşam merkezlerinde egzersiz yapan bireylerin fiziksel aktivite düzeyi ve yaşam kalitesi ilişkisi(Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2023) Erşahin, Bekir; Karahan, MustafaBu araştırmada spor ve sağlıklı yaşam merkezlerine giden kişilerin fiziksel aktivite düzeylerinin ve yaşam kalitelerinin sosyo-demografik değişkenler açısından değerlendirmek ve fiziksel aktivite düzeyli ve yaşam kalitesinin ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini spor ve sağlıklı yaşam merkezlerinde egzersiz yapan bireyler oluşturmaktadır. Örneklemini ise; Ankara, İzmir, İstanbul ve Mersin'de şubeleri bulunan spor ve sağlıklı yaşam merkezi olan Sports International Tesisleri'nde egzersiz yapan 216 erkek, 281 kadın 36,18 yaş ortalamasına sahip, toplamda 497 kişi oluşturmaktadır. Katılımcılar evren içerisinden amaçlı örneklem yöntemi ile veriler toplanmıştır. Araştırmada, fiziksel aktivite değişkeniyle verileri; "Uluslararası Fiziksel Aktivite Değerlendirme Anketi Kısa Formu (IPAQ)'', yaşam kalitesine ilişkin verileri ise; "Sağlığa İlişkin Yaşam Kalitesi Formu (SF-36)" kullanılarak değerlendirilmiştir. Analizde betimsel tarama yöntemi kullanılmıştır. Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi'nden (UFAA) elde edilen toplam ortalama MET-dk/hafta skorunun ise 3732,45 olduğu tespit edilmiştir. Bu değer egzersizde tüketilen enerjinin hesaplanmasında kullanılmaktadır; 1 MET'lik değer bazal metabolik hız için harcanan değeri ifade etmektedir. Sonuç olarak; toplam ortalama puana göre örneklemin çok aktif düzeyde olduğu belirlenmiştir. Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ve SF-36 alt parametreleri arasında anlamlı farklılık olmadığı belirlenmiştir. Ancak SF-36 faktörlerinin kendi parametreleri içerisinde anlamlı farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir. SF-36 Kısa Formu'ndan (SF-36) aldıkları toplam ortalama puanın 73,18 olduğu belirlenmiştir. Alt parametrelerde ise en yüksek ortalama puana sahip değerin 89,07 ile Fiziksel Fonksiyon olduğu belirlenmiştir. Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi'nden (UFAA) elde edilen toplam ortalama MET-dk/hafta skorunun ise 3732,45 olduğu tespit edilmiştir.Öğe Kamu hizmetlerindeki antrenörlerin antrenörlük yeterlik algı düzeylerinin incelenmesi(Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimler Enstitüsü, 2022) Karnıkara, Mustafa; Karahan, MustafaKamu hizmetindeki antrenörlerin ülke sporunun gelişmesinde önemli bir role sahip olduğu varsayıldığında, bu antrenörlerin yeterlik veya yeterlik algı düzeyleri önemli görülmektedir. Ayrıca bu konuda araştırma eksikliği nedeniyle kamu hizmetinde çalışan antrenörlerin yeterlik algı düzeylerinin cinsiyet, spor türü, antrenörlük belge kademe düzeyi, sporculuk ve antrenörlük deneyimleri gibi değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırmaya Türkiye'nin her bir bölgesinden en az ikinci kademe antrenörlük belgesine sahip 324 antrenör gönüllü olarak katılmıştır. Bu çalışmada veri toplama aracı olarak Feltz ve diğ. (1999) tarafından geliştirilen ve Myers ve diğ. (2005) tarafından güncellenmiş olup Unutulmaz ve Gençer (2017) tarafından Türkçeye uyarlanan antrenörlük yeterlik ölçeği kullanılmıştır. İlave olarak araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu da kullanılmıştır. Verilerin toplanması internet ağı üzerinden oluşturulan bir bağlantı üzerinden gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin alt boyutları ile cinsiyet, spor türü ve sporculuk deneyimi değişkenlerinin genel