Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kapucu, Sevgisun" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Alzheimer hastalarının bilişsel ve davranışsal sorunları üzerine etkili bir yöntem: Anımsama terapisi
    (Hacettepe Üniversitesi, 2015) Duru Aşiret, Güler; Kapucu, Sevgisun
    Alzheimer, bireylerde hem bilişsel hem de fiziksel fonksiyonlarda yıkıma neden olmakta ve artan yıkım ile birlikte bireyler zamanla bakıma muhtaç hale gelmektedir. Alzheimer tedavisinde kullanılan farmakolojik yöntemler genellikle hastalığın semptomları üzerinde etkili olmaktadır. Bu nedenle Alzheimer hastalarında görülen semptomların yönetiminde farmakolojik olmayan uygulamalar önem kazanmaktadır. Bu uygulamalar arasında en yaygın kullanılan yöntemlerden birisi “Anımsama Terapisi” dir. Bağımsız bir hemşirelik müdahalesi olan anımsama terapisinde, yaşlı bireylerin geçmiş olumlu deneyimlerini anımsamaları sağlanarak, bu deneyimler üzerine konuşulmakta ve bireysel ya da grup içerisinde olumlu duyguların paylaşımı sağlanmaktadır. Genellikle anımsama terapisi, 2-5 kişilik gruplar ile haftada bir gün, 30-45 dakika süre ile toplam 12 hafta olarak yapılmaktadır. Araştırmalarda anımsama terapisinin Alzheimer hastalarının bilişsel ve davranışsal sorunları üzerinde etkili olduğu bildirilmektedir. Bu makalede anımsama terapisi uygulaması için bir bilgi birikiminin sağlanması ve ülkemizdeki hemşirelik uygulamaları arasında anımsama terapisinin kullanımının yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Effect of progressive muscle relaxation on caregiver satisfaction, caregiver burden and depression levels of the caregivers of older patients: A randomized control trial
    (Elsevier GmbH, 2022) Çapacı, Sadet; Duru Aşiret, Güler; Kapucu, Sevgisun
    Introduction: This study aimed to examine the effect of progressive muscle relaxation (PMR) on caregiver satisfaction, caregiver burden, and depression levels of the caregivers of older patients. Methods: This randomized controlled study was conducted with the caregivers of older patients receiving service from a home health care unit in a province in Turkey between March 2019 and March 2020. Data were collected using a Descriptive Information Form, Zarit Burden Interview, Beck Depression Inventory, Carer's Assessment of Satisfaction Index, and PMR Follow-Up Form. Caregivers in the intervention group practiced PMR for eight weeks (four times a week). For the randomization of the study, the day the service was provided by the home health care unit were written down, put into a sealed envelope and were randomly drawn. For sample selection, caregivers receiving home visits on Mondays and Thursdays were included in the control group, and individuals receiving home visits on Tuesdays and Fridays were included in the intervention group. The study was completed with 20 caregivers. Results: After eight weeks of PMR, we found that the mean scores from Zarit Burden Interview and Beck Depression Inventory were statistically significantly lower in the intervention group compared to the control group. There was no statistically significant difference between the two groups in terms of the mean scores from the Carer's Assessment of Satisfaction Index (p ? 0.05). Conclusion: Our study found that PMR decreased the caregiver burden and depression levels of the caregivers of older patients but did not affect caregiver satisfaction.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Effect of progressive muscle relaxation on the caregiver burden and level of depression among caregivers of older patients with a stroke: A randomized controlled trial
    (WILEY, 2019) Kütmeç Yılmaz, Cemile; Aşiret, Guler Duru; Çetinkaya, Funda; Oludağ, Gülay; Kapucu, Sevgisun
