Cilt 7, Sayı 1, Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Volume 7, Issue 1, Article Collection
Güncel Gönderiler
Öğe Kurumsal Kimlik ve İmaj Yönetiminde Halka İlişkilerin Rolü: Eleştirel Bir Degerlendirme(Aksaray Üniversitesi, 2025) Kayış, FigenBu çalışma, kurumsal kimlik ve imajın tarihsel gelişimini inceleyerek, günümüzde halkla ilişkiler faaliyetleriyle nasıl bir ilişki içerisinde olduğunu ele almaktadır. Kurumsal kimlik, bir kurumun, organizasyonun veya işletmenin davranış, söylem ve görsel öğelerinin birleşimi olarak tanımlanırken, bu kimliğin hedef kitlede oluşturduğu algı ise kurumsal imajı meydana getirmektedir. Kurumların hedef kitleleriyle etkili bir iletişim kurabilmesi için doğru bir şekilde kurumsal kimlik ve imaj yönetimi yapması gerekmektedir. Kurum felsefesi, kurumsal tasarım, davranışlar ve iletişim bu bağlamda kurumsal kimliğin ana unsurlarını oluşturmaktadır. Sosyal sorumluluk, kalite, halkla ilişkiler, görsel kimlik, sponsorluk ve reklam gibi faaliyetlerin doğru şekilde yürütülmesi, kurumsal imajın oluşumunda önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışma, kurumsal kimlik ve imaj kavramları arasındaki karmaşayı akademik bir açıdan netleştirerek, bu kavramların doğru anlaşılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Çalışmada ayrıca, kurumsal kimliğin organizasyonel başarıya, kurumsal imajın ise tüketici davranışlarına etkisi, halkla ilişkilerin rolü ile detaylı bir şekilde incelenmiştir. Konunun eleştirel bir perspektifle değerlendirilmesi de oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı, kurumsal kimlik ve imajın halkla ilişkilerle olan bağlantısını açıklamaktır. Aynı zamanda kurumların süreçlerini etkili bir biçimde yöneterek başarıya ulaşmalarının önemini vurgulamaktır. Ayrıca, halkla ilişkiler faaliyetlerinin kurumsal kimlik ve imaj yönetimindeki rolü, tüketici perspektifinden tartışılmaktadır. Çalışmada literatür taraması yapılmış ve kurumsal kimlik ile imaj arasındaki ilişki teorik olarak analiz edilmiştir. Çalışma, kurumsal kimlik ve imaj yönetiminin zaman içinde önemli bir dönüşüm geçirdiğini ortaya koymaktadır. Bu dönüşümde, markaların sadece ürün ve hizmet sunmakla kalmayıp, tüketicilerin psikolojik ve kültürel ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak sembolik değerler sundukları belirlenmiştir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin de kurumsal kimlik ve imaj yönetimi sayesinde rekabet avantajı elde ettiği gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, halkla ilişkiler faaliyetlerinin kurumsal kimlik ve imaj yönetiminde belirleyici bir rolünün olduğu görülmektedir.Öğe Sosyal Medya Reklamlarının Gelişmeleri Kaçırma Korkusu (FoMO) Bağlamında Değerlendirilmesi(Aksaray Üniversitesi, 2025) Güngör, Arzu; Barış, A. BanuDijital ortamda sunulan reklamların bir türü olarak sosyal medya reklamları, tüketim kültürünün yeni bir ortamda varlık gösterdiği etkili bir aracıdır. Hedef kitleyi tüketime teşvik eden ve onlara tüketim ideolojisini benimseten reklamlar, sosyal medya aracılığıyla daha hızlı ve etkili bir şekilde kullanıcıya ulaşmaktadır. Diğer yandan yoğun sosyal medya kullanımının çok sayıda olumsuz psikolojik etkiye neden olduğu görülmektedir. Türkçe’ye “Gelişmeleri Kaçırma Korkusu” olarak çevrilen “Fear of Missing Out” (FoMO), sosyal medya kullanımının artmasıyla meydana gelen olumsuz etkilerden biridir. Bu çalışmanın temel çıkış noktası olarak FoMO, bireylerin başkalarının deneyimlerini ve sosyal medyada sunulan mesajları kaçırma korkusu yaşamalarına karşılık gelmektedir. Bununla ilişkili olarak bu çalışmanın amacı tüketim kültürü bağlamında sosyal medya reklamlarına yönelik tutum ve algı arasındaki ilişki ve bu değişkenlerin, FoMO, demografik özellikler ve sosyal medya kullanımıyla ilişkisinin incelenmesidir. Araştırma kapsamında 18 yaş üzeri sosyal medya kullanıcılarından oluşan 477 kişiye anket uygulanmış ve elde edilen veriler analiz edilmiştir. Araştırma bulguları, sosyal medya reklamlarına yönelik tutum ve algı değişkenlerinin FoMO değişkeni ile ilişki içinde olduğunu göstermektedir. Sosyal medya reklamlarına yönelik tutum ve algının cinsiyet faktörüne bağlı olarak farklılık gösterdiği, ancak FoMO’nun cinsiyete göre değişmediği gözlemlenmiştir. Çalışmadan elde edilen bir diğer sonuca göre, kullanıcıların sosyal medyada geçirilen süre arttıkça, sosyal medya reklamlarına yönelik tutumlarının ve algılarının daha olumlu hale geldiği belirlenmiştir. Bu çalışma, sosyal medya reklamları ve FoMO arasındaki ilişkiyi araştırarak, tüketim kültürü ve sosyal medya konusunda perspektif sunmayı hedeflemektedir.