Makale Koleksiyonu
Permanent URI for this collection
Recent Submissions
Item Türk siyasi hayatında Kılıçdaroğlu dönemi ve CHP’nin ideolojik yönelişi: Millet ittifakı’na çıkan yol(Iğdır Üniversitesi, 2024) Turan, AbdullahTürk siyasi hayatında yaşanan gelişmeler Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin ideolojik konumunu değişmeye zorlamıştır. Baykal döneminde oy oranı düşen CHP, Kılıçdaroğlu evresinde yeni bir ideolojik yönelişle ve yeni politik tercihlerle seçmen sayısını artırmayı denemiştir. Başkanlık sisteminin getirdiği yeni düzen, “yetkilerle güçlendirilmiş yürütme erkini” elde etmek için % 50+1 oyu bir zorunluluk olarak Kılıçdaroğlu’nun önüne getirmiştir. Bu nedenle sadece sol ideolojik bir tutum benimseyerek iktidara gelebilmek güç hale gelmiştir. Bu süreçte zorunlu olarak kurulan ve karma ideolojik bir oluşum olan Millet İttifakı’nı (Altılı Masa) sürdürebilme kaygısı CHP’nin yönetmekte zorlandığı büyük bir mesele olmuştur. Çalışma bahsi geçen problem çerçevesinde en güncel haliyle Kılıçdaroğlu’nun ideolojik yönelişini incelemeye almakta ve buna dair göstergeleri açığa çıkararak Millet İttifakı’na giden süreci anlamaya katkı sunmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla literatür taraması yapılarak bu konuya dair birincil ve ikincil kaynaklar toparlanmıştır. Elde edilen veriler ışığında öncelikle ideoloji kavramı değerlendirilerek CHP’nin Kılıçdaroğlu dönemine kadarki ve Kılıçdaroğlu dönemindeki ideolojik yönelişi irdelenmiştir. Ayrıca Kılıçdaroğlu dönemindeki politik tutum dikkate alınarak Millet İttifakı’na giden süreç sorgulanmıştır. Böylece Kılıçdaroğlu CHP’sinin ideolojik duruşundan ziyade politika yönelişlerinin daha görünür olduğu ve Millet İttifakı’na giden sürecin iktidara ulaşmak için bir zorunluluk olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Üniversite Öğrencilerinin İdeolojilere ve Ülkülere Bağlılıklarını Tespit Etmeye Yönelik Bir Araştırma(Bilgehan ATSIZ GÖKDAĞ, 2023) Turan, AbdullahTürkiye’nin son 20 yılda attığı adımlar ülkenin ideolojik anlamda ve hedefler yönünden bir değişime uğradığını göstermektedir. Üniversite öğrencileri, ne yaptıkları ve ne yapacakları ile bu ülkenin geleceğine yön vereceklerdir. Bu anlamda öğrencilerin doğru yöntemlerle yol yürümeleri ve doğru hedeflere odaklanmaları ülkenin geleceği açısından önemlidir. Bu çerçevede bu çalışma üniversite öğrencilerinin ideoloji ve ülkülere dair algılarının ölçülmesini, bu iki unsura mevcut bağlılık durumlarının tespitini yapmayı ve bu şekilde ülkenin geleceğinin planlanmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bunun için öğrencilere demografik durumlarını tespit etmeye dönük 5, öğrencilik durumlarını tespit etmeye dönük 10, ülke hassasiyetlerini tespit etmeye dönük 10, ideolojik bağlılıklarını tespit etmek için 9 ve ülkülere ilişkin bağlılıklarını tespit etmek için 9 kapalı uçlu soru/önerme yöneltilmiştir, Buna ilaveten öğrencilerin yakın oldukları ülkü ve ideolojiyi tespit etmeye dönük olarak 2 açık uçlu soruya yer verilmiştir. Aksaray Üniversitesi Ortaköy Meslek Yüksekokulu öğrencileri örneği üzerinden gerçekleştirilen bu çalışmada online olarak uygulanan bir anketle 215 kişiye ulaşılmıştır. IBM SPSS (29.versiyon) istatistik programı aracılığıyla “elde edilen verilerin dağılımları (frequencies, descriptives gibi) ortaya konulmuş”, “öğrencilerin önermelere katılım durumları değerlendirilmiş” ve veriler “çapraz tablolar (crasstabs) üzerinde gösterilerek yorumlanmış”tır. İncelenen bulgulara dayalı olarak “sosyal programlarda okuyan, 25 yaş üzeri olan ve ekonomik durumu daha iyi olan öğrencilerin ideoloji ve ülkü bağlılıklarının daha fazla olduğu” ve “kadın öğrencilerin ideolojilere erkeklerin ise ülkülere daha çok bağlılıkları bulunduğu” sonucuna ulaşılmıştır.Item Türkiye’de Göç ve Siyasi Boyutları(Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2023) Turan, AbdullahGöç konusu yüzyıllardır dünyada insan hayatı üzerinde belirleyici konumdadır. 