toplam puanları bağımsız iki örneklem t testi, antrenörlük belge kademesi değişkeni ise tek yönlü olarak varyans analizi (ANOVA) ile test edilmiştir. Antrenörlerin yeterlik algı düzeyleri genel yeterlik için %84,6, motivasyon yeterliliği için %84,3, teknik yeterlik için %85,6, oyun stratejisi yeterliliği için %81,2, karakter oluşturma yeterliliği için %88,3 ve fiziksel kondisyon yeterliği için %82,5 olarak bulunmuştur. Genel antrenörlük yeterliliği ve alt boyutu algısında bireysel ve takım sporları antrenörleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak, antrenörlük belgesi açısından kademeler arasında genel antrenörlük yeterliği ve tüm alt boyutlarında anlamlı farklılıklar bulunmuştur (p<0.05). Cinsiyet değişkeni ile ilgili olarak, erkek antrenörlerin kadın antrenörlerden daha yüksek bir yeterlik algısına sahip olduğu sadece fiziksel kondisyon yeterliliğinde önemli bir fark vardı (p<0.05). Ayrıca spor tecrübesi olan antrenörlerin oyun stratejisi yeterlik algı düzeyleri spor tecrübesi olmayanlara göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Bu çalışma, katılımcıların antrenörlüklerinin yeterliğine ilişkin inançlarının yüksek düzeyde olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca erkek antrenörlerin fiziksel kondisyon yeterlikleri ve sporculuk deneyimine sahip antrenörlerin oyun stratejisi yeterlik algı düzeyleri göz ardı edildiğinde bu değişkenlere ilişkin anlamlı bir farklılığın olmadığı sonucuna varılabilir. Bu araştırmanın bir başka sonucu da antrenörlük belge kademesi yüksek olan antrenörlerin yeterliklerine olan inançlarının daha yüksek olmasından dolayı antrenörlük belge kademe seviyesinin antrenörlerin yeterlik algıları üzerinde önemli etkisinin olduğudur.Öğe Profesyonel futbolcuların yeni tip korona virüse yakalanma kaygıları ve zihinsel antrenman düzeylerinin incelenmesi(Aksaray Üniversitesi Sağlık Bilimler Enstitüsü, 2022) Ünal, Fatih Taner; Erbaş, Mustafa KayıbaşBu çalışmada, profesyonel futbolcuların yeni tip korona virüse (Covid-19) yakalanma kaygıları ve Zihinsel antrenman düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma grubu Fransa'da profesyonel seviyede futbolculuk yapan 40 erkek sporcudan oluşmaktadır. İlhan, (2018) tarafından Türkçe 'ye uyarlanan Sporda Zihinsel Antrenman Envanteri (SZAE) ve Demir vb., (2020) tarafından geliştirilen Sporcuların Yeni Tip Korona Virüse Yakalanma Kaygı Ölçekleri (SYTKYKÖ), Fransızcaya uyarlanarak kullanılmıştır. Toplanan sonuçlar İBM SPSS 22 paket programı yardımıyla analize edilmiştir. Analiz sürecinde tanımlayıcı istatistiklerden, t testinden, korelasyon ve regresyon analizlerinden yararlanılmıştır. Elde edilen araştırma bulguları, SZAE skorları ile SYTKYKÖ skorları arasından anlamlı bir ilişki olmadığı fakat daha önce Covid-19'a yakalanan futbolcuların SZAE (p=0.001<0.05) skorları ve SYTKYKÖ skorları (p=0.001<0.05) arasında anlamlı ilişkiler olduğu tespit edilmiştir. Alt boyutlar bazında incelendiğinde, SYTKYKÖ için Bireysel Kaygı Düzeyi ve Sosyalleşme Kaygısı alt boyutundan aldıkları puanlar karşılaştırıldığında anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir (p=0.007<0.05). SZAE için, zihinsel temel beceriler (p=0.019<0.05), zihinsel performans becerileri (p=0.003<0.05) ve kişilerarası beceriler (p=0.020<0.05), alt boyutları için anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak profesyonel futbolcuların Covid'19'a yakalanmış olmaları korona virüse yakalanma kaygıları ve zihinsel antrenman düzeylerini etkilediği belirlenmiştir.