Öğe Marka İtibarının Çağrışımları Üzerine Bir Araştırma(Aksaray Üniversitesi, 2025) Kangal Erdem, EbruBu çalışma, marka itibarı kavramını ve tüketici algıları üzerindeki çağrışımlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Marka itibarı, tüketici zihninde markanın sunduğu kalite, güvenilirlik ve değer gibi unsurların yanı sıra, duygusal bağlar ve toplumsal duyarlılık algılarıyla şekillenir. Marka itibarı çağrışımları; duygusal bağlar, değer, iletişim, performans, toplumsal duyarlılık, vizyon, güç ve karizma eksenli olarak sekiz temel kategoride ele alınmıştır. Bu kategoriler, markanın tüketici zihninde hangi yönleriyle ön plana çıktığını anlamak için daha önce literatürde olmayan sistematik bir çerçeve sunmaktadır. Araştırmada, markanın yalnızca rasyonel unsurlarla değil, aynı zamanda duygu, değer temelli ve etik bağlamlarla da güçlü bir konum yaratması gerektiği vurgulanmaktadır. Çalışma marka, marka çağrımı ve itibar kavramlarının detaylı olarak incelenmesi sonucu mevcut olan bu kavramlarla da desteklenerek ortaya çıkarılan yeni bir kavram olan marka itibarı çağrışımlarının, türlerini, kategorilerini, niteliğe dayalı itibar çağrışımlarını ve marka itibarı çağrışım rezonansını içermektedir. Literatüre bu çerçevede gerek teorik gerekse uygulamalı çalışmalar için farklı bir bakış açısı ile katkı sunmaktadır. Bu bağlamda marka itibarı çağrışımları farklı boyutlardan ele alınmıştır. Çalışma bu boyutlarıyla akademik olarak halkla ilişkiler, marka iletişimi, pazarlama ve uygulamalı halkla ilişkiler literatürüne katkıda bulunmayı hedeflemektedir.Öğe Ergenlerin Ebeveynleri ile Uyumlarının Kariyer Kaygılarına Etkisi(Aksaray Üniversitesi, 2025) Yalçın, Hatice; Eminoğlu, HanifeKariyer sürecinde ebeveynlerin yönlendirmeleri ve desteği çok önemlidir. Bu araştırmada; ergenlerin ebeveynleri ile uyumlarının kariyer kaygılarına etkisi incelenmiştir. Bu çalışmada, genç bireylerin kariyer seçiminde algıladıkları aile desteğinin ve ebeveyn uyumlarının kariyer kaygılarına etkisi incelenmiştir ve ergenlerin kariyer kaygılarını ailenin ne ölçüde etkilediği ortaya konmaya çalışılmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli uygulanmıştır. Çalışma grubu, lise öğrencilerden oluşan 185 ergendir. Verilerin elde edilmesinde Demografik Bilgi Formu, Ergen-Ebeveyn Kariyer Uyumu Ölçeği ve Kariyer Kaygısı Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veriler ikiden fazla bağımsız grubun karşılaştırılmasında One-way ANOVA testi uygulanmıştır. Bağımlı ve bağımsız değişkenlerin yordanmasına ilişkin değerlendirmede regresyon analizi ve kariyer kaygısı ile ergen-ebeveyn uyumunun ilişkisinin belirlenmesi amacıyla Pearson korelasyon analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; 14 yaşındaki ergen bireylerin Kariyer Kaygısı Ölçeği aritmetik ortalamaları, 15 yaş ve daha büyük ergenlerin ortalamalarından daha düşüktür. Cinsiyet değişkenine göre ergen-ebeveyn kariyer uyum puan ortalamaları anlamlı bir fark göstermezken kız ergenlerin kariyer kaygısı mesleki tercihe yönelik kaygılar alt boyutu puan ortalamaları, erkek ergenlerin ortalamalarından daha yüksektir. Anne ve babaların öğrenim düzeyleri; kariyer kaygısı ile ergen-ebeveyn uyum puanlarını etkilememektedir. Ergenlerin ve ailelerinin meslek seçimlerinde en çok sağlık sektörünü tercih ettikleri belirlenmiştir. Sağlık sektörüne ilişkin meslek tercih edenlerin kaygı düzeyleri, sanat ile ilgili meslek tercihi yapanlara göre daha düşüktür. Sonuçlar; ergen-ebeveyn kariyer uyumunun ergenlerdeki kariyer kaygısını etkilediğini, aile ile ergen bireyin kariyer hedeflerinin uyumlu olması durumunda kariyer kaygısının azaldığını ortaya koymuştur.