20.yüzyılın başlarında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile Osmanlı’dan kopan topraklardan Anadolu’ya büyük göçler yaşanmıştır. Süreç içerisinde çeşitli sebeplerle iç ve dış göç sorunu devam ederken bir de 21.yüzyılın başlarındaki Suriyeli göçü ile mevcut sorunlar taçlanmıştır. Göçlerin sebepleri olarak çok çeşitli gerekçeler/motivasyonlar gösterilse de esasında “savaşa, ekonomiye, sosyal ve kültürel yaşantıya, psikolojik koşullara ve hukuksal duruma” yön vererek birçok şeye tesir edilebilmesi açısından “siyasi kararlar (politikalar)” göçte daha belirleyici bir pozisyondadır. Bu çalışmanın amacı da bu gerçeği ortaya çıkarmaktır. Bir sorunun doğru tespit edilememesi ya da yanlış araçlarla çözülmeye çalışılması tüm gayretleri boşa çıkaracaktır. Bu sebeple göçlerin ardındaki etkinin ve etkileyicilerin doğru tespit edilmesi ülkelerin bugünü ve geleceği için büyük katkı sağlayacaktır. Bu nedenle bu çalışma göç konusunda gerçek sorunun tespitine yönelmesi ile önemli hale gelmektedir. Bu yaklaşımla yapılan kaynak taraması ile ulaşılan veriler ışığında öncelikle “göç, göçün türleri, mülteci, göçmen, sığınmacı gibi” göçle ilişkili kavramların açıklaması yapıldıktan sonra “göçte sosyal, kültürel, psikoloji ve hukuksal” nedenlerin ardındaki esas belirleyici olan siyasi etkiyi açıklamaya dönük bir yaklaşım ortaya konulmuştur. Böylece “siyasi kararların göç üzerindeki ve göçün görünürdeki gerekçeleri üzerindeki etkileri” incelemeye alınmıştır. Bu yapılırken Türkiye’de yaşanan göçlere ilişkin örnekler de sunularak siyasi etkinin açıklanması daha da güçlendirilmiş ve siyasi etki daha somut hale getirilmiştir.Item AK Parti Döneminde Yaşanan Dış Politika Sarmalı: Sebepler, Araçlar ve Örnekler(Dumlupınar Üniversitesi Rektörlüğü, 2023) Turan, AbdullahAK Parti, 20 yılı geçen iktidarı boyunca dış politikada birbirine zıt birçok karara imza atmıştır. Bölgede Türkiye’nin kontrolü dışında gerçekleşen hadiseler AK Parti’yi -birbirine zıt ve çelişkili kararlar almaya dönük- bir sarmalın içinde bırakmıştır. Bu çalışma AK Parti’nin dış politika pratiklerinde yaşadığı bu sarmalı ortaya koymayı ve yaptığı manevraları örneklendirerek açıklamayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede öncelikle bahsi geçen konuda kaynak taraması yapılarak çok sayıda makale, kitap ve siyasi konuşmalarına ulaşılmıştır. Bu konuda dış politika sarmalının daha belirgin şekilde gerçekleştiği düşünülen ve medyada sıcak şekilde tartışılan örnek ülkeler ve özerk bölgeler (Irak, Libya, Suriye, Kırım, Doğu Türkistan) seçilerek incelenmiştir. Bu çerçevede dış politikada Türkiye’nin bir sarmalın içinde kalmasına neden olan ana belirleyicilere (Irak Savaşı, Büyük Ortadoğu Projesi, Arap Baharı gibi) odaklanılmıştır. Ardından bu sarmaldan çıkmak için kullanılan araçlar (yumuşak güç, kamu diplomasisi vs.) kısaca açıklanmıştır. Sonrasında ise AK Parti’nin içinde bulunduğu dış politika sarmalı, dış politika örnekleri üzerinden “dış politikadaki ana belirleyiciler ve kullanılan araçlar” çerçevesinde incelenmiş ve yorumlanmıştır. Bu bağlamda bahsi geçen ülke örnekleri ile ilişkilerde “birbirinden farklı politika uygulamaları ortaya konularak” dış politika sarmalından çıkılmaya çalışıldığı sonucuna ulaşılmıştır.Item Türkiye’de göç yönetimi: “Ekonomi ve Güvenlik” kaynaklı göçleri siyasi kararlar üzerinden düşünmek(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Turan, AbdullahGöçler ülkelerin politikalarını büyük ölçüde etkilemekte ve aynı zamanda alınan “siyasi kararlar” nedeniyle tetiklenebilmektedirler. Bu bağlamda göçlerin sebepleri olarak “savaş, terör, kıtlık, ekonomik bunalım ve buna benzer birçok unsur gösterilse de bunların üzerinde ve güçlü bir etkileyici konumda olan “siyasi kararlar” bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışma “siyasi kararların”, göçte büyük belirleyiciler olarak kendisini kanıtlamış bulunan “güvenlik ve ekonomi kaynaklı sebeplerin” ardındaki güçlü etkisini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Çünkü Türkiye’de göç konusunda atılan adımlar ve verilen kararlara ilişkin gerçekleşen göç örnekleri siyasi kararların göçteki etkisini açığa