    Aim This study aimed to investigate the effect of progressive muscle relaxation on the caregiver burden and level of depression among the caregivers of older patients with a stroke. Methods This randomized, controlled experimental study was conducted between December, 2015 and July, 2017 with the caregivers of older patients with a stroke who had been admitted to the home care unit of a state hospital. The caregivers were randomly assigned to intervention (n = 23) and control (n = 21) groups, based on the study's inclusion criteria. The caregivers in the intervention group practiced progressive muscle relaxation exercises at home 3 days per week for 8 weeks. The control group had no intervention. Results The mean age of the older patients with a stroke was 80.15 +/- 9.86 years and the mean duration of the disease was 39.07 +/- 44.69 months. The mean age of the caregivers was 50.29 +/- 12.62 years, 84.1% of whom were female, 38.6% were elementary school graduates, and 86.4% were married. It was found that there was a statistically significant decrease in the mean Zarit Caregiver Burden Scale and Beck Depression Scale scores of the caregivers in the intervention group after practicing progressive muscle relaxation, but this decrease was not statistically significant when the intervention and control groups were compared. Conclusion This study showed that there was a statistically significant decrease in the caregiver burden and level of depression among the caregivers in the intervention group after progressive muscle relaxation exercises, but that there was no statistically significant difference when the intervention and control groups were compared.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hemşirelerin yaşlıya ilişkin tutumları
    (Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Derneği-HEMAR-G, 2015) Duru Aşiret, Güler; Kaymaz Türten, Tuğçe; Canbolat, Özlem; Kapucu, Sevgisun
    Amaç: Araştırma hemşirelerin yaşlıya ilişkin tutumlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı nitelikte yapılan araştırma, Ankara’da bir üniversite ve bir askeri hastanede 15 Ocak-15 Nisan 2012 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini iki hastanenin servis ve yoğun bakım ünitelerinde çalışan toplam 227 hemşire oluşturmuştur. Araştırmanın verileri araştırmacılar tarafından oluşturulan anket formu ve UCLA Geriatrik Tutum Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın verilerinin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra Mann-Whitney U ve Kruskall-Wallis testleri kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan hemşirelerin %98,7’si kadın ve yaş ortalamaları 29,8±5,5’tir. Daha önce yaşlı bir akrabası ile birlikte yaşayama deneyimi olan hemşirelerin oranı %44,1 olup birlikte yaşama süresi ortalamalarının 77,7±70,9 ay olduğu belirlenmiştir. Araştırmamızdaki hemşirelerin UCLA Geriatrik Tutum Ölçeği’nden aldıkları toplam puan ortancasının 48 (min:26-max:66) olduğu ve hemşirelerin yaşlıya ilişkin olumlu tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Hemşirelerin yaş, cinsiyet, medeni durum, ekonomik durum, aile yapısı, aynı evde yaşlı ile yaşama durumları ile UCLA Geriatrik Tutum Ölçeği toplam puanları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak gruplar arasında anlamlı bir farkın olmadığı belirlenmiştir (p>0,05). Ayrıca yaşlı birey ile yaşamayı isteyen hemşirelerin UCLA Geriatrik Tutum Ölçeği’nden daha yüksek puan aldıkları saptanmıştır (p=0,015) . Sonuç: Araştırmamızda hemşirelerin yaşlılara karşı tutumlarının pozitif olduğu belirlenmiştir. Hemşirelik eğitimi içeriğinde yaşlılık dönemi ve yaşlı bakımına ilişkin konuların daha ayrıntılı yer alması, mezuniyet sonrası geriatri eğitiminin ayrı bir uzmanlık alanı olarak görülmesi ve bu alanda hizmet veren hemşirelere geriatri konusunda sertifika, yüksek lisans ve doktora programlarının düzenlenmesi ile yaşlılara karşı pozitif tutumun sürekliliğinin sağlanabileceği düşünülmektedir. Ayrıca yaşlıya ilişkin olumlu tutumun sürekliliği için hemşirelerin çalıştıkları kurumlardaki oryantasyon programlarında yaşlılık dönemi ve yaşlı bakımı konularına da yer verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kronik hastalıklarda progresif gevşeme egzersizlerinin yararı
