Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Post-modern kentlilik bağlamında karavan yaşamı(Aksaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Güler Yılmaz, ElifMobil mekân türlerinden olan karavanların geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. Karavanlar 1920'lerde tekerlekli evler olarak kullanılmaya başlamıştır. Ancak Türkiye'de karavancılığın uzun bir geçmişinin olmadığını son yıllarda daha çok popüler hâle geldiğini söylemek mümkündür. Mekânın kentli algısı ve yaşam biçimleri üzerinde önemli bir etkisi vardır. Bu açıdan post-modern anlayışın etkisini sürdürdüğü günümüz koşullarında kentli bireylerin kentsel mekânlardan uzaklaşarak karavanda yaşamalarının nedenlerini anlamak amacıyla bu çalışma tasarlanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için karavancılarla sahada karavanda yaşadıkları ortamlarda yarı yapılandırılmış görüşme yapılarak katılımcılardan derinlemesine bilgiler edinilmiştir. Kentli bireylerin karavan yaşamı ile ilgili algılarını, duygularını, bakış açılarını ifade etmelerini sağlamak ve bu yaşamı nasıl deneyimlediklerini anlamak amacı ile nitel araştırma desenlerinden fenomenolojik yaklaşım ile tasarlanmıştır. Kartopu örneklem yöntemi kullanılarak toplamda 15 katılımcı ile görüşme yapılmıştır. Bu araştırmada elde edilen bulgular; katılımcıların sosyo-demografik özellikleri, karavan yaşamını tercih gerekçeleri/yaşam tarzı olarak karavancılık, karavan yaşamının sürekliliği, karavancıların kent yaşamına bakışı, gündelik yaşam pratikleri açısından karavan yaşamı şeklinde beş ana tema altında toplanmıştır. Bir yaşam tarzı olarak karavancılık başlığı altında katılımcıların tercih nedenleri özgürlük, afetler, kentten uzak, doğaya yakın olmak, ekonomik gerekçeler ve minimal yaşam olarak ele alınmıştır. Elde edilen bulgular çalışmanın kuramsal çerçevesi ve ilgili literatüre bağlı olarak tartışılmıştır.Öğe Türkiye'ye evlilik yolu ile göç olgusu Türk ve Rus basınında algılanışı ile Rus kadın göçü(Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018) Filiyeva, Ulviya; Manço, UralEvlilik göçü, kadın görünürlüğünün en çok olduğu göç türlerinden biridir. Bu göç türü, iş tayini veya iş bulmak amacıyla göç etmiş ailedeki erkekleri takip eden kadınların göçü olarak bilinen "bağlantılı göç"ten farklıdır. Türkiye yaklaşık 30 yıldır ağırlıklı olarak eski SSCB ülkelerinden kadın göçü almaktadır. Özellikle Rusya'dan Türkiye'ye evlilik göçü gerçekleştiren Rus kadınların sayısı artmakta, bu durum söz konusu kadınların yerleştikleri kentlerin toplumsal yaşamında değişimlere neden olmaktadır. Bu tez çalışmasında evlilik yolu ile göç olgusu araştırılmış, Rusya'dan Türkiye'ye bu yolla gerçekleşen kadın göçü incelenmiş, büyük çoğunluğu yüksek eğitim görmüş Rus kadınlarını Türkiye'ye göç etmeye sevk eden nedenler ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Ayrıca, bu olgunun iki ülke basınında algılanış şekli ile konu hakkında bilgili kişilerle yapılan mülakatlar karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Yapılan çalışmada, genel olarak göç kavramı, kadın göçü ve evlilik göçü, kadınları göç etmeye iten nedenler değerlendirilmiştir.Öğe Niğde İmam Hatip Lisesi erkek pansiyon öğrencilerinin kentsel mekanı deneyimlemesi(Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017) Aslan, Ahmet Fırat; Salman Yıkmış, MeralToplumsal cinsiyet, biyolojik cinsiyetten farklı olarak toplumun kadın ve erkeğin rollerine ilişkin algısını yansıtan bir kavramdır. Bu algı sosyalleşme ile insanlara aktarılmaktadır ve bu çerçevede toplumsal hayat düzenlenmektedir. Niğde İmam Hatip Lisesi Erkek Pansiyon Öğrencilerinin Kentsel Mekânı Deneyimlemesi adlı bu çalışmada toplumsal cinsiyet algısı, buna bağlı olarak erkeklik ve hegemonik erkeklik gibi kavramların kent merkezini deneyimlemede etkisi anlaşılmak istenmiştir. Niğde İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden seçilen araştırma özneleri ile yapılan görüşmeler ve bu görüşmeleri destekleyen gözlemler sonucunda kentsel mekânı deneyimlemede cinsiyet algısının etkili olduğu görülmüştür. Din ve eğitim de araştırma öznelerinin erkeklik algısına etki etmektedir. Erkeklik anlayışının baskın şekilde görüldüğü araştırma özneleri, kentsel mekânın kadın erkek eşitliği üzerine tasarlanması gerektiğini söylemekte fakat uygulamada farklı davranmaktadırlar.Öğe İstek ve şikâyet başvurusu konusunda bilgi edinmişlik ve sağlık personeli ile tartışma açısından hasta yakınlarının hasta hakları farkındalığı analizi: Erciyes Üniversitesi Onkoloji ünitesi örneği(Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016) Gümüş, Yunus; Sarı, ÖzgürBu çalışmayla daha önce araştırma konularında yer almamış olan hasta hakları kavramının insanlarca algılanma düzeyi ve bu hakkı etkin olarak kullanıp kullanamadıklarının tespiti hedeflenmiştir. Ayrıca çıkan sonuç doğrultusunda ulusal düzeyde hükümetin, yerel düzeyde ise hastanelerin hasta hakları politikasını kalite politikaları gereği tekrar gözden geçirmelerine yardımcı olması beklenmektedir. Yine bu araştırma sonuçlarının Erciyes Üniversiteleri Hastaneleri Yönetiminin hasta ve hasta yakınlarına daha kaliteli ve hasta memnuniyetini ön plana alan bir politika geliştirmesinde yardımcı olması beklenmektedir. Sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli sağlık çalışanları ve hastalar arasındaki karşılıklı olumlu etkileşimin, teşhis ve tedavi sürecini her iki taraf adına olumlu etkileyeceği düşünülmektedir. Böyle bir düşünce tarzından hareketle, hastaların tıbbi müdahale esnasında sağlık personelleri tarafından daha fazla bilgilendirilmesinin; hastaların hastane kültürüne daha iyi uyum sağlamasını kolaylaştıracağı, teşhis ve tedavi sürecinin her iki taraf içinde daha sağlıklı ilerlemesini sağlayacağı, hasta ve sağlık çalışanları arasında yaşanabilecek çatışmayı en aza indireceği anlaşılmaktadır. Araştırma kapsamında Erciyes Üniversitesi Mustafa Eraslan-Fevzi Mercan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Hematoloji-Onkoloji Poliklinik ve Kliniğinden hizmet almakta olan 80 hastanın yakınına ulaşılmıştır. Görüşmelerde araştırmacı tarafından hazırlanan görüşme anketi kullanılmıştır.