Ese, Erdi2023-05-042023-05-0420202651 - 2904https://hdl.handle.net/20.500.12451/10667Sosyal bir bilim olan tarihin, araştırmalarda en önemli dayanağı kaynaklardır. Tarihçi, elinde kaynak bulunmadan tarihin herhangi bir dönemiyle ilgili çıkarımlarda ve yorumlarda kesinlikle bulunamaz. Tarihi kaynaklar dönemin araştırılmasında günümüze ışık tutmakta ve tarihçinin dönemi yorumlamasına fayda sağlamaktadır. Orta Çağı kapsayan geniş dönemde kurulan devletler günümüze birçok yazılı belge bırakmışlardır. Avrupa’nın karanlık çağ olarak gördüğü, bilimden uzak bir kültürün yaşandığı dönemde İslam dini zuhur etmiş ve Müslümanlar büyük bir medeniyet teşekkül ederek oldukça ileri bir seviyeye yükselmiştir.” Özgün bir medeniyet meydana getiren Müslümanlar, eski Yunan filozoflarının eserlerine dahi ulaşarak çeviriler yapmışlar ve kendilerinden önceki dönemin düşünsel ve bilimsel gelişmelerinden faydalanmasını bilmişlerdir. İslam mütefekkirleri ve ilim adamları kümülatif bir birikim ile bilim, felsefe ve edebiyat gibi alanlarda birçok eserler vermişlerdir. Müslüman ilim adamlarının ve mütefekkirlerinin kaleme aldığı bu önemli eserler sonraki dönemlerde Avrupalılar tarafından çevrilerek, Avrupa medeniyetinin ileri bir seviyeye yükselmesine de katkı sağlamıştır. Müslümanların Orta Çağ’da oluşturdukları bu birikimin dışında günümüze ulaşmayan büyük bir yığında araştırılmayı beklemektedir. Bu tür eserler ya gün yüzüne çıkmamış ya da dünyanın çeşitli yerlerine getirilerek izleri kaybolmuştur.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessOrta ÇağKaybolan KaynaklarKâtip ÇelebiKeşfu’z-ZünunOrta Çağ’ın kaybolan kaynaklarıPresentation678689