    (Fırat Üniversitesi, 2018) Kapucu, Sevgisun; Yılmaz Kütmeç, Cemile
    Literatürde kronik hastalığı olan bireylerde yaşanan semptomların (dispnö, yorgunluk, anksiyete ve uykusuzluk vb) azaltılmasında progresif gevşeme egzersizlerinin kullanılmasına ilişkin pek çok çalışma bulunmaktadır. Bu derleme makalede konu ile ilgili çalışmalar ve sonuçları bir arada sunulmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kronik obstrüktif akciğer hastalarında progresif gevşeme egzersizlerinin kullanımı: sistematik derleme
    (Hacettepe Üniversitesi, 2019) Yılmaz, Cemile Kütmeç; Kapucu, Sevgisun
    Bu çalışmada Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) olan hastalarda progresif kas gevşeme egzersizi (PGE) kullanımının etkisini inceleyen çalışmaların sistematik olarak incelenmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: KOAH hastalarında PGE’nin etkisini ortaya koyabilmek için ULAKBİM, PubMed ve Science Direct veri tabanları kullanılarak Temmuz 2018 tarihine kadar yayınlanmış 2553 çalışma taranmış ve PGE ile ilgili 310 makaleye ulaşılmıştır. Bunlardan çalışma kriterlerini karşılayan 8 çalışma amaç, yöntem, bulgular ve sonuç açısından incelenmiştir. Çalışmaya KOAH hastalarında PGE’nin etkisini inceleyen randomize kontrollü çalışmalar (RKÇ) ve yarı deneysel çalışmalar dahil edilmiştir. Seçilen araştırmalar, anahtar kelimelerin seçimi için PICO, kalite kontrolü için ise Joanna Briggs Enstitüsü (JBI) eleştirel değerlendirme listelerine göre değerlendirilmiştir.Bulgular: Bu çalışmada yedi RKÇ ve bir yarı deneysel çalışma olmak üzere sekiz çalışma incelenmiştir. Çalışmalarda KOAH hastalarına uygulanan PGE‘nin yorgunluk, anksiyete ve depresyon düzeyini azaltmada, uyku kalitesini arttırmada etkili olduğu saptanmıştır. Ayrıca PGE’nin fizyolojik parametreler (kan basıncı, kalp atım hızı, solunum hızı, oksijen satürasyonu) ile pik ekspiratuar akım hızı üzerine de etkili olduğu belirlenmiştir.Sonuç: KOAH hastalarına uygulanan PGE birçok semptomun yönetiminde etkili olduğu görülmektedir. Alana daha fazla kanıt oluşturabilecek randomize kontrollü çalışmaların yapılması önerilmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kronik obstrüktif akciğer hastalarının tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemi kullanımı
    (2017) Yılmaz, Cemile Kütmeç; Aşiret, Güler Duru; Çetinkaya, Funda; Kapucu, Sevgisun
    Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), hayatı tehdit eden komplikasyonlara yol açan ve semptom şiddeti giderek artan ilerleyici kronik bir hastalıktır. KOAH semptomlarının hafifletilmesi veya giderilmesinde farmakolojik tedavilere ek olarak tamamlayıcı ve alternatif tedavi (TAT) yöntemleri de yaygın olarak kullanılmaktadır. Amaç: Tanımlayıcı nitelikte olan bu araştırma, KOAH olan bireylerin TAT yöntemlerini kullanım durumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma bir devlet hastanesinin göğüs hastalıkları kliniğine KOAH tanısı ile başvuran 125 hasta ile yapılmıştır. Bulgular: Araştırmada yaş ortalaması 66.64 ± 9.38 yıl olan KOAH hastalarının %56.8'inin en az bir tane TAT yöntemi kullandığı ve en çok kullanılan TAT yönteminin bitkisel ürün/vitamin desteği (%73.5) olduğu belirlenmiştir. Hastaların TAT yöntemlerini dispne (%81.7), öksürük (%66.2), balgam çıkarma (%52.1), yorgunluk (%23.9), ağrı (%14.1) ve uykusuzluk (%4.2) semptomlarını gidermek amacıyla kullandığı ve %40.3'ünün TAT yöntemlerinden yarar sağladığı saptanmıştır. Hastaların büyük bir kısmının (%88.4) TAT yöntemlerini bilgi almadan kullandığı ve hastalık süresi 10 yıldan fazla olan bireylerin daha fazla TAT yöntemi kullandığı saptanmıştır. Sonuç: KOAH hastaları arasında TAT yöntemi kullanımının yaygın olduğu fakat yeterli bilgi almadan bu yöntemleri kullandıkları ve hastalık süresine bağlı olarak TAT yöntemi kullanımının arttığı saptanmıştır. Bu nedenle sağlık personeli tarafından hasta bireylerin TAT yöntemlerini kullanım durumlarının sorgulanması ve TAT yöntemleri hakkında planlı eğitimlerin yapılması önerilmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kurumda kalan hafif ve orta evre alzheimer hastalarının anımsama terapisi ile ilgili görüşleri
