Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Gezen, Nihal" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    İbn Haldun’a göre memlûklerde tasavvuf anlayışı
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2025) Gezen, Nihal
    İslam dininin anlaşılması ve yaşanılması noktasında tasavvuf, sahip olduğu derin ve ince manasıyla İslam medeniyeti açısından son derece önem arz etmektedir. Türk-İslam devletlerinin bilhassa siyasi ve askerî açıdan kaos yaşadığı zamanlarda tasavvufun bariz bir biçimde devlet ve halk için öneminin arttığı bilinmektedir. Nitekim Memlûk Devleti’nin ortaya çıktığı dönemde, bilindiği üzere İslam dünyası her açıdan zorluklar içerisinde bulunmaktaydı. Çalışma konumuzu oluşturan Memlûk Devleti Dönemi’nde, devletin içerisinde bulunduğu tarihî ve siyasi süreç sebebiyle Mısır ve Suriye topraklarında tasavvuf hem devlet hem de halk yaşamında belirgin bir rol oynamıştır. Bu çalışmada genel tarihî süreç içerisinde gelişen tasavvuf anlayışının Memlûk Devleti’ne kadar uzanan sürecini ve Memlûk Devleti zamanındaki yerini, tarihî önemini ve misyonunu ele alarak değerlendirmelerimizi aktarmayı hedeflemekteyiz. Bu noktada, olayları neden-sonuç ilişkisi bağlamında açıklamaya çalışan İbn Haldun’un (ö. 808/1406) aktardıkları bize ışık tutmaktadır. Çalışmada, dönemin tarihî kaynaklarından ve yakın tarihte konu hakkında yapılmış çalışmalardan istifade edilmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İktidar ve Ölüm: Memlûk Devleti’nde Sultanların Ölüm Sebepleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme (1250-1517)
    (Murat Serdar, 2023) Gezen, Nihal
    Bu çalışmayla, Orta Çağ’ın pek çok açıdan önemli ve güçlü kabul edilen devletlerinden birisi olan Memlûk Devleti’nin, siyasi tarihi bakımından en dikkat çekici konularından birisi olan, Sultanların ölüm sebepleri ve bunun devletin siyasi iktidar ve saltanat anlayışıyla ilişkisine dair tespitlerimizi ve değerlendirmelerimizi aktaracağız. Memlûk Devleti’nde saltanat, bilindiği üzere veraset usulüyle intikal etmediği için her daim Sultan olmak için fırsat kollayan memlûklerin işgaline hazır bir vaziyette bulunmaktaydı. Bu durumda tabii olarak, devletin bekası üzerinde son derece etkili olup, saltanatın elde edilmesi ve Sultanların siyasi kariyerleri ve yaşamlarıyla doğrudan bir ilişkiye haizdi. Memlûk Devletinde Sultanlar, iktidarlarını büyük bir çoğunlukla askeri ve siyasi kabiliyetlerine istinaden elde etmişlerdir. Bu devlette güçlü, maharetli, kuvvetli ve kendisine bağlı çok sayıda memlûğu olan ve memlûkleri kendi siyasi kariyeri için çok iyi kullanabilen Sultanlar, tam manasıyla iktidarın sahibi olabilmişlerdir. Saltanatın askeri ve siyasi liyakate istinaden şekil aldığı bu devlette, doğal olarak Sultanların saltanatları müddetince, saltanat için her daim büyük bir risk söz konusu olmuştur. Bu risk ise, temelde memlûk sisteminin bizzat kendisinden kaynaklanmıştır. Zira askeri karaktere sahip Memlûk Devleti’nin temeli, Abbasi Devleti’nden itibaren, zaman içerisinde kuvvetlenen ve Memlûkler zamanında en mütekâmil haline ulaşan memlûk sistemine dayanmaktaydı. Bu devlette memlûk sistemi, siyasi mücadelelerin aktif olmasına yol açmaktaydı.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Mısır halkı üzerinde Türk hâkimiyeti: 1250-1517 Memlûkler Dönemi
    (Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2023) Gezen, Nihal
    Ortaçağ Türk-İslam Devletleri içerisinde en güçlü ve nüfuzlu devletlerden birisini teşkil eden Memlûk Devleti, 1250-1517 yılları arasında Mısır ve Suriye’de hâkimiyet sürmüştür. Bu devlet, sahip olduğu bazı özellikleri sebebiyle Türk-İslam Devletleri’nden farklılık göstermektedir. Memlûk Devleti’ni, diğer devletlerden farklı kılan ve tarihlerini de bir bakıma ilgi çekici yapan sebepler ise; öncelikle onların, Sultanlık makamı gibi devletin üst düzey görevlerinde yer almalarından önceki süreç içerisinde, köle kimliğine sahip olmalarıdır. Ayrıca memlûk sisteminin en mütekâmil bir şekilde uygulandığı Memlûk Devleti’nde, saltanat için veraset sistemi yani saltanatın babadan oğula intikali anlayışı bulunmamaktaydı. Son olarak, askeri bir karaktere sahip olan Memlûk Devleti, etnik menşei, dil vs. her bakımdan kendilerinden farklı olan bir topluma, 267 sene hükmedip, esasında ait olmadıkları ancak hâkim oldukları sahaların sosyal, ekonomik ve kültürel bakımlardan gelişimine katkı sağlamışlardır. Biz bu çalışma ile Memlûklerin yöneticisi oldukları Mısır ve Suriye sahasında, yerli halk üzerinde nasıl hâkimiyet ve nüfuz sağladıklarını yöneten yönetilen ilişkisi bağlamında izah etmeye çalışacağız.

| Aksaray Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Aksaray Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Aksaray, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim