Karaca, Bekir2025-02-062025-02-0620232651-2904https://hdl.handle.net/20.500.12451/12924Türkler tarih boyunca bağımsızlığın simgesi olmuş bir millettir. Neredeyse dünyanın çoğu coğrafyasında var olan Türkler, bu bölgeleri kendilerine yurt edinerek çeşitli yönetimler kurmuşlardır. Bu yönetimler kimi zaman büyüyerek devlet, imparatorluk derecesine çıkmış kimi zamansa beylikler halinde birleşerek federasyonlar halinde ilerlemişlerdir. Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra Anadolu coğrafyasını yurt haline getirmek isteyen Türkler, burada fetihler yaparak miladi 1081 dolaylarında Adalar Denizi’ne dayanmışlardır. Anadolu coğrafyasını kılıç hakkıyla fetheden Türkler, iskân politikasıyla ilerlemiş ve beylikler kurmuşlardır. Kurulan ilk beylikler Anadolu Selçuklu Devleti tarafından siyasi birlik için bir araya getirilse de 1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra aynı şeyi söylemek mümkün olmayacaktır. Moğol İmparatorluğu’ndan kopan İlhanlıların baskısı Anadolu’yu sıkıştırmaya, Anadolu içerisindeki Türkleri de garp yoluna sürmeye mecbur kılmıştır. İşte Saruhanoğulları garp yolundaki fetihleriyle Manisa ve çevresini yurt tutmuş bir Türk beyliğidir. Osmanoğulları ise kendilerine yaylak ve kışlak olarak verilen Söğüt ve Domaniç çevresinde; Doğu Roma İmparatorluğu sınırında uç beyliği görevi verilmiştir. Uç beyliği olan Osmanlılar, zamanın onlara verdiği çeşitli imkân ve güçlü hükümdarlarıyla kısa sürede devletleşme yolunda adımlar atmış bir Türk beyliğidir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessSaruhanoğulları BeyliğiSaruhan BeySaruhanoğulları Beyliği’nin Osmanlı Devleti ile ilişkisiConference Object9109699