çıkarmaktadır. Bu bağlamda Türkiye’de gerçekleşen göçün tarihi süreçteki seyrini ortaya çıkarmaya dönük bir kaynak taraması yapılmıştır. Bu çerçevede elde edilen veriler tasniflenerek öncelikle göçle ilgili kavramsal boyut ortaya konulmuştur. Ardından güvenlik ve ekonomi kaynaklı gerçekleştiği düşünülen göçün ardındaki siyasi karar yönü örnekler nezdinde irdelenerek açığa çıkarılmıştır.Item "II. meşrutiyet sonrası kurşunla sansür geleneği bir muhalefet tasfiyesi örneği olarak Ahmet Samim cinayeti"(Aksaray Üniversitesi, 2018) Ateş, FerhatII. Meşrutiyet dönemiyle birlikte toplumsal hayatta görece özgürlükçü siyasi bir hava hâkim olmuştur. 24 Temmuz 1908 tarihinde gazeteler yazılarını sansüre göndermediler. Artık basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün, farklı siyasal düşüncelerin cemiyetlerce temsil edilmesinin ve görünür olmalarının önünde bir engelin kalmadığı düşünülmüştür. Bu anlamda istisnai, parlak; fakat kısa bir dönemin yaşandığı söylenebilir. Şöyle ki, “iktidarın yozlaştırdığı” önermesi çok sürmeden karşılık bulmuş, dolayısıyla bir “çözüm yöntemi” olarak, muhalif gazetecilerin susturulmasıyla işe başlanmıştır. Serbesti gazetesi yazarı Hasan Fehmi’nin 6 Nisan 1909 tarihinde Galata Köprüsü’nde, üç kurşunla öldürülmesinin sonrasında, 31 Mart Olayı ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin iktidarını tamamen tesis etmesiyle başlayan, iktidarın toplumun her kesimine ve kurumuna sirayet etme çabaları… İşte böyle bir siyasi iklimde, Ahmet Samim iktidarın ve iktidar taraftarlarının dolayısıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin politikalarını, öldürüleceğine dair malumata sahip olmasına rağmen, Sada-yı Millet gazetesinde eleştirel yazılarını sürdüren, genç ve yürekli bir gazetecidir. Ahmet Samim cinayeti, 31 Mart Vakası’ndan sonra yeni muktedirin, adım adım iktidarı ele geçirdiğini hatırlatma ve biat etmeyenlerin sonunun ne olacağını gösterme kabilinde, iktidarın muhalefete gönderdiği bir mesaj olarak okunabilir. 9 Haziran 1910’da, İstanbul Bahçekapı’da vuku bulan Ahmet Samim cinayetinin öncesi, sonrası ve Ahmet Samim’in bugüne bıraktığı hür “sada”sının kıymeti çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.Item Belediye hizmetlerinde halkın beklentileri: Şereflikoçhisar örneği(Dumlupınar Üniversitesi, 2017) Turan, Abdullah; Songur, LeventBelediyeler bir yerel yönetim birimi olarak halkın beklentilerini karşılamada her geçen gün daha da önemli hâle gelmekte ve bu ihtiyaçlara yetişmenin mücadelesini vermektedir. Yerel yönetimler için verimlilik az kaynakla doğru ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bunun için halkın önemsediği hizmetleri tespit etmesi gerekecektir. Bu çalışmada; yerel ihtiyaçları en az mali imkânla karşılamak mecburiyetinde olan Şereflikoçhisar belediyesine halkın hizmet önceliklerini göstermek amaçlanmaktadır. Diğer bir amaç ise; demografik değişkenlere göre halkın beklentisini tespit etmektir. Çalışmanın önemi ise; Şereflikoçhisar’da halkın hizmet önceliğini ortaya koyan ilk çalışma olmasıdır. Araştırma yapılırken Şereflikoçhisar halkının tüm kesimlerine (kadın, erkek, genç, yaşlı, memur, esnaf, köylü ve şehirli) ulaşmak için azami gayret gösterilmiştir. Çalışmanın teorik kısmını oluşturmak için literatür taraması yapılmıştır. Çalışmanın uygulama kısmını oluşturmak için veri toplama aracı olarak hizmet beklentilerini ölçen 84 sorulu bir anket uygulanmıştır. 33.946 resmi kır ve kent nüfusu olan bu ilçeye 750 adet anket dağıtılmış ve 671 tane kullanılabilir anket toplanabilmiştir. Bu anketler SPSS 16.0 paket programı ile analiz edilmiş ve sonuçlarıyla halkın önemsediği hizmetler tespit edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde frekans, t-testi ve Anova testleri kullanılmıştır. Araştırma neticesinde halkın cinsiyetleri, eğitim seviyeleri ve Şereflikoçhisarlı olup olmamaları gibi değişkenler ile hizmet beklentileri arasında anlamlı farklılıkların olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca halkın hangi hizmetleri daha önemseyerek bekledikleri tespit edilmiştir.