    (Atatürk Üniversitesi, 2016) Duru Aşiret, Güler; Kapucu, Sevgisun
    Amaç: Tanımlayıcı nitelikte olan bu araştırma, kurumda kalan hafif ve orta evre Alzheimer hastalarının anımsama terapisi ile ilgili görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma 10 Temmuz-20 Aralık 2013 tarihleri arasında dört yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezinde kalan hafif ve orta evre Alzheimer’lı 31 birey ile yapılmıştır. Araştırmada “Tanıtıcı Bilgiler Formu”, “Standardize Mini Mental Test” ve “Anımsama Terapisi Değerlendirme Formu” kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan bireylerin %67.7’sinin kadın ve %51.6’sının 6 yıl ve daha uzun süredir kurumda kaldığı saptanmıştır. Yaşlı bireylere anımsama terapisinin beğenilen yönleri sorulduğunda, ilk sırada konuşmak ve dinlenilmek, ikinci sırada ise eski günleri hatırlamak ve paylaşmak yer almaktadır. Sonuç: Çalışma sonucunda araştırma kapsamındaki bireylerin grup ile yapılan anımsama terapisi oturumları sırasında birbirlerini tanımaları, ortak sorunları ve farklı çözüm yollarını görmeleri ve ortak paylaşımda bulunmaları nedeni ile bireyleri olumlu etkilediği belirlenmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Multiple Skleroz hastalarının tamamlayıcı ve alternatif tedavi kullanım durumlarının belirlenmesi
    (Gümüşhane Üniversitesi, 2017) Duru Aşiret, Güler; Düğer, Ümit; Kapucu, Sevgisun; Tuncer Kurne, Aslı; Karabudak, Rana
    Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma, Multiple Skleroz’lu (MS) hastaların Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavi (TAT) kullanım durumlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma, 15 Haziran 2013-15 Kasım 2014 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırma örneklemini 130 MS hastası oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında bireylerin demografik özellikleri ve TAT kullanma durumlarını belirlemek amacı ile anket formu kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik ve ki-kare testi kullanılmıştır. Çalınmamızda 48 hastanın (%35,7) en az bir tane TAT yöntemi kullandığı ve TAT yöntemi kullanan hastaların %39,6’sı (n=19) TAT yöntemini kullanmaya bağlı yarar gördüğünü belirlenmiştir. Hastaların %23,8’sinin TAT yöntemi ile ilgili bilgi aldığı saptanmıştır. Hastaların en fazla kullandığı TAT yöntemleri arasında bitkisel ürünler (n=28), vitamin desteği (n=8), dua etme (n=7)’nin yer almaktadır. Hastaların TAT yöntemlerinin kullanma amaçlarının tıbbı tedaviye destek (%59), semptomları tedavi etme (%24,5), rahatlama (%13,3) ve atakları önleme (%3,2) olduğu saptanmıştır. Çalınmamızda hastalık süresi 9 yıldan az ve Relapsing-Remitting MS öyküsü olan hastaların TAT yöntemlerini daha fazla kullandığı belirlenmiştir. MS hastaları aldıkları tıbbi tedavinin yanı sıra alternatif ve tamamlayıcı tıbbi uygulamalar kullanmaktadır. Ancak bilgi kaynaklarının profesyonel olmadığı ve bu konuda bilgi alma gereksinimi duydukları saptanmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Psychosocial adjustment and adherence to medication in patients with myasthenia gravis
    (Gazi Üniversitesi, 2021) Aşiret, Güler Duru; Kapucu, Sevgisun; Kaymaz, Tuğçe Türten; Bekircan-Kurt, Can Ebru
    Objective: This descriptive study was conducted to determine psychosocial adjustment and adherence to medication of myasthenia gravis (MG) patients in two different tertiary centers between July 2015 and November 2016. Methods: This study was completed with 54 MG patients. Data was collected using the Introductory Information Form, the Modified Morisky Scale and the Psychosocial Adjustment to Illness Scale - Self-Rating Scale (PAIS-SR) in Turkish. Results: In this study, it was determined that 48.1% of the patients achieved a good level of psychosocial adjustment to MG. It was found that the patients' medication adherence (59.3%) was moderate. No statistically significant relationship was found between patients' psychosocial adjustment to their disease and adherence to medication (p<0.05). Conclusion: The present study demonstrated the psychosocial adjustment of MG patients to be at a good level and adherence to medication of patients was moderate. This study found that MG patients' psychosocial adjustment does not affect their medication compliance.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The effect of progressive relaxation exercises on fatigue and sleep quality in ındividuals with COPD
    (Lippincott Williams & Wilkins, 2017) Kütmeç Yılmaz, Cemile; Kapucu, Sevgisun
    This randomized controlled experimental study was conducted to investigate the effect of progressive muscle relaxation exercises on dyspnea, fatigue, and sleep quality in individuals with chronic obstructive pulmonary disease. A Descriptive Questionnaire and the Chronic Obstructive Pulmonary Disease and Asthma Fatigue Scale, Chronic Obstructive Pulmonary Disease and Asthma Sleep Scale and Medical Research Council Dyspnea Scale were used for data collection. The decrease in the mean dyspnea, fatigue, and sleep scores in the intervention group was statistically significantly more pronounced than the patients in the control group (P < .05). Progressive relaxation exercises can be implemented to decrease the dyspnea, fatigue, and sleep problems seen in patients with moderate and advanced chronic obstructive pulmonary disease by nurses working in the clinic.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The effect of reminiscence therapy on cognition, depression, and activities of daily living for patients with alzheimer disease
    (Sage Publications Inc, 2016) Aşiret, Guler Duru; Kapucu, Sevgisun
    The purpose of this study was, conducted with experimental design, to investigate the effect of reminiscence therapy on cognition, depression, activities of daily living of institutionalized mild and moderate Alzheimer patients. The study was conducted with a total of 62 patients (31 intervention group and 31 control group) in four home care in Ankara, Turkey. Study was done between the July 1, 2013 and December 20, 2014. Reminiscence therapy sessions were held with groups consists of 4-5 patients, once a week with 30-35 minute duration for 12 weeks. Standardized Mini Mental Test was used in sample selection. Patients were listed through their mini mental test scores, and randomized as odd numbers to control group and even numbers to intervention group. Data were collected with forms developed by researcher Data Sheet' and Activities of Daily Living Follow-up Form' as well as scales Standardized Mini Mental Test' and Geriatric Depression Scale'. Chi-square, Mann Whitney-U test, variance analyses in repeated measures and Bonferroni tests were used for analysis. The increase in mean Standardized Mini Mental Test score and the decrease in mean Geriatric Depression Scale score of the individuals in the intervention group compared to the control group at the end of the reminiscence therapy was statistically significant (P < 0.05). At the end of reminiscence therapy sessions, increase in cognition and decrease in depression were found statistically significant in intervention group.

| Aksaray Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Aksaray Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Aksaray, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim